Aziz Üstel

Aziz Üstel

Başbakan’ın sağlığı

Başbakan’ın sağlığı

Başbakan’ın ameliyatı ardından bir telaştır başladı. Kiminin telaşı tümüyle insancıl: “Aman kötü birşey olmasın... Allah tez elden şifasını versin.” Kiminin telaşıysa “Başbakan’a birşey olursa biz ne yaparız!” kaygısı üzerine kurgulanmış. Aslında bir kişinin omuzlarına bütün yarınları yıkmak dehşet verici birşey. Eski Türkiye’yi Yeni Türkiye’ye dönüştüren bir kişiden söz ediyoruz; bir tek kişiden! Kurulu düzenin, faşizmin alnını karışlayıp ortaya çıkaran, yargının, her suç işleyenin üzerine gidebileceğini kanıtlayan, son on yılda dertsiz başına sayısız dert alan, insafsızca suçlanan ama çok daha büyük oranda da alkış alan Tayyip Erdoğan’dan bahsediyoruz. Rahmetli Turgut Özal, Houston’da kalp ameliyatı olduğu zaman da insanlarda bu kaygıyı görmüştük. Ameliyatı yapan Dr. DeBakey’nin açıklamalarından çok Turgut Bey’in ekrana çıkıp iyi olduğunu söylemesi rahatlatmıştı insanları.

Şimdi de ameliyata katılan, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof Dr Mehmet Tüzün’ün Başbakan ‘ın sağlık durumu çok iyi. Zaten kötü bir hastalık da değil açıklamaları kaygıların yok olmasını sağladı. Peki neden bir tek kişiye böylesine odaklanıyoruz? Çünkü dünün yaralarına merhem olmaya çalışan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayabilen siyasiler çok ender geliyor da ondan. Turgut Bey sonrasına bir bakın! Gelenleri şöyle bir gözünüzün önünden geçirin ve mutsuzluğumuzun kışına, 2002’nin yıkıntılarına bizi taşıyanlar canlansın gözlerinizin önünde. Bu gün Yunanistan’ın, İtalyan’ın başına IMFn’in memurları getirildi diyoruz. Kemal Derviş’de o zaman Türkiye’nin başına getirilmişti. Yani Tayyip Bey sonrası başımıza gelebilecekleri, daha önce izledik. Şimdilerdeyse “yakında bu sinemada” başlığı altında izlmek istemiyoruz. Kısacası bunca kaygının nedeni hem bir insanın sağlığına yönelik hem de yarınlarımızdan duyduğumuz endişeyle ilgili. Hiçbirimiz o yılları bir daha yaşamak istemiyor! Yargılamaları hatta ekonomiyi bile tartışabilirsiniz ama “on yıl öncesine göre bu gün ülke daha iyi durumda mı?” sorusuna evetten başka bir cevap verirseniz kendinizi kandırmış olursunuz ancak!

PKK’yı yığarım başınıza ha!

Bunu söyleyen bir kadın. Söylediği kişiyse estetik ameliyatını yapan bir doktor. Kadın orasını burasını çektiriyor, yağ aldırtıyor, bir süre sonra sonuçlardan memnun kalmayıp tekrar doktora gidiyor. “Beğenmedim. Beni yeniden bedava ameliyat edeceksin!” diyor. Doktor kabul etmeyince: “Ben Tuncelili’yim. Beni tekrar ameliyat etmezsen PKK’yı buraya yığarım!” tehdidini savuruyor. Doktor Hüseyin Alpaydın polise başvuruyor ve kadın gözaltına alınıyor. İnkar ediyor söylediklerini ve serbest bırakılıyor. Doktorun durup dururken böyle birşey uydurmasının mümkün olduğunu pek sanmıyorum. Ama bedava estetik ameliyat için PKK “öcüsünü” kullanan kadının fazla yağlarıyla ilgileneceğine bir ruh doktoruna başvurması gerektiği kanısındayım. Tuncelili olmayı bir tehdit unsuru, PKK’ya uzanan bir yol olarak gören kafa sağlıklı olamaz çünkü!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi