Vicdanının sesini dinlemelisin" diyorlar. Ama bir an bile olsa yalnız kalamıyorsak, hep mantıktan yana ağırlık koyuyorsak, cevapsız kalan sorulara tahammül edemiyorsak ve sırtımızı sıvazlayan eller olmadan yapamıyorsak... Ses yoktur! Vicdan susmuş, susturulmuş demektir.
Neyi dinleyeceksin?
***

Gündüzler nasıl da gevezedir; durmadan konuşur, anlatırlar. Ama anlatılanları anlamak için geceye ihtiyacımız var. Erken uyumamalı!

***

Tek tek bireyler için olduğu gibi çiftler için de "görüntü" her şeyden daha önemli hale geldi! Flörtlere, sevgililiklere, hatta evliliklere bakıyorum da, kafalarında hep şu sorular var: Bizi beğeniyorlar mı? Nasıl görünüyoruz? Birbirimize yakışıyor muyuz?.. Genç kadın henüz ayırlmıştı. Epeyce hırpalanmıştı ilişki boyunca. Fakat ayrılığın ardından ağlarken "Oysa birbirimize çok yakışıyorduk!" demeyi ihmal etmiyordu. "Gerçekten seviyor muydunuz birbirinizi?" diye soracak oldum. Cevaplamadı. Çünkü bundan hiç emin olamamıştı.
***

Şeytan bazen sevilmektir, bazen alkışlanmaktır! Dücane Cündioğlu ne diyordu: Nefis terbiyesi Şeytan'ın terbiyesidir.
***

Para bozar insanı. İktidar da... Ama bu özünde çok daha basit bir "mekanizma"dır. Sevilmek de bozar insanı!
***

Sevilmek... Bazen sadece bir rüya, bazen has bir armağan, bazen sığınak! Ama sevile sevile büyüyen insanın, sevile sevile "küçüldüğü" de unutulmamalı!
***

İbrahim Tenekeci'nin şu dizelerini tekrarlayıp duruyorum iki gündür: "Havalar soğumadan büyüdüm, bildim;/İyilik bile değilmiş masum/Canıma okuyan tüm bu kitaplar:/İnsan iyidir, insanlar değil/Elinden tutmamak bir eğitimdir-/ Gibi şeyler yazmazlar." (İtibar dergisi, Aralık sayısı.)

***

Hayatın "kovalanacak" bir şey değil, "yaşanacak" bir şey olduğunu öğrenmem ne çok zamanımı aldı.
***

Nasıl atletleriz ki biz, durmadan koşuyor ama bir türlü bitiş çizgisine varamıyoruz! O çizgiden önce ölüm geliyor. O halde, bir dursak, diyorum. Durup düşünsek...
***

Yine listeler açıklanıyor. Yılın en iyi filmleri, yılın en kötü filmleri, yılın en çok seyredilen filmleri... Yahu bize ne bunlardan! Sen bu yıl en sevdiğin filmleri söyle! On film çıkar mı sevdiklerinden? Sanmam.
***

İki hafta olmuş uzun yola çıkmayalı! Hızla giderken arabanın camını açıp soğuk havayı, sürülmüş toprağın ve ıslak asfaltın kokusunu içeri almayı; yanından geçtiğim otobüslerin lastik hışırtısını dinlemeyi şimdiden çok özledim.