Kulüpler Birliği Vakfı toplantısı sonrası Başkan Yıldırım Demirören bakın neler diyor;

'Birliğimiz; Ulu Önder Atatürk ün, spor ile ilgili sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısı söylemindeki ahlak kısmına bir kez daha vurgu yapmayı öncelikli görevi addeder ve şike, teşvik, şiddet, fanatizm ve ırkçılık gibi, modern spor dünyasının yüz karası eylemlerine, sonuna kadar karşı olduğunu teyid eder ve 'fair play' ve 'fair game'i savunur.'

Çok güzel bir söylem ama şikeyi yapanlar doğrudan sporcular değil ki...

Devam ediyor Başkan;

'TFF'yi, uluslararası hiç bir riske meydan vermeden, yürürlükte olan kural ve talimatnamelere uyarak, gerekiyorsa cezalar vererek, futbolumuzu sarsan dosyalarla ilgili önlem ve kararları tereddütsüz bir şekilde almaya davet ediyoruz'

Çok güzel. UEFA da zaten bunu istiyor.

Bir yığın laf salatasından sonra Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından çıkan sonuç şudur;

58. Madde değişime uğramalı ama bunu 26 Ocak'ta yapılacak Genel Kurul sonrası TFF karara bağlamalı.

Top şimdi TFF'de. Zaten ondaydı.

Peki günlerdir bu konu için neden kamuoyu işgal edildi?

KBV neden toplandı?


İşte gerçek Fenerbahçeliler

58. Maddenin değiştirilmemesini isteyen;

Fenerbahçe Taraftarlar Birliği'ni,

Eski Başkan Faruk Ilgaz'ı

Gözde Başkan Ali Şen'i,

Şadan Kalkavan'ı,

Rahmi Eyüboğlu'nu,

Lütfü Tomuş'u,

Hepsini, hepinizi ayakta alkışlıyorum.

İşte gerçek Fenerbahçelilik budur.

Varsa eğer, cezayı çekmeğe gönüllü olmaktır.

Hatayı menfaatle silmemektir.

Zira;

Küme düşmenin kaldırılmasını istemek suçu kabul etmek manasına gelecektir.

Asırlık saygın camia Fenerbahçe bunu asla istemez.


Ankaragücü'nde ok yaydan çıktı!

Başkent takımı Ankaragücü'nün Başkanı Sami Altınyuva adeta meydan okudu. KBV üyeleri bize yardıma söz vermişti. Haftalar geçti kılını kıpırdatmadılar. Oysa şimdi bir başka takımı kurtarmak için genel toplantı yapılıyor. Onun için de bile bile toplantıya geç geldim, erken çıkıyorum, diyor.

Adam haklı.

TFF de Ankaragücü'nün hak ettiği parayı ödemiyormuş. Transfer yasağımız var, futbolcuklarımızı elde tutmak için ödememiz gereken bedeller var ama maç kazanıyoruz para alamıyoruz diyor Altınyuva.

Birlik içinde olmak için çırpınan KBV'nin bazı takımları da Ankaragücülü oyuncuları transfer ediyor. Yani düşene bir tekme de birlik üyeleri vuruyor.

Bu nasıl birliktir?

Başkan Sami Altınyuva bana verdikleri sözü tutmayanlarla ben aynı masada oturmam diyorsa sonuna kadar haklı.

Ancak;

Ankaragücü'nü bu hale düşürenler de kulübü paylaşamayanlar. Bu büyük kulübü mahkeme kapılarında süründürenlerdir.

Futbolumuzda dert bir değil ki.


Eboue çok mu önemli?

Galatasaray gibi bir takım Samsunspor karşısında Afrika Uluslar Kupası'na katılacak oyuncusu Eboue'yi oynatmak için Fildişi Sahili'nden izin istiyorsa nerede kaldı büyüklük. Nerede kaldı 'şartlar ne olursa olsun Galatasaray sahaya 11 kişi çıkar' söylemleri?

Bu kadar mı önemli Eboue?

Ya sakat olsaydı?

Ya cezalı olsaydı?

Sağ beksiz mi oynayacaktı takım?

Biz Terim'i 'sakatlıklara, cezalara, yokluklara' meydan okuduğu için sevmiştik.

Galatasaray da bunları aştığı için UEFA'yı almamış mıydı?


Kocaman lokma yut!

Beyefendi Aykut Kocaman'ı tanımak mümkün değil. Orduspor maçından sonra öyle sözler söylüyor ki kariyerine yakışmıyor. Hele Fenerbahçe'nin bu günlerinde... Hakemler 'İnce İnce Yasemince' Fenerbahçe'yi kıyıyorlarmış. Yapma be sevgili Aykut! Bunları ne kimse duymuş olsun ne sen söylemiş ol. Meşhur laftır; Kocaman lokma yut kocaman konuşma!...


Mustafa Pekdemek

Beşiktaş – Eskişehirspor maçı harikaydı. Müthiş bir mücadele, kazanma hırsı, karşılıklı ataklar ve iki gol. Belki de ligin en güzel maçını seyrettim. Beşiktaş takım olma yolunda iyi adımlar atıyor. Fernandes çizgisini sürdürüyor. Sivok golde bile var. Takım sağlı sollu atakta. Ekrem gole koşuyor. Hele bir de Mustafa Pekdemek var ki attığı gole hayran oldum. O ne sıyrılıştı öyle, o ne akıl dolu çabukluktu öyle. Bravo Mustafa. Seni kaçırdığı için Galatasaray yanıyor mudur acep şimdi?


Fiske!

Yeni yıl mesajı; Futbolu öldürdük Bari yetimlerine sahip çıkalım.