3 cadı ve Erdoğan!
Erdoğan Tunus’tan Libya’ya, oradan Türkiye üzerinden ABD’ye gidecek. BM Genel Kurulu’nda konuşacak..
Erdoğan’ın BM’de yapacağı konuşmada birçok uluslar arası konu ile ilgili çarpıcı açıklamalar yapması bekleniyor.. Erdoğan BM’de İslam Konferansı yanında Arap ve Afrika ülkelerinin de desteğini alan bir sözcü sıfatı ile konuşacak. Arap baharından Somali’ye, terörden Filistin sorununa, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, ekonomik sorunlardan dünya barışına kadar birçok alanda eleştirilerde bulunacak ve taleplerini dile getirecek.
Aslında ABD, AB, Çin, Rusya, Japonya, Hindistan’ın da bir çözüm planı olmalı değil mi? Devler susuyor.. İsrail’in saldırgan politikaları karşısında bile seslerini çıkartmıyorlar..
BM’nin Mavi Marmara raporundan sonra, şimdi BM İnsan Hakları Komiserliği’nin hazırladığı Gazze raporu, BM ziyareti öncesi Erdoğan’ın elini önemli ölçüde güçlendirmiş gözüküyor..
Erdoğan’ın ABD dönüşü Türkiye ve bölge açısından yeni bir milad olacak..
Sahi eskiden üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk vardı değil mi? Hani şu İngiltere. England, ya da Büyük Britanya, ne derseniz deyin. Şu majestelerinin ülkesi. Artık İngiltere kendisi himmete muhtaç bir dede, nerde ki gayrıya himmet ede..
Osmanlı Devleti vardı 3 kıtaya hükmeden. Ama artık tarih oldu. Bugün yükselişi önlenemeyen, İslam dünyasının parlayan yıldızı bir Türkiye var.. Yükselecek bir Afrika var mesela..
Avrupa burada Japonya öte tarafta, ama arada 3 ülke daha var. ABD, Çin ve Rusya.
Bugünkü şeytan üçgeni, mahşerin 3 atlısı bu üçü birlikte bir sacayağı oluşturuyor.
Genel görünümleri şöyle: ABD’nin nüfusu: 308.745.538, Gayrisafi toplam milli hasılası 14,624 trilyon $.
ABD dünyanın en zengin ülkesi.. Dünyanın toplam GSMH’si 61 trilyon dolar. Neredeyse dünya gelirinin 4’te 1’i ABD’ye gidiyor..
Rusya’nın nüfusu 143.420.309. Yüzölçümü 17.098.242 km2. Dünyanın % 11,48’i Rusya’nın..
Çin’in nüfusu 1.338.612.968. Onu Hindistan takip ediyor.. Hindistan’ın nüfusu 1.165.351.955. Çin’in toprak büyüklüğü 9.640.821 km2. Hindistan’ın 3.287.263 km2. Çin ve Hindistan’ın nüfusu neredeyse dünya nüfusunun yarısı. Sahip oldukları toprak ise Rusya kadar bile değil: % 8.7
Dünyanın toplam GSMH’si 61.078.260 dolar diye tahmin ediliyor.. AB ve ABD 12 milyon dolar seviyelerinde. Çin 9.4, Hindistan 3.6. Toplamı 13 Trilyon yani ancak bir AB ya da ABD seviyesinde.
Rusya 1,5, Türkiye 1 trilyon dolar.
Afrika’da durum ne? Yaklaşık 50 ülkede Müslümanlar önemli bir nüfus yoğunluğuna sahip. Dünyadaki Müslüman nüfusun yaklaşık % 62’lik kısmı Asya’da yaşıyor. 216 milyon nüfusu ile Endonezya en kalabalık Müslüman ülke konumunda. Müslümanların yaklaşık % 20’si Arap ülkelerinde yaşıyor. Orta Doğu’da Arap olmayan ülkelerden, Türkiye Sünni ve İran Şii ağırlıklı büyük çoğunluğu Müslüman ülkeler olarak göze çarpıyor. Mısır ve Nijerya Afrika’nın en kalabalık Müslüman nüfuslu ülkeleri. Dünyada yaklaşık 1 milyar 600 milyon Müslüman yaşıyor.
Halkının büyük bir bölümü Müslüman olan Afrika kıtası 30.218.000 km2 yüzölçümü ile kıtalar arasında Asya ve Amerika’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Afrika’da 56 ülke var ve Afrika’nın toplam yüzölçümü 47.884.117 km2. Afrika nüfusu 1 milyarı geçti ve yıllık artış 24 milyon seviyesinde. Bunlardan ancak 300 milyon civarının kayıtlı olduğu düşünülüyor.. Kayıt altına alınanların çoğu şehirlerde yaşayan, Kuzey ve Güney Afrika’da yaşayan insanlar.. Afrika’nın en kalabalık ülkesi 129.934.911 nüfusu ile Nijerya. En fazla toprak 2.505.810 km2 ile Sudan’a ait..
Bu arada İslam Konferansı’na 57 ülkenin üye olduğunu hatırlatalım.. Önemli bir bölümü Afrika’da (32 ülke) ve yoksul. Çoğu diktatöryal rejimlerle yönetiliyor..
Emperyalist kardeşlerin, kardeş halkların çocuklarını birbirine düşürerek, onların kan ve gözyaşı ile beslenen kardeşlikleri üzerine kurulu derin yapıya dayalı uluslararası düzen artık yıkılmaktadır..
Ve bu arada, Erdoğan, BM’ye giderken, arkasında 1.6 milyarlık İslam dünyasının duası var.. Afrika, Arap yarımadası, Asya ve Avrupa’da, dünya karasal büyüklüğünün önemli bir bölümüne sahip bir coğrafyadaki insanların duası var.. Bugün BM’ye üye 200 civarındaki ülkelerin 110’u, 100 yıl önce bir şekilde İstanbul’a vergi ödüyordu. Başları sıkıştığında İstanbul’dan yardım istiyorlardı..
Şimdi tarih yeniden uyanıyor. Erdoğan’ın arkasında bu tarih var ve hepsinden önemlisi malum halkların duası var.. Erdoğan’ı güçlü yapan da bana kalırsa asıl bu rol ve misyondur. İsrail, AB ve ABD karşılarında bir tek kişiyi değil, bir tarih, bir hal ve geleceğin umudunu ve duasıyla kuşanmış insanları bulacaklardır ve bu güç doların gücünden, ölüm kusan silahlardan, nükleer bombadan daha güçlüdür.
Aslında olan şey şu: Tarih yatağını aramaktadır.. Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.