Türkiye bir ABD iki
Ulus devletlerin eliyle rejimce yaratılan öcülerden söz ediyorduk. Bunlar kimi zaman devletin bekasının temini için gerekli addedilmiştir. Bazen de ulus devletin iç siyasetinden ziyade dış dünyada konumlandırılması ile alakalı olarak üretilmiştir. Öyle veya böyle ulus devlet bir taraftan elinin altındaki vatandaşlarını belli bir dozun içerisinde tutmak istiyor diğer taraftan da diğer ülkeleri -ki kimi zaman bunlar yakın komşuları kimi zaman uzak işbirlikçileri oluyor- dize getirmeyi hedefliyor. Bunu başarabilmek için de dönemsel yani zamana ve ortama uygun düşmanlar üretiyor. İnsan dediğiniz varlık bilmediğinden korkar. Bir de bilmediği kötü olarak lanse ediliyorsa bilmediğinden iki kat korkar. Bu sefer bilmediğinden değil de bilip de yanlış bildiğinden dolayı gelir katmerli korku.
Türkiyede şeriat korkusu böyle yayılmıştır mesela. Klişe olacak ama şeriatın ssini bilmeyen hatunlar şeriattan korkar mesela. Sorsanız okudunuz mu diye, göğüslerini gere gere, hayır asla! deyiverirler güven içinde. İnsan okumadan neyi eleştirir... ancak kulakdan duyma edindiklerini. Okumayı da kendilerine yediremediklerinden bu yolu seçerler. Oysa mesela Napolyonun hazırlattığı sivil kod ile şeriat hükümlerini karşılaştırdığınızda yüzde sekseninin birbiriyle örtüştüğünü görürsünüz. Bunu neden söylüyorum... Napolyon bizim için bir ölçü olduğundan değil. Ama İlahi hükümlerin çerçevesinde oluşan kurallar zincirinin insan kaynaklı hükümlerden farklılıkları yanında benzerlikleri de olduğundan. Fransanın ismini duyar duymaz üşüşenler pusula Beytullahı gösterince burun kıvırırlar...
Amerikada da benzer bir durum söz konusu. Önce şunu söyleyelim tabii. ABD Hıristiyan bir ülke. İnsanlarının ezici bir çoğunluğu Hıristiyan. Onlar nerede İslam nerede... Oysa Türkiye, bize resmi öğretilerin verdiği bilgiye göre yüzde doksan dokuzu Müslüman bir ülke. Böyle olmasına rağmen İslamdan korkan bir ülke. Bu mukayese ile ne ifade etmek istediğimi söze dökmeye gerek yok sanırım... Amerikan yönetimi Bush döneminde 11 Eylül saldırılarını da bahane ederek dış dünyada İslama karşı bir savaş yürüttü. Evet her ne kadar bizim derdimiz İslam diniyle değil demiş olsalar da Afganistanın, Irakın Müslüman halkını tarumar ettiler. Başkan Bush zaten bir noktada haçlı seferlerini bile telaffuz etmiş, uyarılar üzerine yok aslında ben onu demek istemedime getirmişti ama tabiri caiz ise bu Freudyan bir ağızdan kaçırma idi, yani bilinçaltı konuşuvermişti Bush.
Malumunuz bu dönem ABDnin dış dünyadaki konumlanması ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın yeniden şekillendirilmesiyle alakalı bir girişimdi.
Şimdilerde ise ABD, sanki akıl hocası olarak Türkiyenin rejimini almış, yer yer içte şeriat korkuları salıyor. Bu, önümüzde yaklaşmakta olan başkanlık seçimlerine endeksli olarak gelişen bir durum. Kaynağı Cumhuriyetçi siyaset. İslamı hedefe oturtup bariz bir şekilde düşmanlık yapan zihniyet. Amerikanın Judeo-Hıristiyan yani Musevi-Hıristiyan bir ülke olduğunu vurgulayan ve burada İslama yer olmadığını savunan zihniyet. Aynı zihniyet, Başkan Obamayı kişisel olarak İslamla ilişkilendiren ve onun Müslüman olduğunu altan alta yayan. Nasıl zamanında Japon-Amerikalılara karşı akıl almaz ayrımcılıklar yaptı bu zihniyet, nasıl yüzyıllarca zencilere zulmedebildi bu mantalite, şimdi de İslamı pragmatist bir şekilde seçim siyaseti için kullanıyor.
Peki bunu nasıl yapıyor... Şeriat geliyor, kaçılın çığırtkanlığıyla. Yer yer eyalet meclislerine eyalet milletvekilleri tarafından sunulan yasa tasarıları oldu mesela. Şeriata hayır deyin yasaları bunlar. Henüz hiçbiri eyalet bazında da olsa kanunlaşamadı yani geçirilmedi bu meclislerden ancak birileri halkın içine şeriat korkularının tohumlarını atmaya başladı en azından. Son olarak başkanlık seçimi adayı Newt Gingrich benzer bir girişime imza attı. Cumhuriyetçi kamptan seçim maratonuna katılan bu siyasetçi şeriatın El-Kaide kadar büyük bir tehlike arz ettiğini ve Amerikanın özgürlük anlayışına en büyük tehditi oluşturduğunu savunarak yürütüyor seçim sürecini. Varsa yoksa şeriat yani. Bu arada şerden hayır doğar da Müslüman olur mu dersiniz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.