Almanya'da yangınlar durdu: Ergenekon dosyası kapanır!
Oldukça çetrefilli bir konu. çetrefilli çünkü bazı çok bilmişlerin iddialarının aksine bilinmeyen yönleri bilinenlerden daha fazla. Ortada ahkam kesenlere, uzmanlık taslayanlara, çoğu palavradan oluşan sözde istihbarat dosyalarına her zaman inanmayın. önüne gelenin kendi hesabı için “bilgi” servis ettiği, kamuoyu oluşturma çabası içinde olduğu dönemlerde kılı kırk yarmak ve zor sorulara cevap aramak da gerekiyor.
Hatırlarsınız; birileri Almanya'da ardı ardına evler yakmaya başladı. Daha sonra Avusturya'ya da sıçrayan saldırılarla ilgili elle tutulur hiçbir sonuç ortaya çıkarılamadı. Türklerin oturduğu binalar sistematik bir şekilde kimliği belirsiz kişiler tarafından kundaklandı. Saldırılar o kadar arttı ki, listesini tutamaz olduk.
Dikkat ediyor musunuz, bu saldırılar bitti!
Sessizce başladı, sessizce devam etti, sessizce bitti! Bitişini bile (en azından öyle varsayıyoruz şimdi) kimse fark etmedi. 9 kişinin can verdiği ilk saldırı dışında Türkiye kamuoyundan hiçbir şekilde ses çıkmadı. Sanki Türkiye ve Almanya saldırıların üstünü örttü, geçiştirdi.
Saldırılar ne zaman başlamıştı? Türkiye'de Ergenekon operasyonları başladıktan hemen sonra. Operasyonların en yoğun olduğu, tutuklamaların devam ettiği dönemlerde saldırılar tırmandı. Şimdi sessizlik hakim. Bu yeterince dikkat çekici değil mi?
1 Mart 2008'de “Alman Ergenekonu ne zaman çökertilecek”, 17 Nisan'da da “Alman Ergenekonu ve can alıcı sorular” başlığı altında bu trajik ilişkiye dikkat çektim. İsterseniz hatırlayalım ve sonra devam edelim:
“Ludvigshafen'daki saldırı Malatya'daki cinayetten daha mı az barbarcaydı? Aynı değerlendirmelerin Almanya'daki saldırılar için de yapılması gerekiyor bence. Sadece aşırı sağcılar demek yetmiyor, örgütsel bağlantılarının çökertilmesi, sistem içindeki uzantılarının deşifre edilmesi gerekiyor. Türkiye'deki Ergenekon operasyonunun benzerinin orada da yapılması gerekiyor. Son yıllarda aşırı sağ eylemler, saldırılar önemli ölçüde azalmıştı. Azalmak bir yana, bu denli vahşi saldırılar olmuyordu. Bir anda nasıl oldu da bu süreç başladı?
Yangınların, kundaklamaların, can kayıplarının, ırkçı saldırıların tam da Türkiye'de Ergenekon operasyonu başladıktan hemen sonraya denk gelmesi, hiç beklenmedik anda ardı ardına gerçekleşmesi bir soru işareti olabilir mi? Aralarında sadece bir hafta/on gün var?
Neden kimse bu soruyu sormadı? Yıllardır suskun kalan Alman aşırı sağı, çeteleri, neden hiç beklenmedik bir anda, Ergenekon operasyonu başladıktan hemen sonra harekete geçti?”
Sorulara devam ettik:
1- Yıllardır suskun kalan Alman aşırı sağı, çeteleri, neden Ergenekon operasyonu başladıktan sonra harekete geçti?
3- Kontrolden çıkmış ırkçı tahrikler sokaklarda hissedilmezken, saldırılar devlet içinde bir yerlerden mi yönetiliyor?
4- Türkiye'deki saldırılarla, operasyonlarla Almanya'daki saldırılar arasında bir bağ var mı?
7- Belli çevreler, çeteler, Ergenekonvari yapılar bu saldırılar üzerinden bir biriyle mi hesaplaşıyor?
8- Türkiye üzerindeki ABD-Avrupa çekişmesinin bedelini mi ödüyoruz?
9- Birileri Türkiye'de Alman derin devletine yakın unsurları tasfiye etmeye girişti de, bunun intikamı mı alınıyor?”
Bir dönem Alman Emniyeti'nde görev yapan Talip Doğan Karlıbel, “Ergenekon'la Alman aşırı sağı arasındaki ilişki”ye dikkat çekerek, Ergenekon operasyonunda ismi geçenlerle Alman sağı ve özel harekatçıları arasındaki görüşmeleri not ediyor. (Taraf gazetesi-10-06-2008) Bu konu önemli. Parasal ilişkiler, Almanya'daki görüşmeler, Veli Küçük'ün Alman aşırı sağının gazetesi National Zeitung'a 2003 yılında verdiği söyleşide açıktan darbe istemesi, Türk ve Alman Gladyosu arasındaki bağlantılara ilişkin notlar çok önemli.
Türkiye'deki Ergenekon operasyonundan ABD ve İngilizlerin ne kadar memnun olduğu da ortada. Operasyonda ne kadar yer aldılar bilmiyoruz ama bir şekilde etkili oldukları ortada. Rusya lideri Vladimir Putin'in, İngiliz istihbarat teşkilatı MI6'nın Avrupa Birliği'ni ele geçirmek üzere olduğuna ilişkin son sözleri, aslında kıta üzerindeki Anglo-Amerikan operasyonu gözler önüne serer nitelikte. Aynı çevrelerin benzer bir operasyonu da Türkiye'de yürütülüyor.
Bu konunun beni ilgilendiren tarafı şu:
Başka ülkelerin, güçlerin istihbarat operasyonları Türkiye'deki iç iktidar grupları arasında sert çatışmalara yol açarken aynı zamanda bu ülkenin insanlarına ağır bedeller ödetiyor, acılar çektiriyor. İçerideki güvenlik operasyonları, sivil iktidara yönelik müdahale senaryoları, genel anlamda çatışmanın sebepleri elbette Türkiye'ye özgü zaaflardan kaynaklanıyor. Ancak bu zaaflar üzerinden hareket edenler sanıldığından çok daha etkili. Bazen oyunu büyük oranda onlar belirliyor.
Ayrıntıya girmeyelim ama bazı şeyleri not edelim.
Almanya'daki kundaklamalar neden durdu? Bu saldırılar içerideki eğilimleri etkilemek için mi planlanmıştı? Peki saldırılar şimdi neden durdu? Alman Ergenekonu neden durduruldu? Alman Ergenekonu durduysa Türkiye'deki Ergenekon Operasyonu'nun sonuna mı gelindi? Kısaca; Ergenekon dosyası kapatıldı mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.