Haçverats ile Tarkmançats
Bendeniz eski kuşaktan, yani birçok açıdan "yirminci yüzyılda kalmış" bir adamım. Bu, "kalem kağıda bağlılık" demektir.
Yazılarımı elbette bilgisayarda yazıyorum ama elimin altında hep bir "ajanda" arıyorum. Bilgisayarın ajandası da var, takvimi de, not defteri de, çok isterseniz muhasebe programı bile var da, ille "eski usul" bir ajandam olacak masamın üstünde.
Her yıl bu zamanlarda hep aynı sıkıntıya giriyorum...
Haftalık ajanda lazım bana, açtığım zaman bütün haftayı iki sayfada önümde görebilmeliyim.
Yıllardır tercih ettiğim ajanda YONCA, ama piyasada kolay bulunamıyor. Çünkü "şirketlere falan" sipariş üzerine basıyorlar, elde kalanı da çoğu zaman yılbaşından sonra, hatta ocak ayının sonlarına doğru, hani ihracat artığını iç pazara verir gibi, kırtasiyecilere dağıtıyorlar. Kimi zaman da hiç kalmıyor, dağıtmıyorlar.
Bu yıl gene birkaç hafta kıvrandıktan sonra tuttum bir ECE ajandası aldım. (Paramla aldım, bu yazı reklam değildir.) İyi ki de almışım!
Çünkü ECE, yılların müessesesi, tam yüz bir yıllık kurum, devrim yapmış.
Yok efendim, güneşin doğuşu güneşin batışı, elçiliklerin telefon numaraları ya da kaç inç kaç santimetre eder falan, o konularda değil.
İlk kez, bütün dinlerin, bütün halkların bütün bayram ve yortu günlerini belirtmiş bir Türk ajandası!
2012 yılında mübarek Ramazan 20 Temmuz'a, bayramı 19 Ağustos'a, Kurban Bayramı da 25 Ekim'e denk gelecekmiş, onu öğrendik de...
Roş Haşana'nın 17 Eylül, Yom Kippur'un 26 Eylül, Sukot'un 1 Ekim, Hanukka'nın da 9 Aralık'ta olduğunu biliyor muydunuz?
(Çok isterseniz Tu Bişvat 8 Şubat, Purim 8 Mart, Pesah yani paskalya 7 Nisan, Şavuot da 27 Mayıs...)
Bu bizim ne işimize yarar?
Müslüman'ı ilgilendirmez ama Musevi'nin çok işine yarar.
Çünkü bu topraklarda onlar da yaşamaktadırlar ve bizimle eşittirler, vergi de verirler, askere de giderler.
Ajandam nasıl benim bayramımı belirtiyorsa, onlarınkini de belirtecektir.
Hadi "theofani" gününün (hani sudan haç çıkarma töreni falan) 6 Ocak olduğunu gazetelerden ya da televizyondan biliyordunuz diyelim, "Kül Çarşambası"nın (Ash Wednesday, T.S. Eliot'un bu isimde ünlü bir şiiri vardır) 22 Şubat olduğunu ben de şimdi öğrendim.
Surp Asdvadzadzin (üzümlerin kutsanma günü) 14 Ağustos'muş mesela... Haçverats 29 Eylül, Tarkmançats da 8 Ekim...
(Yok lan, bunları yazmakta sakınca yok, "sözde soykırım suçu kapsamına" girmiyor!...)
Roje Hıziri, 15 Şubat... Zazalar'ın bahar bayramı Cejna Heftemal da 1 Mart... (Oğuzlar'ın Kayı boyundan geldiğine göre Kemal Bey kutlamaz.)
ECE ajandasını çıkaranları kutluyorum. Bize çok şey öğrettiler. Yüzyıllardır birlikte, yanyana, içiçe yaşadığımız insanların bayramından, yortusundan, sevincinden, kederinden, tasasından haberimiz bile yokmuş! Tokat gibi geldi. İyi oldu.
Daha da önemlisi, "Türkiye'de çok şeyin değiştiğini" gösterdiler.
İklim değişmiş, iklim!
Hadi bakalım, şunun anayasasını da görelim, havada kalmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.