Ne fena beğenileriniz var öyle
Yazar küçük bir uyarı diye girmiş söze; küçük demesine rağmen yaptığı bayağı ürkütücü bir uyarı: Yakında diyor, TV dizileri çok daha örfümüze uygun olacak... Buradan çıkardığı sonuç da şu: Kentli yaşam tarzı bağnaz bir kuşatmaya alınıyor; modernizmin genişlettiği özgürlük sınırları giderek daraltılıyor...
Son zamanlarda böyle öğretici ve eğitici olduğu kadar güldüren bir yazı okumamıştım. Örf denilen şeyin kötü, modernizm denilenin iyi, kentli yaşam tarzının ideal olduğu hiç tartışılmayan evrensel kabullermiş gibi sunuluyor çünkü...
Neyse, üzerinde durmak istediğim konu güldüren yanı değil tespitin; ülkede işlerin nasıl görüldüğüne, yaşam tarzı olarak belli bir anlayışın nasıl egemen hale getirildiğine dair göz açıcı bölümü daha önemli çünkü...
Biliyorsunuz, son yıllarda televizyonlar yerli dizi furyasıyla izleyici karşısına çıkıyor. Dizilerde çoğunlukla çapraz ilişkiler işleniyor. Yakın zamana kadar, insaflı pek çok kalem, Muhafazakâr bir iktidar döneminde fazla değil mi? eleştirisini seslendiriyordu.
Meğer bu durum AGB denilen reyting şirketinin tercihiyle meydana gelmiş... AGB kentsel Türkiyenin neyi izlediğini ölçüyor ve reklâmverene İşte sizin müşteriniz bunlar diyormuş... Bu yüzden de diyor yazar, Yapımların çoğuna asıl tüketici kitlelerin yaşadığı kentlerin, yani beyaz Türklerin beğenileri hâkim oluyordu.
Beyaz Türkler kavramına getirilen anlam yazının güldüren yönü; ancak diğer söylenenler bayağı göz açıcı...
Yıllardır reyting ölçümü yapan şirket, deneklere hediye karşılığı zevk belirleme kapısını açık tuttuğu ithamıyla soruşturma geçiriyor; iddia doğruysa, kendi hallerine bırakıldıklarında kentli beyazlar farklı dizileri izlemesinler diye şirket böyle bir yola başvurmuş olmalı...
Yine de, beyaz Türk zevklere ayarlı reyting sisteminde de, Kemal Sunal ve Hababam Sınıfı filmleri her zaman ilk 100 sıralamasına giriyor...
Uyarı bundan sonrası için... AGBden alınan ölçümlerin emanet edileceği yeni reyting şirketi 20 binden az nüfusun yaşadığı yerleri de ölçüm kapsama alanına alacakmış. Artık Türkiye genelinin beğenileri ekrana hâkim olacakmış...
Evet aynen böyle diyor: Türkiye genelinin beğenileri ekrana hâkim olacak... Uf, uf, ne kadar kötü bir şey!..
Bu uyarı on yıldır ülkeyi yöneten muhafazakâr siyasi iktidarın etkilerinin (yetkilerinin de) hangi yöntemlerle kısıtlandığını açığa çıkarıyor. Dar bir kesimin beğenilerine hitap eden bir televizyon yayıncılığı sistemi var ve o sistemle bugüne kadar gelinmiş... Türkiye geneli ve halkın beğenileri bu sistemin dışına sürülmüş...
Hemen her alanda durum bundan farklı değil aslında. Türkiye geneli yalnızca televizyonda parya muamelesi görmüyor, kültür ve sanatta, medyada da dışlanıyor; belli ailelerin iş dünyasındaki egemenliği Anadoludan gelenlerin tehdidi altında kabul ediliyor.
Arte bir Fransız-Alman kültür kanalıdır; Mezzo da kentli zevkler için kaliteli müzik yayınlar. İkisi de az izlenir. Batıda genele hitap eden kanallar ülkelerin genel beğeni düzeyini yansıtır.
Türkiyede de durum böyledir diye biliyordum; demek değilmiş...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.