Mısır gezisi sırasında ülkenin en ünlü sohbet programlarına imza atan Mona Şazi’nin karşısına oturdu Başbakan ve “Mısır’a laik bir anayasa hazırlamalarını öneriyorum!” dedi. Böylece de yıllardır Erdoğan’ın “gizli gündeminde şeriat var” diyenlerin soluğu kesildi. Dahası CHP’nin laiklik silahını elinden aldı. Hoş alsa ne olur almasa ne olur. CHP Türkiye’ye yönelik siyaset yapmıyor artık kendi içinde kavga ediyor sadece.

“Laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın. Dilerim bu konuşmamdan sonra Mısır halkının laikliğe bakış açısı değişecektir. Laiklik din düşmanlığı değildir. Türkiye’de Anayasa laikliği devletin her dine eşit mesafede olmasını tanımlar. Laiklik kesinlikle dinsizlik değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan Müslümanım ve laik değilim. Ancak laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik düzende insanın dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır.”

Olay bu kadar basit. İnançlı insan laik olamaz; bunu ondan kimse bekleyemez. Zaten bir insanın kalkıp ben laik ya da laik değilim demesi kadar saçma bir laf yoktur. Devlettir laik olan; birey ister dindar ister dinsiz olur ya da tatlı suda dolanır. Devlet bireyin inançlarına karışmaz, karışamaz.

Yaşamdan sonra yaşam

Raymond Moody hem ruh bilimci hem de tıp doktoru. Bütün dünya onu ölümden sonra yaşam ve ölüp de dirilenlerin deneyimlerini açıklayan kitaplarından tanıyor. En çok okunan kitabıysa Yaşamdan Sonra Yaşam. Ne var ki, son kitabı “Sonsuzluğa Bir Bakış” da binin üzerinde kişinin deneyimlerini anlatıyor. Bu kişiler klinik anlamda ölmüş ama kısa bir süre sonra yeniden yaşama gözlerini açmış. Hepsinin söylediği, inanmayacaksınız ama aynı: (1) Önce testerenin tahtayı kesmesini andıran bir ses duydum. (2) Tüm benliğimi huzur kapladı, bütün acılarımdan arındım. (3) Ruhum bedenimi terk etti; tepeden yatakta yatan cansız bedenime baktım. (4) Kısa bir tünelden geçtim. (5) Göklere doğru yükseldiğimi hissettim. (6) Ölmüş yakınlarımı, akrabalarımı gördüm. (7) Ruhlarla karşılaştım. (8) Hayatım gözlerimin önünden bir sinema filmi gibi geçti. (9) Yaşama geri dönmemek için çok uğraştım.

Daha da ilginci, ölmekte olan kişinin çevresinde toplanan yakınları, hasta öldüğünde onunla birlikte üç beş saniye sonsuz yolculuğa çıktıklarını söylüyorlar. Prof. Dr. John Dee, salt bu konuyla ilgili yazdığı kitapta vefat eden kişiyle birlikte üç beş saniye de olsa yola çıkanların yaşadıkları bu duruma “ayna yansıması ya da kristalomansi” diyor. Dr. Moody bir konuşmasında şöyle diyor: Aşağı yukarı bin beş yüz kişiyle görüştüm. Hepsinin anlattığı, küçük ayrıntılar dışında, birebir aynı. Bu da bana ölümden sonra bir tür yaşam olduğunu gösteriyor. Çok kısa bir süre için ölen ve sonra yaşama döndürülenlerin bir başka aleme göz attıklarından hiç kuşkum yok.” Yorumu siz yapın efendim.