Fehmi Koru

Fehmi Koru

Kılıçdaroğlu kılıcını çekebilirse...

Kılıçdaroğlu kılıcını çekebilirse...

Hafta sonu CHP açısından önemli; arka arkaya iki kurultay için çağrıda bulunuldu çünkü... İlkine muhaliflerin katılmama ihtimali yönetimi düşündürüyor; kurultaylardan yönetimin güçlenerek çıkma ihtimali ise muhalifleri...

Sanırsınız ki, CHP iktidarda ve çatışan taraflar iktidarın nimetlerini paylaşma kavgası veriyorlar... Oysa CHP uzun tarihinin çok partili demokrasi döneminde pek iktidar yüzü göremedi; bu yönüyle, ortada paylaşılacak bir ganimet bulunmuyor. Ancak bir yönüyle de, CHP’de yönetimde bulunmak yine de bir ‘iktidar’ alanı teşkil ediyor.

Yoksa bu kadar çok kurultay, bu kadar gürültülü kavga başka nasıl izah edilebilir?

Benim izahım şu: CHP siyasetin doğasını kavramakta, günümüzü okumakta ve siyasi çizgisini tanımlamakta zorlanıyor...

Türkiye nüfusu genç bir ülke; üçte ikisi 30 yaşın altındaki gençlerden oluşuyor. Eskisi gibi cahil bir gençlik değil bu; internet kullanımında, sosyal medyada Avrupa’da hatırı sayılır bir durumdayız. Birbiriyle iletişim halinde olan bu genç insanlar, durumlarını daha iyi hale getirecek parti programlarını dinlemeye açık.

İşte bunu anlamakta zorlanıyor CHP muhalefeti...

CHP bir köşede duran ihmal edilmiş eski bir saat gibi; gösterdiği zamanın doğru olup olmadığı kuşku uyandırıyor. CHP sözcüleri ne zaman ağızlarını açsalar, partilerinin şanlı geçmişiyle övünüyorlar: Cumhuriyet’i kuran parti CHP... İlk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tü... İstiklâl Savaşı’nı yürütmüş kadrodan İsmet İnönü uzun süre genel başkanıydı CHP’nin... Bir de tabii Bülent Ecevit var; 1970’li yıllarda halkın “Karaoğlan” diye arkasına takıldığı Ecevit...

Oy verilecekse CHP’ye bu geçmişi sebebiyle verilmesi bekleniyor...

Siyasetin doğası ise farklı atan bir nabız gibi; genç insanlar düne değil geleceğe kendilerini ayarlamış durumda. Dünde yaşananlar bir referans noktası olarak değerli onlar için; kanaat belirlemek için ise bugün ile yarına bakıyorlar.

Ülkenin bugünü ve geleceğine dair pek az umut veriyor CHP...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğe gelişi ve özellikle partisini ‘yeni CHP’ olarak anmaya başlaması Ak Parti’ye oy vermeye eli varmayan çevrelerde umutla karşılandı; ancak o kadar... Arkasını getirmedi Kılıçdaroğlu, ‘yeni CHP’ nedir, eskisinden farkı var mıdır, bilen yok... Muhaliflerini de bu yüreklendiriyor.

Geniş kitlelere gelecekle ilgili umut veremeyen bir partinin iktidar olabilmesi hayli zor; o umudu veremeyen siyasetçinin liderliğini sürdürmesi daha da zor...

Hafta sonu yapılacak kurultay CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu için bir yenilenme vesilesi olabilir mi? Açılışta yapacağı konuşmayla sınırları iyi belirlenmiş ‘yeni CHP’ çıkışı yapabilir ve bununla partisinden uzak duran geniş kitlelere ulaşabileceği beklentisini uyandırabilirse, elbette olabilir...

Aksi halde, CHP’nin sürekli kurultay toplayan, ama halkın dikkatini üzerine çekmeyi başaramayan bir parti olduğu kanaati iyice pekişir. Kılıcını çekmeli ve yeni oylar getiremeyecek bir lider görüntüsünden süratle uzaklaşmalı Kemal Kılıçdaroğlu...

Hayal kırıklığı daha şimdiden kamuoyu yoklamalarına yansımaya başladı zaten...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi