Türkiyede uçak sanayiini kim engelledi?
Başbakan kendi uçağımızı, helikopterimizi, otomobilimizi yapmaktan söz ediyor, Türk ekonomisi için bunların önemini sık sık vurguluyor! Yerden göğe kadar haklı. Ama biz, örneğin uçağımızı çoktan yapmış olabilirdik. Hatta yapmıştık da! Şimdi gelin 75 yıl öncesine ve Nuri Demirağın havacılık serüvenine bir göz atalım. Sonra da göz pınarlarımızda biriken yaşları yumruğumuzun tersiyle silelim ve Demirağa Allahtan rahmet dileyelim.
Efendim, Türk Teyyare Cemiyetinin Reisi Cevvat Abbas, uçak almak için halktan bağış toplamak amacıyla bir kampanya düzenlemiş İsmet Paşamızın emriyle. Nuri Demirağ, bu yurt dışından uçak satın alma girişimine tepki göstermiş: Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bir uçak fabrikası yapmaya talibim! Bu arada, devletin yıllık bütçesi 212 milyon lirayken, Nuri Demirağın 11 milyon liralık servetiyle Türkiyenin en zengin iş adamı olduğunu unutmayalım.
Nuri Bey yanına mühendislerini alarak Almanya, İngiltere ve Çekoslovakyadaki uçak fabrikalarını gezmeye başlamış. Sonunda bir Çekoslovak firmasıyla anlaşarak Beşiktaşta uçak tasarım atölyesini kurmuş. İşler büyünce, bugün Atatürk Havalimanının bulunduğu Elmas Paşa Çiftliğini satın alarak oraya bir pist yapmış. Ve geleceğin pilotlarını yetiştirmek için Nuri Demirağ Gök Okulu açılmış; uçak tamir atölyeleri ve hangarlar yükselmiş birbiri ardına. Gök Okulunun ilk öğencileri arasında dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönünün oğulları Ömerle Erdal da var. Ancak, nedense, okula başladıktan bir hafta sonra ikisi de okuldan ayrılmış!
Türk Hava Kurumu (THK) Nuri Demirağa 10 eğitim uçağı ve 65 planör sipariş vermiş. Bu arada Demirağ ve çalışanları Nu.D.38 adını verdikleri, altı kişilik, alüminyum gövdeli, yepyeni bir uçak da geliştirmiş, uçuşlar başlamış. Son teknolojileri içeren Nu.D.38 dünyadaki bütün uçak şirketlerinin dikkatini çekmiş ve dünya havacılığında A Sınıfı yolcu uçakları arasına alınmış! Yolcu uçağı olarak tasarlanan Nu.D.38in savaşta, neredeyse kusursuz bir bombardıman uçağına dönüştürülmesi de mümkünmüş. Ancak, dünyanın kabul ettiği bu uçağı THK beğenmemiş! Uçak hem yurt içi hem de yurt dışına seferler düzenlerken bile Ankara burun kıvırmış Türk uçağına! Dahası THK, hiçbir gerekçe göstermeksizin, verdiği eğitim uçağı ve planör siparişlerini de iptal etmiş. THKyla yıllar süren mahkemeler sonucu Demirağ fabrikayı kapatmak zorunda kalmış. Böylece, söylentiye göre, Demirağın havacılık serüveni Milli Şefin emriyle durdurulmuş. Neden? Bakın bakalım Türkiye bu tarihlerde ve daha sonraları hangi ülkelerden almış uçaklarını? Ve de almayı sürdürmüş. Eğer biraz desteklense, en azından kendi ülkesinden üç beş uçak siparişi alsa ya da THKnın siparişiler iptal edilmese, bugün Boeing ya da Airbus gibi devlerle yarışabilecak bir uçak sanayimiz vardı demek hayalcilik mi olur sizce?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.