Güçlü siyasi liderler toplumları düşünce tembelliğine itiyor.
Çözümleri kuşaklar boyu ertelenmiş sorunlar krize dönüşünce, o anda kim yönetimde ise "Nasıl olsa bunu o halleder" diyerek gözümüzü güçlü lidere dikiyoruz.
Ben bu düşünce tembelliğini (veya rahatlığı) İsmet İnönü siyasetteyken bol bol yaşamıştım.
Askeri darbeleri ancak o etkisizleştirirdi.
Muhalefette olduğu zamanlarda bile devlet sorumluluğunu taşırdı.
O dönemin siyasetçilerinden birine İsmet İnönü'nün gücünün kaynağı sorulunca "Onun sırtında Kurtuluş Savaşı zaferi, bizim sırtımızda ise Terzi İzzet'in elbiseleri var"diye cevap vermişti.
Daha sonra buna benzer bir rahatlığı Turgut Özal iktidardayken yaşadık.

Özal ve Demirel farkı
1930'lardan beri hem ekonomiye hem de siyasete egemen olan kökten devletçiliği, bir anda buharlaştırmıştı.
Ayrıca yakın geçmişte konuşulması bile mümkün olmayan tabu konuları, günlük siyasetin tartışma alanına taşımıştı.
Rahmetli Kemal Ilıcak Demirel'le Özal'ın üslup farklarını şöyle anlatırdı:
- Süleyman Demirel'e bir sorun hakkında düşüncesi sorulduğunda ceketinin göğüs cebinden minik bir Anayasa çıkartır ve cevabı oradan bulmaya çalışır. Turgut Özal'a bir sorun hakkında düşüncesi sorulduğunda ise, ceketinin göğüs cebinden minik bir hesap makinesi çıkartır ve cevabı oradan bulmaya çalışır.
Şimdi de hayatımızda "Tayyip Erdoğan olayı" var.

Hepimiz batarız...
İlk ameliyatında ona en karşı olan çevrelerin bile nasıl endişelendiklerini hatırlayın.
En laikçi kapitalistler bile "Erdoğan'a bir şey olursa ekonomi çöker" diye yakınmıyorlar mıydı?
Generaller darbe yapmak üzere cuntalar mı kurmuşlar...
- Tayyip Erdoğan bunu halletsin!
Kürt realitesine kalıcı bir siyasi çözüm bulmak için başlattığı açılımları, PKK eylemleri ile sabote mi etmiş...
- Bunu Tayyip Erdoğan halletsin!

Bu rahatlığın sonu yok
Devletin organları birbirlerinin kuyusunu kazmak mı istiyor...
- Bu Tayyip Erdoğan'ın meselesidir!
Her sorunu Tayyip Erdoğan'ın çözmesini beklemek öylesine alışkanlık haline geldi ki, sonunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun da CHP'nin oy alamama sorununa Erdoğan'ın çözüm bulmasını istemesi muhtemeldir.