Yasaklı şarkı nasıl yasaksız hale geldi?
Acaba Şair Nedim (1680-1730), bir şiirinden Lemi Atlının (1869-1945) bestelediği şarkının radyolarda çalınmasının, yüzlerce yıl önce yazdığı sözler yüzünden yasaklanacağını ve yasağın bir başbakan müdahale edene kadar kesintisiz süreceğini henüz hayattayken biri kendisine söylese nasıl bir tepki verirdi?
Olayı ünlü bestecimiz Alaeddin Yavaşçadan dinlerken zihnime bu soru hücum ediverdi.
DP döneminin TBMM Başkanı Refik Koraltanın eşiyle Alaeddin Hoca yakın akrabaymış; bu sebeple zaman zaman görüşürlermiş... Bir keresinde önemlice bir olayı hepsine kabul ettirmek için DPnin kendisi dışındaki üç kurucusunu biraraya getirmek üzere bir ev konseri düzenlemiş Koraltan... Kendi evi müsait olmadığı için Ziraat Bankası Genel Müdürü Mithat Dülgerin Kalenderdeki evinde randevulaşılmış...
Diğer üç kurucunun üzerinde birleştiği konuda Adnan Menderes farklı bir görüş belirtmiş, diğerleri onun görüşünü doğru bulmuş... Gecenin önemli konusu sonlandırılınca, sıra, dönemin ünlü sazları eşliğinde orada bulunan Alaeddin Yavaşçanın konserine gelmiş...
Repertuarındaki şarkıları okuduktan sonra, Menderes, olanca kibarlığıyla Yavaşça diye hitap ettiği sanatçıdan bir ricada bulunmuş: Lütfen Nedimin şiirinden Lemi Beyin Uşşak makamında bestelediği Bu imtidad-ı cevre diye başlayan şarkıyı okur musunuz?
Şarkı radyo repertuarından emirle çıkartıldığı için okunmazmış... Güzelim şarkıyı biliyormuş Alaeddin Hoca, değerli saz üstadları da... Muhteşem bir icra olmuş: Bu imtidad-ı cevre kim bahtın şitabı var / Mihnet-medar olan feleğe itisabı var / Eyler nesim-i subhu bize gird-bâd-ı gam / Bu rüzigârı bî-mededin inkılâbı var.
Bahtına küsmüş birinin kendisini ilâhi takdirin eline bıraktığını, ama yine de talihinin bir gün döneceğine dair umudunu yitirmediğini ifade ediyor o sözler...
İlk bakışta kimseyi rahatsız etmesine, hele yasaklanmasına anlam vermek zor...
Sebebi Alaeddin Yavaşçaya Refik Koraltan anlatmış: İzmir Suikastı iddiasıyla İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılanıp idama mahkum edilenlerin listesi onaylaması için Atatürkün önüne getirilmiş... İdam cezalarının infazı ancak Cumhurbaşkanı onayından sonra yapılabiliyor çünkü...
Çoğuyla geçmişte yakın arkadaşlık ettiği isimleri alt alta sıralanmış görünce Atatürkün neşesi kaçmış. Bu insanlara son sözleri soruldu mu, meselâ Doktor Nazım ne dedi? diye soracağı tutmuş...
Doktor Nazım idam cezası verilince ayağa kalkıp Şimdi söyleyeceğimi Mustafa Kemale mutlaka iletiniz dedikten sonra Nedimin sonradan şarkılaştırılmış şiirinin son mısraını okumuş: Bu rüzigâr-ı bî-mededin inkılabı var. Yani, gün gelir, devran değişir...
Önemli bir İttihatçı liderdi Doktor Nazım, Adnan Menderesin de yakın akrabasıydı... Atatürkün imzada tereddüdünü gören İsmet Paşa, Zaaf sayarlar Paşam, imzalayınız telkininde bulunur.
Kalenderdeki evde eserin icra edilmesi sonrası sanatçıları uğurlarken, Menderes, Yavaşça diye seslenmiş yeniden... Senden bir ricam daha olacak: Bu eseri radyodaki haftalık programının da repertuarına al, okuyacağın akşamı bana da bildir.
Eseri okuduğu programdan çıktığında Alaeddin Hocayı Başbakan arıyor diye heyecanla telefon başına çağırmışlar. Başbakan Menderes teşekkürden sonra, Bir ricam daha olacak Yavaşça demiş ve eklemiş: Saz arkadaşlarınıza, sanatçı dostlarınıza söyleyin, bu şarkıyı repertuarlarına alabilir, çalıp söyleyebilirler...
Her cumartesi akşamı 24 kanalında yayınlanan Dr. Adnan Çobanın Bizden Nağmeler 100. programıyla ekrana geliyor yarın akşam. Programın onur konuğu Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça. Benim de katıldığım programda hem kendisinin ve hocalarının muhteşem bestelerini seslendirdi Alaeddin Hoca, hem de bizler için tarih sayılan bir devirle ilgili tanıklıklarını aktardı.
Şair Nedimin şiirinin başına gelenleri bu vesileyle öğrendik. Programı izlerseniz diğer dinleyeceğiniz anılar da hoşunuza gidecek.
Kültür Bakanlığı da bir Alaeddin Yavaşça onur kitabı yayımladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.