Kumrular Sokağı Cinayeti, içinde her milletten sosyopat barındıran PKK’nın ya da onun bir uzantısının işi besbelli. Yani, ruhsal bozuklukları nedeniyle empati kurma yeteneğinden yoksunların marifeti. Karşısındakinin duygu ve düşüncesini algılayamadıklarından, göz çıkarmakla elektrik düğmesini kapatmak arasındaki ayırımı bile yapamaz bunlar. Kumrular Sokağı’nda onca kişiyi yaralayan üç kişiyi de öldürenlere psikopat denmez. Çünkü psikopat acı vermekten zevk alır. Sosyopatsa neyin acı vereceğini kestiremez; oraya buraya bomba koyar, rastgele adam öldürür. İnsanı insan yapan sevmek, oturup konuşarak derdine derman aramak yerine şiddeti seçer çünkü kişiliği oluşmamıştır. “Onun için de bunlarla oturup uzlaşmaya, bunlara hoşgörüyle yaklaşmaya kalkışmak zaman yitirmekten öte bir anlam taşımaz. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamayı bir yana bırakın, neyin kendi yarar ve çıkarlarına olduğunu bile kestiremezler de ondan.” (Federal Soruşturma Bürosu—Davranış Biçimleri Araştırma Birimi—Terörün Sosyopatolojisi Üzerine Bir İnceleme) Kolay teslim olurlar midelerini doyuran, cinsel açlıklarını gideren bir psikopat, yani acı vermekten, kan gölleri yaratmaktan zevk alan bir reis buldular mı. Hele de reis neyin eğri neyin doğru olduğunu kulaklarına fısıldayıp belleklerine kazıyorsa. Sosyopat güruhunu yola getirmenin yolu reisleri zincire vurmaktan geçer. Bu da sabır işidir, istihbarat işidir, iğneyle kuyu kazma işidir ve ne yazık ki zaman işidir...

Van’da 8 ayda 22 kadın neden intihar etti?

Van Kadın Derneği (VAKAD) bu yılın ilk sekiz ayında 22 kadının intihar ettiğini açıklamış. Bu kadınların onu 18 yaş ve altı, beşi 19 yaşında, diğerleriyse 19 yaşın üstünde. Bunlar intihar edip ölenler. Ama en az bu sayının beş katı kadar da intihar girişiminde bulunmuş kadın var. Hepsinin intihar nedeni hemen hemen aynı: Aile içi cinsel taciz! Çoğunlukla da ya babaları ya da ağabeyleri tecavüz etmiş. Bu sadece Van’da mı böyle? Hayır. Her yerde var! Öz kızına tecavüz eden babaların, aynı candan, aynı kandan gelme kız kardeşinin ırzına geçen ağabeylerin, sokakta dolaşacak yerde akıl hastanesinde tedavi görmesi gereken bu akıl hastalarının sayısı arttıkça artıyor. Burada görev İçişleri Bakanlığı’na düşüyor. Bakanlık mutlaka psikologların hatta psikiyatristlerin danışman olarak poliste görev almasını sağlamalı. Cinsel taciz şikayetiyle başvuran kadınlarımızla da, suçlananlarla da ruh bilimcilerin konuşması gerekiyor, doğruyu eğriden ayırmak için. Sonra da hem tacizcinin hem de tacize uğrayanın tedavisine soyunmak gerek. Bu toplumsal hastalığın üstesinden salt polisiye önlemlerle gelemeyiz !



Kıl ve tüy davası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ayten Kayalıoğlu, yardımcısı Özge Büyükcebeci’ye: “Şu cımbızla yüzümdeki, çenemdeki kılları bi güzel temizle!” demiş iddiaya göre. İyi mi? Özge Hanım da almamış kılını tüyünü Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısının. Bunun üzerine de kapının önüne konmuş. Özge Hanım Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bölümü mezunu, İşletme doktorası da var. Verilen görevse cımbızla genel başkan yardımcısının suratındaki kılları temizlemek! Neyse, Özge Hanım kovulunca, Ayten Kayalıoğlu’na gidip özür dilemiş, ağlamış, işten çıkarılmaması için ricada bulunmuş. Kayalıoğlu’nun cevabı ne olmuş? “Para alıyorsunuz, istediğim şekilde çalıştırma hakkına sahibim. İster çalıştırır ister kovarız boşuna ağlama!” Özge Hanım da önceki gün avukatları aracılığıyla dava açmış! Şu CHP’deki bazı kafalara bakar mısınız? Amerikan İç Savaşı’nın, Abraham Lincoln’e göre onca destekçi bulmasına neden olan Tom Amca’nın Kulübesi adlı romandaki esir tüccarı Simon Lagree’nin Türkiye’deki temsilcileri kesildiler başımıza!