Oh, galiba endişem yersizmiş... Yoksa endişelenmeli miyim?
Başka bir yerde okusam önem vermeyebilirdim, haberin Sabahta en tepede yer bulması önemli: Hükümet açılımda ikinci dönemin kapısını aralıyormuş... Türk Ceza Kanunu (TCK, 215, 216, 220, 277, 285, 288), Terörle Mücadele Kanunu (TMK, 7) ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda (CMUK, 250, 251 ve 252) terörist ile terörist olmayanı daha keskin çizgilerle ayırmaya yarayacak düzenlemeler yapılacakmış... Ayrıca yargılamalar hızlandırılacak, dağdan inişler teşvik edilecekmiş...
Gerçekleştirilecek düzenlemeleri sıralıyor gazete; hem tam zamanında, hem de fazlası var eksiği yok tarzda düzenlemeler bunlar...
Allah aklımıza mukayyet olsun...
Hayır, düzenlemelere itiraz ettiğim için değil bu duamın sebebi; tam tersine Körün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz durumu bu. Yargı alanında yanlışlık yaşandığı her durumda değiştirilmesini tavsiye edip durduğum yasa maddeleri, hükümet tarafından oluşturulan komisyon tarafından beklediğimden de geniş tutulmuş...
Yine de bir sorun var. Hükümetin terörist ile terörist olmayanı birbirine karıştıran yasa maddelerini değiştirerek son vermeyi amaçladığı zihin karışıklığı, yasaların uygulanmasından sorumlu İçişleri Bakanı İdris Naim Şahinde fazlasıyla var. Yazardan, ressamdan, şairden terörist, yazı, çizi, resim ve şiirden de terör eylemi çıkartan son açıklamasından duyduğum rahatsızlığı daha dün buraya aktarmıştım.
Gerçekten hükümetin bir ince ayara ihtiyacı var...
Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmayla Kürt sorunu diye tanımladığı sorunun demokratik hak ve özgürlükler alanının genişletilmesiyle çözülmesi yolunda önemli mesajlar veren Bülent Arınç hükümette başbakan yardımcısı koltuğunda oturuyor. Hemen ertesi gün, Ankarada yapılan toplantıda, Türkiyeyi yurtdışında temsil eden büyükelçiler önünde, demokrasi vurgusu yerinde bir konuşma yapan Beşir Atalay da başbakan yardımcısı...
Resim tuvalinde, şiirde, makale ve fıkralarda, üniversite kürsüsünde verilen derste, sivil toplum örgütü çalışmalarında, İstanbul, İzmir, Bursa, Viyana, Almanya ve Londrada yapılan toplantılarda terör eylemi arayan İdris Naim Şahin de aynı hükümette içişleri bakanı...
Bunda bir gariplik yok mu sizce de?
Türkiye 30 yıla yakın bir süredir altetmeye uğraştığı terör sorununun temelinde yatan gerekçeleri ortadan kaldırmak için çok yönlü bir mücadele veriyor. Bir yandan eline silâh almış, dağa çıkmış, her fırsatta eylem yapan teröristleri etkisiz ve işlevsiz bırakacak bir terörle mücadele yürütürken, bir yandan da kimlik hakları ile temel hak ve özgürlükler alanında nekes davranışın taşıdığı mahzurları ortadan kaldırıp teröristi dağdan indirmek üzere Kürt sorununun üzerine gidiyor hükümet...
Dengenin asla bozulmaması şart olan bir ikili çaba bu. Terazinin kefelerinden birinin tavana vurmasına sebep olacak bir denge bozukluğu şimdiye kadar kaydedilen başarıları sıfırlayabilir. Yetkili ağızlardan çıkacak yanlış bir mesaj, mesajlara kulak vererek tavır belirleyen teröristlerin kafasını karıştırıp içinden geçtiğimiz süreci berhava edebilir.
İstenen bu değilse, ince ayara eldeki değişiklik paketiyle hemen başlamalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.