Terörün biteceğini bileceksiniz, merak etmeyin
Dostlarımla konuşurken lâf ne zaman ‘PKK ile görüşmek’ konusuna gelse, “Bu işin hayırlısıyla sonuçlanma aşamasına geldiğini nasıl anlayacağız?” diye soran çıkabiliyor; verdiğim cevabı burada paylaşayım: “PKK adına konuşanların kılık kıyafetleri değiştiği zaman...”
Peşmerge kılığı yerine siyasetçi kıyafetiyle kamuoyu önüne çıkmaya başladıklarında...
Geçenlerde İngilizler’den ‘IRA ile nasıl anlaştık’ brifingi alan meslektaşları en fazla etkileyen kişi, Tony Blair’e danışmanlık etmiş, onun namına IRA ile pazarlıkları yürütmüş Jonathan Powell’dı; hiç değilse yazılarından ben öyle anladım. Powell süreci anlattığı kitabında terörden kurtulmanın zorluğunu muhatap bulma sıkıntısına bağlıyor...
‘Kuzey İrlanda’da Barışı Sağlamak’ (Making Peace in Northern Ireland) adlı kitabında bazı fotoğraflara yer veriyor Powell. 1984’te çekilmiş ilk fotoğrafında sonradan barışı getirecek sürecin en önemli ismi olan Gerry Adams’ı “IRA hiçbir zaman mağlup olmayacak” mesajı yazılı bir duvarın önünde görüyoruz. Özellikle o duvar önünde poz verdiği çok belli. Diğer fotoğraflarında ise takım elbiseli ve kravatlı çıkıyor karşımıza... Hem o, hem de ikinci adamı Martin McGuinness...
İngiliz devleti adına görüşenlerin karşısında da, toplumun önünde de şık duruyorlar artık; kim devlet adamı kim terörist ayırt edilemeyecek görüntüde...
Şimdilerde internete düşen ses kaydı devlet temsilcileriyle bazı PKK’lılar arasında görüşmeler yapıldığını fâş etti; benzer durumlar birden fazla kez yaşanmış İngiltere’de... Başlangıçta (1993 Mart ayı) IRA ile hükümet arasında birileri mesaj trafiği yapıyormuş; “Barışılacaksa, bu nasıl başarılır?” sorusuna cevap teşkil edecek biçimde...
Belfastlı bir gazeteci, Eamon Mallie, ortalıkta bir şeyler döndüğünün kokusunu almış ve peşine düşmüş. Sonunda, muhtemelen IRA yanlısı birileri, iki taraf arasındaki yazışma notlarını, kendisine sızdırmış...
O sırada iktidarda John Major’un Muhafazakâr Partisi vardır ve İrlanda işlerinden sorumlu bakan Sir Patrick Mayhew’dur. Mayhew temasları külliyen yalanlar, ama sonradan yapılanın yanlışlığı anlaşılır, yazışmaların bütünü yayınlanır. Bu defa da hükümetin yayınladığı notlarda yanlışlar bulunduğu ortaya çıkar...
“Tarafları yakınlaştırmaya yaraması beklenen girişim güvensizlik yaratmış oldu” diyor Powell...
Ayrıntılı yazmamın sebebi, Oslo eksenli bizdeki görüşmelerin internete sızdırılmasının fazla gürültü koparmamasına bakıp “Zararı dokunmadığına göre, sızdırmayı bir düşman odak yapmamıştır” sonucuna varılması... Oysa, İngiltere’de, benzer bir sızdırma, süreci tıkanıklık noktasına getirmişti.
Sızdıranların bizde de hükümetin ilk tepkisinin yalanlamak olacağını düşündüklerini sanıyorum; tam tersi olunca, hesapları suya düştü.
Powell’in ‘terör örgütüyle görüşmek’ konusunda yazdıkları bence çok önemli. Okuyalım (s. 66): “Demokratik hükümetlerin terörist gruplarla konuşulduğunu kabullenmesi, özellikle o gruplar masum insanları öldürürken bunu yapması, çok zordur. Deneyimlerim, ne kadar kötü davranıyor olursa olsun düşmanınız ile görüşmenizin her zaman doğru olduğunu gösteriyor. Bizim sürecin şansı, İngiliz hükümetlerinin IRA ile gizli temas kanallarının 1973’ten itibaren hep çalışmış olmasıdır.”
Kitabı okurken (s. 250) ilginç bir başka benzerlikle daha karşılaştım. Karşı tarafın temsilcileri bir yakınlarının evinde dinleme cihazı bulmuşlar. Adams ile McGuinness cihazı gizli görüşmelerin birinde Tony Blair’e hediye etmişler...
Evet, İngiltere’de sürecin sonuna doğru gizli görüşmelere başbakanın kendisi de katılmaya başlamış...
1960 ve 1970’lerde başbakanlık yapan Harold Wilson’un makam odasının telekulaklarla dinlendiği kaygısı duyduğunu daha sonra yaşanan bu dinleme olayı vesilesiyle öğreniyoruz. Birileriyle kimsenin duymayacağı bir şeyler konuşmak istediğinde o kişileri tuvalete çağırırmış başbakan...
“Sürecin sonuna yaklaşıldığını örgüt adına konuşanların kılıklarından anlayacağını söylüyorsun ama” dedi bir dostum, “Onlarla konuşmaya dağa çıkan meslektaşların onlar gibi giyiniyor; buna ne diyeceksin?”
Nelere dikkat ediyorsunuz, vallahi aşkolsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.