Kötü oynadık, kabul ediyoruz. Zaten galibiyeti de hak etmemiştik ama bir puan kötü değil. Futbol kötü, ama mücadele iyi. Son dakikadaki penaltı vuruşunu kötü kullanıp kaleciye nişanlayan Arda'ya kimse kızmasın. Penaltıyı Arda'nın kullanması doğru. Çünkü Cuma gecesi Kazakistan önünde 96. dakikada Türkiye'yi o kurtardı. Dün gece de o kaçırdı. Futbol bu... Belçika, bize karşı penaltıyı kaçırdı. Dün gece de aynısını biz yaşadık.
Kadroya baktığımızda Hiddink peşinen 1 puana razı göründü. Çok fazla da alternatifi olmasa da defansif bir kadroyla iyi mücadele ettik. Ama asla iyi oynamadık. İyi oynamadık da ne oldu? Pozisyonları bulduk, Burak kafayı biraz daha iyi vursa maçı alıp dönmüştük.

BELLİ İSİMLER ARANIYOR
Oyunun ilk bölümünde Avusturya saldırdı ama kaliteleri belli. Başta Arnautovic ve birkaç oyuncusu var hepsi o kadar. Süper Lig'de olsalar orta sıralarda oynarlar. Dün gece kazanmanın avantajı şu olabilirdi. Belki en iyi ikinciler arasında iddiamız artabilirdi. Aslında koca bir ülkeyiz ama birkaç oyuncu olmayınca tipik bir demirperde ülkesi takımı gibi oluyoruz. Dün gece Gökhan Gönül olsa, Selçuk Şahin olsa, hele hele emre olsa, Hamit ve Nuri sakat olmasa böyle mi olurdu? O kadar ki Yekta bile zorunluluktan oynatıldı ve fena da oynamadı. Grupta ikincilik şansımız çok arttı. Almanya'ya yenilsek bile hala çok şansımız var. UeFa belli ki günah çıkartıyor. Platini bayram değil seyran değil, maça gelmiş ve karşılaşmaya da İspanya'nın 1 numarası Alberto Mallenco'yu yollamışlar. O da fevkalade bir maç yönetti.
İki kritik karar var. İkisi de doğru. Avusturya'nın sayılmayan golündeki ofsayt kararı yerinde. Son dakikada da açık penaltıyı verdi ve bariz gol şansı olmadığından kaleciye sarı kart gösterdi.