Ortaklık pekiştikçe terör artıyor!..
İnanın olaylara bazı yazarlar gibi bakabilmek isterim. Ancak öyle bakabilmek için olayların gerçekten iktidar yanlısı medyanın gördüğü ve gösterdiği gibi gelişmesi gerekir. Aksi halde olayları zorlayarak farklı gösterme gayreti söz konusu olur ki, bu da toplumu kandırmaktan öte bir anlam ifade etmez.
Buna son bir olaydan örnek vermek istiyorum. Başbakan Erdoğan ABD'de Obama ile 1.5 görüştü ve görüşmenin ardından karşılıklı açıklamalar yapıldı. Yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla öncelikli olarak terörle mücadele, daha sonra Libya, Suriye gibi ülkelerdeki gelişmeler ele alınmış, Obama Libya ve Afganistan için Başbakan Erdoğan'a teşekkür etmiş. Neticede görüşmenin basına yansıyan şekline göre genellikle teröre karşı ortak mücadelenin süreceği öncelikli olarak görüşmede ele alınmış. Buna karşılık iktidar yanlısı medya olayı "Türkiye ile ABD'nin güçlü ortaklığı devam edecek" şeklinde vermeyi tercih etti.
Nedir bu güçlü ortaklık doğrusu anlama mümkün değil. Kaldı ki yıllardan beri ABD ile Türkiye arasında üst düzey görüşmelerin ardından yapılan açıklamalarda hep teröre karşı ortak hareketin devam edeceği söylenir ama nedense bu güçlü ortaklık işe yaramıyor. Terör eylemlerinin artması engellenemiyor. Aksine insanın aklına şu güçlü ortaklığa son versek sanki daha iyi mi olacak sorusu geliyor.
Çünkü, ne zaman benzer açıklamalar gündeme geliyor ABD ve diğer Batılı ülkeler terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduklarını söylüyorlar arkasından terör tırmanışa geçiyor. Bir bakıma teröristler bize ABD ve yandaşlarının gerçek yüzünü göstermeye çalışıyorlar ama nedense bunu görmemekte ısrarlı bir tutum sergileniyor. Söz gelimi ABD ile güçlü ortaklığın devam edeceğini belirten Türkiye'nin İsrail ile ipleri koparma imkanı olabilir mi? Öyle ya İsrail ile ABD'yi bir birinden çok farklı görmek doğru değildir. Bunu Filistin'in BM'ye müracaatı öncesi müracaatı engellemek için en az İsrail kadar hatta İsrail'den çok daha fazla ABD'nin gayret gösterdiğini görmemek mümkün mü?
Eğer İsrail ile gerçekten restleşiyor ve isteklerimizin yerine getirilmesi isteniyor, bunlar yerine gelmediği sürece ilişkilerin eski haline gelmeyeceği niyeti nasıl sürdürülecektir. Çünkü, geçmişte ABD kendisinden aldığımız helikopterlerin yenilenmesi için bize İsrail'i göstermiştir. Yani elimizdeki helikopterlerin yenilenmesi işi için İsrail'e gidin demiştir. Böylesine iki ülke birbiriyle kenetlenmiş durumda iken ABD ve İsrail ile ilişkileri birbirinde ayrı sunmak ve bu arada da özellikle terörle mücadele hususunda söz konusu ülkeleri de farklı noktalarda göstermek gerçekçi olmaz.
Hemen belirteyim ki bir anda artan terör olaylarını bir takım fikri ve ideolojik farklılıklar sebebiyle kullanmanın yanlış olduğu kesin. Ancak, iktidar tarafının söyledikleri ve çizdikleri tablo çoğu zaman gerçeği yansıtmıyor. Belki buna kendilerini mecbur hissediyorlar. Bu mecburiyet geçmişten gelen bir takım bağlantılardan da kaynaklanıyor olabilir. Ancak, terör giderek tırmanıyor ve artık Başkent'in kalbinde bomba patlatılıyor. Doğu'da hergün yeni bir saldırı oluyor, insanlar hayatlarını kaybediyor. Bu arada polisleri hedef aldıkları halde sivilleri vuruyorlar, olmuyor ertesi gün benzer bir saldırıyı bir başka şehirde sahneliyorlar.
Tüm olanların İsrail ile restleşmenin arkasından gelmesi sadece tesadüf ile izah edilebilir mi? Bazıları ısrarla her olayda dış güç aranmaması gerektiğini söylüyorlar. İyi de globalleşen bir dünyada kesin hatları ile iç olayları dış gelişmelerden soyutlamak mümkün mü? Kaldı ki İsrailli bakan hiç kimseyi kale almadan,Türkiye kendilerine karşı tavrını sürdürdüğü takdirde ülkemize yönelik terör eylemlerine destek vereceğini, bununla da yetinmeyip ABD'de Ermeni lobisi ile ortak hareket edeceklerini açıklamış değil mi?
Bu bakımdan her olayın arkasında bir dış güç arama alışkanlığının yanlış olduğunu, bundan vazgeçilmesini ısrarla tekrarlayan bazı kalem erbabı meslekte ne kadar eski olurlarsa olsunlar hedef saptırmakta, ısrarla üzerinde durmamız, terörle mücadelede başarılı olabilmemiz için kırılması gereken ellerden dikkati başka noktaya çekmiş olmaktadırlar. Bunu bilerek yaptıklarını düşünmüyorum. Belki kendi bilgilerine fazlaca güvenmelerinden olabilir ya da yabancı hayranlıkları böyle tezahür ediyordur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.