Shaqiri olursa cuk oturur
Ali Dürüst'le konuşuyorum, Ağabey diyor; 'Shaqiri iyi futbolcu bize de çok yarar teklifimizi yaptık ama transfer için bu sadece bir başlangıç. Sonuç alınması için Basel Kulübü'nün yaptığımız teklifi kabul etmesi gerek. Zor gibi gözüküyor çünkü Basel Avrupa Kupalarında yoluna devam ediyor, Shaqiri'yi satmak istemeyebilirler. Ayrıca fiyatta anlaşamayabiliriz. Belki de sezon sonu olabilir.'
Peki, diyorum sizlerin dirsek teması var mı onların yöneticileriyle dostluk, arkadaşlık falan gibi...
Dürüst; 'Ağabey, bu işlerde kimse dostluk adına bir şey yapmaz! Burada dostluk Galatasaray'ın kasa gücü kadardır.'
Ali kardeşim hep böyle konuşur. Ser verir sır vermez. Yiğit Gökoğlan için de aynı şeyleri söyledi. Prensipte anlaştık ama imza atılmadan iş bitti demem!'
İşte böyle...
İsviçre'de yaşayan ancak Arnavut olan Shaqiri müthiş bir genç, çok genç 21 yaşında.
Yiğit Gökoğlan da öyle. İkisi de gelirse Galatasaray dertlerine büyük ölçüde çare bulmuş olur. Yiğit son zamanlarda çaptan düşük ama malum transfer bunalımı içinde olabilir.
Bu iki oyuncu gelirse ben de artık Galatasaray için iyi şeyler yazabilirim. Zira Ali Dürüst gibi benim de palavraya karnım tok!
Galatasaray'a iyi takım diyebilmek için kadrosunda iyi futbolcuların olması gerek.
Bugün Galatasaray'ın kadrosu yeterli değil. Çok eksikleri var. Oynadığı oyun da sadece Süper Lig'in perişan halindeki şartlara yeterli. Transfer yapılmazsa takım zorlanır.
Yassu vre Lefterimu!
Çocukluğum Makriköy'de yani Bakırköy'de rum çocuklarıyla geçti. Onlarla çok güzel anılarım vardı. Yassu vre'leri onlardan öğrendim. Bugün de Fenerbahçe'nin Ordinaryüs'ü Lefter Küçükandonyadis için aynı sözü tekrarlıyorum; Yassu vre Letferimu. Yaşa be Lefterciğim. Sen çok yaşa. Senin gibisi bir daha zor gelir bu dünyaya. Bir devirdi seninki, Can Bartularla, Basrilerle, Şereflerle... Hastaymışsın, yoğun bakımdaymışsın. Allah şifalar versin. Sadece Fenerbahçelilerin değil, Galatasaraylıların da bütün renklerin de duaları senin için.
Yalnız bir şeyi de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Bütün medya Lefter'in hastalığından bahsediyor. Hepsi de haberi eksik bırakıp Lefter'in yaşını yazmıyor. Lefter 22 Aralık 1925 doğumlu. Dileğim, önünde daha çok günler olması.
Hoca farkı!
Ne günlere kaldık ya Rab!...
Takımlarımız maçlara yenik başlıyor. Ciddi hatalardan çok kolay goller yiyor. Sonra ıkına sıkına son dakikalarda galibiyete ulaşıyorlar, ertesi gün bütün medya aynı mealde başlıklar atıyor, yazılar yazıyor;
'Satranç hamleleri'
'İmparator böyle istedi'
'Devre arasında soyunma odasındaki fırça galibiyeti getirdi!
'İşte Hoca farkı!'
Yahu ne hocası. Ne farkı!... Hoca bu kadar biliyordu da neden golleri yedikten sonra yaptığı rötuşlarla doğru takımı buldu? İlk 11'de yapsa ya bunları.
Galatasaray İBB maçında rakip on kişi kalınca yırttı. Samsun'da 2 gol yedikten sonra coştu neden?
Fenerbahçe, Gaziantepsor karşısında rakip on kişi kalınca galibiyete 76'dan sonra koştu. Hem de Saracoğlu'nda. Neden?
Beşiktaş da öyle. Perişanları oynayan Ankaragücü'nü yenemedi. Kupa'da 2. dakikada golü buldu, zar zor tur atladı! Rakip Gaziantep belediye...
Bizim medya da hala sihirli kelimelerle gaz veriyor.
Gerçekler başka!
Ankaragücü gencecik çocuklarla bunu ispat etti. Anlayana!...
Kocaman'a ceza
Düne kadar dengeli, etrafına saygılı, sözü sohbeti dinlenir Aykut Kocaman son zamanlarda şirazeden çıktı. Fenerbahçeli olduğunu kabul ediyoruz ama kulübünü bu kadar üstlenmesi, seçilmiş bir yönetici gibi adeta Fener'i koruma altına alması da anlaşılır gibi değil. Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin teknik direktörüdür avukatı değil. Acaba Jose Mourinho Fenerbahçe'nin hocası olsaydı o da Kocaman gibi avukatlık görevine mi soyunurdu, takımını daha iyi oynatmak için mesai mi tüketirdi?
Öyle değil mi Aykut kardeş. Bak TFF'den cezayı yedin.
Benim tanıdığım Aykut Kocaman bunları hak etmiyor.
Bülbülün çektiği dili belası!
İnce ayar
Siyaset dile hakimiyet ister. Siyasilerin söylediği söz güven verecek, umut verecek, doğru olacak, mert olacak, toplumları peşinden sürükleyecek. Sayın Erdoğan Bayraktar tam tersine ince ayar çekiyor! Kaş yapayım derken göz çıkartıyor.
'Trabzonspor'un Kupası için ince ayar çekiyoruz' demesi, Fenerbahçelileri kızdırdı.
Biliyorsunuz Arena'nın açılışında da Sayın Bayraktar bir çuval incirin içine etmişti!
Galatasaraylılar kızmıştı!
Sonra Bayraktar Arena'dan çıktı parlamentoya girdi!
İşte size ince ayar!
Fiske!
TFF mahkeme binası karşısındaki arzuhalci gibi oldu. İnternet üzerinden durmadan her söze cevap yazıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.