Nereden nereye...
Bakınız şu işe. İnsan ömrü hem ne uzun hem de ne kısa. Neler neler sığdırılmıyor ki içine. İ
İnsan neler de görürmüş. Yaşlılarımız böyle konuşurdu da bizler küçükken onların yaşları itibariyle böyle düşündüklerini zannederdik. Oysa insanın böyle düşünebilmesi için ille de çok ileri yaşlarda olması gerekmiyor. Çok uzun bir süre zarfında bazı şeyleri idrak etmesi de gerekmiyor. Yani insan bazen on yıl gibi kısa bir süre içerisine bile çok farklı, bazen çok tezat, çok zıt davranışları sığdırabiliyor veya sığdıranları müşahede edebiliyor. Ben de bugünlerde böyle bir müşahade etme durumundan dolayı ağzım biraz açık, hayret içinde olan biteni seyrediyorum... ve nereden nereye.... diyorum. Nereden nerelere.
Türkiye büyük değişimler yaşadı son on yıllarda. Bu değişimlerin hızı bu en son onyılda ise eskisine nazaran hız açısından birkaçına tekabül eder. Yani 1950-60 aralığında yaşanan değişikliklerin hızı ile 2000-2010 arasında yaşananlar mukayese edilemez. İkincisi hız aşımından takip edilemez şekilde uzaklaşıp gözden kaybolmuş durumunda... İyi yönünde gelişmeler yanında kötü yönünde gelişmeler de hız kazandı.
Bugün beni hayrete düşüren ne dünyada ne de Türkiyede iyi veya kötü yönde gelişen değişiklikler, beni bugün sürükleyip götüren bir resmin, bir el sıkışmanın düşündürdükleri...
Gazze’deki Filistin hükümetinin Başbakanı İsmail Heniye hafta başı önemli görüşmeler için ülkemizi ziyaret etti. Tam da bir başbakan gibi karşılandı. Önce İHH İnsanı Yardım Derneği’ni ve onun himayesinde Gazze’ye gitmek üzere yola çıkan Mavi Marmara gemisi yetkilileriyle görüştü. Müze halinde ziyarete açılan Mavi Marmara gemisini de ziyaret etti ve olayda şehit olan dokuz vatandaşımızın aileleriyle bir araya geldi. Başbakan Erdoğan’ı da İstanbul’da evinde ziyaret etti Başbakan Heniye. AK Parti yetkilileriyle de görüştü. Sonra Ankara’ya geçti. Bu sefer TBMM’de Başbakan ve diğer üst düzey kabine üyeleriyle görüştü.
AK Parti grup toplantısına katılması ve Erdoğan ile birlikte zafer sembolüyle kameralara poz vermesi gövde gösterisi gibiydi adeta. Verilmek istenen mesaj hiç şüphesiz dışarıya, dünyaya, Amerika ve İsrail’e idi... Filistin halkının diplomatik tanınırlığını uluslararası arenada sağlayabilmek ve muhafaza edebilmek için bölgesel güç olan Türkiye’yi arkasına almak kadar akıllıca bir tutum olamazdı.
Nasıl ki İsrail sırtını ABD’ye dayamıştı, nasıl ki İsrail Amerika’nın mühimmat yardımı ve siyasi desteği söz konusu olmasa ayakta duramazdı, Filistin de Türkiye gibi bir destek ile bölgede ve uluslararası arenada daha emin adımlar atabileceklerdi. Evet buraya kadar her şey beklendiği gibiydi. Erdoğan Müslüman bir şahsiyetti. İslami hassasiyetleri olan her Müslüman gibi onun için de Filistin kanayan bir yaraydı. Zaten bundan dolayıydı ki Peres’e kafa tutmuş ve meşhur ‘one minute’i sarf etmişti. Dünya tarihine de böyle geçmişti. Erdoğan’ın Filistin konusundaki düşüncesinden, Heniye’nin temsil ettiği Hamas’a nasıl baktığından kimsenin şüphesi yoktu. Onun için de şaşırmadık zaten.
Gelgelelim, İsmail Heniye, Ankara’daki temaslarında CHP’yi de ziyaret etti. CHP! O CHP ki, zihniyeti Hamas gibi bir organizasyonu terörist olarak görür. Bir baktık ki CHP başkanı Kılıçdaroğlu, Heniye ile kol kola. Bir anda üstümüze iyilik sağlık der buluyorum kendimi... gözlerimi oğuşturuyorum... ama rüya değil gördüğüm. Gerçek.
CHP-DSP-SHP Kemalizmin bütün versiyonları, onların başındaki iz düşümleri Doğan, Ciner, Bilgin, Karamehmet ve benzeri grupları vesaire vesaire... yani 28 Şubat şakşakçıları, dünün Kemalistlerinden devşirilen bugünün demokratları, AK Parti ile sıkı fıkı olanları... bütün bunlar değil miydi Hamas Hamas! diye yaygara çıkaranlar, yıllarca... Uzaklara gitmeyeyim, ben hemen buradan, kendimden bir örnek vereyim: Yıl 1999. Çok uzun değil sadece on iki sene önce. Başı örtülü vekili karalamak adına Hamas’la ilişkilendirip korku ticareti yapan Kemalistler... ne oldu da şimdi Heniye’yi baştacı ediyorlar...
Onlar değil miydi ki bu ülkede İslamcıları afaroz eden. Daha dün. Bugün ellerine fırsat geçse bir an dahi tereddüt etmezler.... İnsan, diyorum... utanır biraz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.