Son günlerin en önemli konusu Yunanistan'ın borçları oldu. Aslında gizli gizli tartışılan konu, Yunanistan'ın borçlarını kimin üstleneceği... Çünkü herkes biliyor ki Yunanistan aldığı yardımlara ve borç silme desteklerine rağmen bu işin içinden bir mucize olmadığı takdirde çok zor çıkacak. Rakamlar öyle ümitsiz ki!
Kamu borçlarının milli gelirine oranı halen yüzde 160 olan bir ülke Yunanistan. Böyle bir ülkenin borç yükünü 2020'de yüzde 120'ye geriletmesi mevcut ekonomik durumuyla pek uyuşmuyor. Bunu bilen Almanya da, Yunanistan'ın borçlarını birilerinin sırtına yüklemeye çalışıyor.
Gelelim Almanya'nın ABD'yi kandırmasına... Hatırlayacaksınız Almanlar, "2008 krizini ABD çıkardı. Dolayısıyla krizin bedelini ödemeli" iddiasını gündeme getirmişti. Bu nedenle de Yunanistan'ın 110 milyar euroluk ilk kurtarma paketine, IMF 30 milyar euro katkıda bulundu. Hatta IMF, İrlanda ve Portekiz'in kurtarma yardımlarına da yüzde 30 oranında katıldı.
Sonra ne oldu dersiniz? Bu krizden Almanya kârlı çıktı. Çünkü Almanya 2011'de yüzde 3 büyüdü ve ihracatı rekor kırarak 1 trilyon euroyu geçti. Almanya'nın ihracatının milli gelirine oranı yüzde 37 oldu. ABD ise 2011'de ancak 1.7 büyüdü ve ihracatı 2.1 trilyon olmasına rağmen milli gelirine oranı yüzde 14 seviyesinde kaldı.
Bir de Almanya işsizliği yüzde 6.7'ye geriletirken, ABD'de işsizlik yüzde 8.3'te kaldı. İşte bu rakamları gören ABD birdenbire kendine geldi ve Avrupa'nın borç yükünün üzerine yıkılmaya çalışıldığını anladı. Dolayısıyla IMF'nin, Yunanistan'ın ikinci kurtarma paketine katkısını azalttı. IMF, 130 milyar euroluk ikinci kurtarma paketine ancak 13 milyar euro verebilecek. Böylece Yunanistan'ın yükünün ABD dahil IMF üyelerinin üzerine kalması engellenecek.
Peki Almanya bu yeni durumda nasıl bir strateji izleyecek? Almanya Yunanistan'ın borçlarının büyük kısmını şimdi kendisi üstlenecekmiş gibi görünüyor ama buna inanmamak gerekir. Çünkü Almanya'nın geçmişte yaptıkları bugün ve yarın ne yapacağının işaretidir.
Almanlar, Avrupa Para Birliği'nin nimetlerinden daima yararlanır ama bu borç yükünü de bir başkasına aktarır. Tarihte hep böyle oldu. Almanlar ittifak yaptıkları ülkeleri, verdikleri zararla baş başa bırakıp hep işin içinden sıyrıldılar.
Hatırlayacaksınız I. Dünya Savaşı'na Osmanlı Devleti Almanların zoruyla girdi. Sonra ne oldu? Almanlar çekip gitti, Osmanlı devletinin başkenti İstanbul işgal edildi. Osmanlı, topraklarını kaybetti. Almanya'nın başkentine ise hiç kimse girmedi. Almanya toprak kaybetmedi. Ve Almanlar, I. Dünya Savaşı'nın bedelini Osmanlı devletine ödetip işin içinden sıyrıldı.
Şimdi de Avrupa Para Birliği'nin bütün faydalarını kendinde toplarken, bu krizin bedelini büyük ihtimalle başkasına ödetecektir Almanya.