"Libya'ya demokrasi götüreceğiz" diyenlerin gerçek amaçları son zamanlarda daha bir belli olmaya başladı!

Libya'yı Kaddafi'nin elinden kurtarıp sözümona "demokrasiye kavuşturacak" olanların(!) gerçek niyetlerinin Libya petrollerinin işletme hakkında söz sahibi olmak olduğu internet sitelerine haber olarak düştü!

Bu art niyetlilerin bir de "Libya Dostları Konferansı" diye oluşturdukları bir platform var!

Aslında bunların Libya ile bir dostluk arayışları falan yok!

Dostlukları doğrudan doğruya petrolle!

Bu platformun doğru adının "Petrol Dostları Konferansı" olması gerek!

Fransa'nın Libya Petrollerinin yüzde 35'nin işletme hakkını aldığı artık her yerde yazılıp çiziliyor, her zeminde konuşuluyor!

Libyalı muhalifler Kaddafi'yi devirmek için kendilerine yapılan yardımın demokrasi hatırına yapıldığını sana dursunlar!

Aralarından Kaddafi benzeri kimi işbirlikçilerin yönetimi ele geçirmek için Küresel güçlerle hangi şartlarla anlaşmalar yaptıklarını öğrendiklerinde muhtemelen iş işten çoktan geçmiş olacak!

Libya'da "Hamam aynı, tas aynı" ama sadece "Tellak" değiştirilmiş olacak!

Demokrasi getiriyoruz iddiası ise kocaman bir aldatmacadan ibaret kalacak!

Küresel güçlerin Kuzey Afrika'da ya da Ortadoğu'da demokrasiyi hâkim kılma gibi bir niyetleri hiç olmadı ki!

Onlar her daim kendileriyle işbirliği yapacak yeni adamlar aradılar!

İşbaşına getirdikleri insanlar bir şekilde palazlanıp kendilerine meydan okumaya başlayınca onların yerine yenilerini ikame edebilmek için de "demokrasi getiriyoruz" yalanına dört elle sarıldılar!

Amaçları sadece petrol de değil!

Bu bölgelerdeki petrolün işletmesinde söz sahibi olmak istedikleri kadar bu bölgedeki İslami uyanışların da önüne geçmeyi de istiyorlar!

İslami her hareketi terörle ilişkilendirip mutlaka başı ezilmesi gereken bir faktör gibi takdimleri de bu yüzden!

Evet, şimdilerde Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki ülkelerin halkları zalim yöneticilerden kurtuluyoruz diye adeta gözü kapalı hareket ediyorlar!

Ve küresel güçlerden kendilerini yalnız bırakmamalarını diliyorlar!

Söz konusu halklar "yağmurdan kaçarken doluya yakalandıklarını" ne zaman fark edecekler doğrusu çok merak ediyoruz!

Belki de petrol kaynakları tükendiği zaman!

Zira petrolleri olmadığı anda kimse onlara demokrasi getirmeye falan niyetlenmeyecek! Başınızın çaresine bakın deyip yalnızlığa mahkûm edecekler! Küresel güçlerin amacı "dostluk mu petrol mü" bunu doğru algılamak zorundalar!