Müslümanların Dikkatlerine
LÜTFEN aşağıdaki başlıkları her gün bir kere tekrarlamanızı istirham ediyorum. Hafta tatili yapmadan senede 365 gün, dört senede bir 366 gün.
1. Ehl-i sünnet Müslümanlığı tehlikededir. İndirilmiş (münzel) Ehl-i Sünnet İslamlığının yerine (AB'nin, ABD'nin, İsrail'in, Siyonizmin, Haçlıların istediği) evcil, ılımlı, light ve uysal uydurulmuş bir İslam getirilmek istenmektedir.
2. Türkiye'nin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 4'tür, yani ahlak ve temizlik bakımından sınıfta kalmıştır.
3. Memleketin bütünlüğü tehlikededir. Vatan elden gitmektedir.
4. Güneydoğu'da bazı vilayetlerde ve şehirlerde devlet gündüz vardır, gece yoktur. Kurtarılmış bölgeler oluşturulmuştur.
5. Türkiye'nin bazı halkları arasında millî/toplumsal barış ve mutabakat bağları zayıflatılmış ve kopartılmıştır.
6. Alaçatı'da cami yapılmış eski bir kilisede papazlara Teslis âyini yaptırılmıştır.
7. Halkı ve gençliği aşırı derecede tahrik eden, ahlakı berhava eden müstehcen yayınlar almış yürümüştür.
8. Uyuşturucu 10 yaşındaki okul çocuklarına kadar inmiştir.
9. Fuhuş genelleşmiştir. Devlet, kadın haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmelere imza koymuş olmasına rağmen TC başlıklı resmî vesikalarla fuhşa resmî izin vermekte, bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi almakta, bu parayı bütçesine koymakta, yasal genelevlerin kapısında fuhşun güvenliğini sağlamak için polis bekletmektedir. Kadın hakları savunucuları bu rezalete ses çıkartmamaktadır.
10. Haram yeme yaygın hale gelmiştir.
11. Faiz ve riba yaygın hale gelmiştir.
12. Halkın yüzde 90'ı beş vakit namazı terk etmiştir.
13. Mal şehveti, para şehveti, lüks ve israf şehveti, gösteriş şehveti, cinsel şehvet, benlik şehveti korkunç boyutlara ulaşmış ve yaygın hale gelmiştir.
14. Türkiye'de 1,5 milyon Kripto Yahudi yaşamaktadır.
15. Türkiye'de 1,5 milyon Kripto Hıristiyan yaşamaktadır.
16. PKK hareketinin arkasında İsrail ve Ermenistan vardır.
17. PKK terörünün gölgesinde ve toz dumanı içinde yüz milyarlarca dolarlık uyuşturucu ve silah ticareti yapılmıştır.
18. Para, madde, lüks hayat ana değer haline gelmiştir.
19. Atalarının Türkçe mezar taşlarını okumaktan aciz mürekkep cahil nesiller yetiştirilmiştir.
20. Gayr-i millî eğitim sistemi iflas etmiştir.
21. Büyük medya halk yığınlarının beyinlerini yıkayarak onların bir kısmını zombi haline getirmiştir.
22. Gelir dağılımında korkunç bir adaletsizlik vardır. Zengin kesim daha zengin olurken, fakir kesim daha fakir olmaktadır.
23. Halkın yarısı birbiriyle nizalıdır. Mahkemeler dosyalara bakamaz hale gelmiştir. Hapishaneler tıklım tıklım doludur.
24. Trafik kazaları anormal halde çoğalmıştır.
25. Bazı üniversitelerin ilmî dergileri yirmi yıldan beni yayınlanmamaktadır.
26. Mısır bile İskenderiye'de dünya çapında 8 milyon kitaplık ve belgelik büyük bir kütüphane kurmuşken İstanbul'da büyük bir kütüphane yoktur.
27. Liselerde doğru dürüst yazılı Türk lisan ve edebiyatı, mantık, tarih, sanat kültürü okutulmamaktadır.
28. Toplumda dağılma, çürüme, dejenere olma, çöküş emare ve alametleri görülmektedir.
29. Futbol tutkusu din haline gelmiştir.
30. Sabah namazlarında camiler hemen hemen boştur.
31. Türkiye'de her gün 4,5 milyon ekmek çöpe atılarak korkunç ve dehşetli bir küfran-ı nimet ve israf sergilenmektedir.
32. Mürüvvet, fütüvvet, istikamet, fazilet, hamiyet gibi değer ve kavramların pabucu dama atılmıştır.
33. Malatya'da Cuma hutbesinde Şeriattan ve Hilafetten bahs eden bir imam minberden indirilmiş ve hemen imamlıktan atılmıştır.
*(İkinci yazı)
Bunca Kitap İçinde Korkunç Cehalet
TÜRKİYE'DE son elli yılda 200'e yakın Kur'an tercümesi, meali, tefsiri yayınlanmış...
Dinî kitaplar sektörü bir endüstri haline geldi.
İrili ufaklı beş yüz kadar (belki de daha fazla) İslamî-dinî yayınevi var.
Her yıl on milyonlarca dinî kitap, kitapçık, risale yayınlanıyor.
Çeşit çeşit ilmihaller peynir etmek gibi satılıyor.
Mushaf ticareti ayrı bir branş.
Yayınlanan kitapların bir kısmı (yüzde kaçı?) bozuk ama yüzde 99'unda İslam'ın emirleri ve yasakları yazılı.
Milyonlarca kitap satın alınıyor.
Satın alanların bir kısmı bunları okumuyor.
Okuyanların bir kısmı okuduğunun manasını iyice anlamıyor.
Manasını anlayanların bir kısmı öğrendikleri bilgileri hayatlarına uygulamıyor.
Bunca kitaba rağmen...
Sabah namazlarında İstanbul camilerine gidiniz ve fecaati bizzat görünüz.
Camiler (Eyüp Sultan camii gibi birkaç nâdir istisnâ dışında) hemen hemen boş.
Tefsir kitaplarını, hadîs külliyatlarını, ilmihalleri, fıkıh kitaplarını satın almış Müslümanlar sabahleyin camiye gelmiyor.
İhyau Ulumiddin'in çeşitli tercümeleri şimdiye kadar (korsan baskıları dahil) birkaç milyon adet tiraj yapmıştır.
Evet camilerde tefsir, hadis, fıkıh, İhyâ okuyan Müslümanları göremiyorsunuz.
Demek ki, bu kitaplar hakkıyla gerçekten okunmuyor.
Gözle okunsa bile içlerindeki bilgiler, emirler, yasaklar, öğütler kalplere inmiyor.
Tefsir, hadîs, fıkıh, ahlak okuyan bir kimsenin sabah namazında camiye gelmemesi mümkün müdür?
Bırakın camiye gelmek, halkımızın yüzde doksanı artık beş vakit namaz kılmıyor.
Cuma namazlarında halk bilgilendirilmiyor, aydınlatılmıyor, uyarılmıyor.
Hutbeleri görüyorsunuz, Din İman Şeriat elden gitmiş, minberlerden Kur'an kursunun damının tamiratı için para isteniyor.
On milyonlarca Müslüman medya dedikoduları ile kendinden geçmiş.
En faydalı bir yazıyı okuyan pek yok. İki kodaman yazar şiddetli bir polemik yaparlarsa milyonlar okur.
Yetmiş iki milyonluk Türkiye'de sahih itikad, beş vakit namaz, cemaat konusunda yoğun, genel ve etkili propaganda yapılmıyor.
Her yıl Müslümanlardan milyarlarca dolar yardım ve hizmet parası toplayanların öncelikle itikadın sıhhati ve beş vakit namazın dosdoğru kılınması konusunda halkı uyarmaları, bilgilendirmeleri, aydınlatmaları gerekmez mi?
Müslümanların başında ehil bir İmam-ı Kebir bulunmazsa işte böyle olur.
Ticarî gayelerle milyonlarca Mushaf, Kur'an meal ve tefsiri, hadîs külliyatı, dinî kitap basılır ve fazla faydası olmaz.
Din kitapları ihlasla hazırlanmaz ve yayınlanmazsa tesirleri ya hiç olmaz, yahut pek az olur.
Türkiye Müslümanların beş vakit namaz konusundaki notu, 10 üzerinden 1'dir.
Erkeklerin farz namazları cemaatle kılması dersindeki notu 1 bile değildir, 10 Üzerinden 0,1'dir.
Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede ahlak çok bozulmuştur.
Tesettürün bile bu ülkede cılkı çıkartılmıştır.
17 Ağustos büyük zelzelesinde bir kısım yağmacılar felaket bölgesine akın etmiştir.
İstanbul Ayamamaderesi sel baskınında suların sürüklediği mallar, koliler yağma edilmiştir.
Müslüman bir toplumun müstaqim/doğru olması gerekmez mi?
Dinî bir kurumumuzda bile yolsuzluk yapılmış, müfettişlerin raporlarını gördüm.
Cayır cayır Kur'an tercümesi, meali, hadîs kitabı, ilmihal satılıyor ama Müslümanlar paramparça olmuşlar.
Bu tefsirler, bu hadîs külliyatları, bu ilmihal ve ahlak kitapları Müslümanların bir tek Ümmet olması gerektiğini yazıyorlar ama zikr ettiğim kitapları satın alanlar onları ya okumamışlar, yahut okumuş olsalar bile anlamamışlar.
Yahu on milyonlarca din kitabındaki bunca bilgi ağaçlara, taşlara, odunlara söylenmiş olsalardı onlar bile secde ederdi.
Yolcu sarhoş hancı sarhoş...
Kur'an tercümesi, meali, tefsiri, hadîs kitabı, tek kelimeyle din kitabı nasıl yazılır?
İlimle ve ihlasla yazılır.
Mushaflar, tefsirler, mealler ve tercümeler, hadîs külliyatları, fıkıh ve ilmihal kitapları, ahlak ve tasavvuf kitapları para kazanmak, zengin olmak için yazılırsa ve yayınlanırsa işte manzara ortada, etkili olmuyorlar.
(Yazımdan sahih itikatlı ve namazı dosdoğru kılan salih ve muhlis Müslümanlar gocunmasınlar. Onların ellerinden öperim. Memlekette her şey yolundadır diyen varsa, kendileriyle görüşelim, bir program yapalım. Bir ay boyunca İstanbul camilerine sabah namazına gidelim...)