CeBİT’in ardından
Fuarlar her yıl biraz daha önemsizleşiyor.. Yazılı basınla fuarlar yeni medianın ilk kurbanları olacak sanırım
Fuar şirketleri de, yazılı basın gibi ölümü bekliyor sanki. Fazla bir şey yaptıkları yok. Böyle giderse 5 yıl sonra fuarlar izleyici bulamaz..
Neden fuarları 3D şeklinde internete taşımıyorlar? İnsanlar fuarlarda sanaltur yapabilirler. VOIP üzerinden stand görevlileri ile görüşebilir, sanal katalogları inceleyebilir, firma ve ürün hakkında detaylı bilgi alabilirler..
Mesela, merak ediyorum bu kadar üniversitemiz var, neden bu fuarda yoktular? Almanya CeBİT’de dev bir salon tamamen üniversitelerin ARGE çalışmalarını sergiliyor..
Birçok marka fuarda yoktu. Büyük firmaların ARGE çalışmaları da. Mesela TÜBİTAK ve KOSGEB, Yatırım Ajanları destekledikleri projeleri sergileyecek olsalar bir salon daha dolardı..
Odalar, meslek kuruluşları filan neredeydiler.. Dernek, Vakıf ve Sendikalar katılacak olsalar al sana bir salon daha. TÜRK TELEKOM da yoktu, TTNET de ve tabii TT’nin ARGE şirketi ARGELA da. Bankacılık yazılımları konusunda ARGE teşviği olan Kuveyt Türk’ü de aradı gözüm, ama yoktu. SİAD’lar ortada yoktu. Ne TÜSİAD, ne MÜSİAD, ASKON ve ne de diğerleri. Oysa her biri bilişim sektöründen faaliyet gösteren kendi üyelerine bir stand açsa bir salon dolardı.
Bana göre, bir salon nihai tüketiciye yönelik yeni popüler ürünlerin sergilendiği bir salon olabilirdi. PAD’lar ve GSM, hatta 3D Tv’ler.. Ayrı bir halde de satış, her türlü şov yapılabilirdi.. Sektöre yönelik kurslar, kitaplar, dergiler.. fuarda. Başkan Demircan fuarda tecrübelerini anlattı.
7. salonda fuarın sponsoru TÜRKSAT vardı. En büyük özel grub SAMPAŞ’tı. Beyoğlu yerel yönetimler için sanki bir ARGE laboratuvarı gibi idi tek TÜRKSAT’da söyleşiler vardı. Oysa Bulut teknolojisi, yeni media, sosyal media, milli bilgi bankası, bilişim suçları, bilişim güvenliği, e-demokrasi, özgür yazılım gibi birçok konu tartışılabilirdi.
Mesela böyle bir fuarın bir bölümünde bilişim teknolojisinin 100 yıllık serüvenini konu alan bir müze, aynı şekilde tecno müzikten, Avatar teknolojisine, 360 derece video şovundan, akıllı mekan tasarımlarına ve bilişim temalı sanat galerisine kadar bir dizi kültürel etkinlikler de planlanabilirdi.. Mesela, bir tematik bir karikatür sergisi açılamaz mı idi. Hatta, mesela neden 3 ay önce bilişim konulu yarışmalar açılmadı ki. O gün törenlerle ödülleri verilebilirdi.
Bilişim lisesi öğrencileri ya da Bilgisayar Mühendisliğinde okuyan gençler, hocaları ile birlikte gelebilirlerdi ama, sanırım kimse çok da önemsemedi. Hatta bir köşeye sanal bir sınıf kurulup, bazı firmalar kendi ürünlerini ve uygulamaları uzmanların anlatımı ile dinleyebilirlerdi..
Mesela, madem Euroasia diyoruz, bu bölgeye ait bir ürünün lansmanı bu vesile ile bu fuarda yapılamaz mı idi?
Türk dünyasından sadece Azerbaycan vardı. Almanya ve Bulgaristan’dan, Çin’den katılımlar vardı ama, komşularımız, İslam dünyası, Türk dünyası daha etkin temsil edilebilirdi.
Sanırım bu işte biraz pazarlama eksikliği de var..
Bazılarına göre uçuk gelebilir ama Beyoğlu’nda, İstiklal caddesinde bir kortej bile düzenlenebilirdi.. Sanal ortamda grafitti yarışması da yapılabilirdi, rekorlar kitabına girmek için mesela İstanbul’dan dünyaya barış mesajı için SMS yarışması ya da Twitterle barış mesajları yarışması düzenleyebilirdik..
Bir televizyon fuar süresince her saat başı 5 dakikada bir sektörle ilgili bir soru sorarak yarışma yapabilir ve fuara katılan firmalar yarışmacılara farklı ürünler armağan edebilirdi..
CeBİT’i bilboardlarda bile göremedik. Basının da fazla ilgisi yoktu. Bir de Beylikdüzü çok uzak. Gidiş-dönüş saatler alıyor. Arada bir İstanbul’un kurtuluşu vardı. Cuma trafiği de ayrı bir konu. Başbakanın annesi de vefat edince, hepsi üst üste geldi.
BM, AB, İİK gibi uluslararası örgütler de yoktu. CeBİT’de de, hem Almanya’da, hem Türkiye’de bunu görmek mümkün..
Yapılacak o kadar çok şey var ki..
Kararadeniz fıkrasında olduğu gibi ha bu durum TÜYAB’a, CeBİT’e ders olsun.
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.