Dakika 82... Rakip korner bayrağının orada taç kazandık. Öylesine topa vurdu Avusturyalılar. Top sahanın içinde Egemen'e doğru gelirken, Egemen ayağını açtı. Yani tacın birkaç saniye de olsa geç kullanılmasını isteyerek vakit geçirdi. aslında maçın özeti bu görüntüydü. Sahaya çıkmadan iki takıma birer puan verilse Guus Hiddink ve talebeleri buna razıydı.
Mecburiyetten de olsa, kadromuz zaten savunma kadrosu... 4-3-3 gözüksek de, Selçuk tek ön libero gözükse de, Mehmet Topal da biraz Selçuk'a yaklaşınca sanki 4-2-3-1 gibi kaldık sahada ama asıl plan 4-3-3 idi. Önde de savunmanı arkasına koşu yapacak olan Umut var; sağda da Burak. Ve maça solda başlayıp, serbest oynamayı seven, bireysel yeteneklerine güvendiğimiz Arda...

ARDA BU KEZ KAÇIRDI
Avusturya takımı, aslında beklediğimizden daha disiplinli çıktı. Daha kontrollu oynadılar oyunun tamamını.. Biz maçın başından itibaren kovaladığımız topu 89'da bulduk. Selçuk Şahin'in yaklaşık 50 metrelik pasıyla Burak'ın koşusunda penaltıyı kazandık. Dört gün önceki gibi yine Arda sorumluluk aldı. Ama bu kez kaçtı. Penaltının kazanılmasıyla, vuruş arasında geçen çok uzun sürenin arda'nın konsantrasyonunu olumsuz etkilediğini düşünüyorum açıkçası. Ama sonuçta maçın tam adaleti tabelaya yansıdı. Avantajımızı korumamız, kaçan penaltıya rağmen tesellimizdi.
Hakem için de çok kolay bir maç oldu. Türk Telekom Arena'da Kazakistan maçında yardımcı hakemin aleyhimize hatalı gol iptalini görmüştük. Dün yine bir yardımcı hakem hatasıyla bu kez bizim lehimize bir gol iptali maçın golsüz sona ermesinde etkili oldu.