Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sizin şerrinizden korkarım

Sizin şerrinizden korkarım

Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’yle ilgili yazıma tepki, hiç ummadığım bir yerden, Oda TV adlı internet sitesinden geldi.

Bu sitenin kurucu yazarı ve kimi çalışanları, “Oda TV soruşturmasından” dolayı tutuklu bulunuyorlar.

Haklarında yığınla iddia var...

En hafifi “şantaj ilişkilerini yönetmek” olan bu iddiaları sıralayıp, iyice düşmanlıklarını kazanmayayım...

Korkarım böylelerinden.

Nihayetinde, “psikolojik harekât dilini” çok iyi bilen ve çok iyi kullanan arkadaşlar bunlar. Bu dille baş etmem mümkün değil. Döverler beni.

Bunu, bugüne kadar incittikleri, canını yaktıkları, haklarında uydurdukları yalan yanlış haberlerle savunmasız bıraktıkları insanlardan, yani meslektaşlarımızdan biliyorum.

Bana inanmıyorsanız, yandaş ya da değil, merkez medyada çalışan iki gazeteciden birini çevirip sorun... Niçin bu arkadaşların elinden, dilinden, ahlakından emin olmadıklarını anlatacaklardır size. Ayrıca, arşivler ortada duruyor. İsterseniz “google”un tanıklığına da başvurabilirsiniz.

Korkmasına korkarım da, büsbütün susmak da istemem tabii...

Hasan Vasfi Altay isimli bir Oda TV yazarı, Filiz Ali’yle ilgili sitemime cevap vermiş.

Beni “eski devrimci” ya da “dönek solculara” benzetemediği için, sitem hakkım bulunmadığını söylüyor.

Demek ki, bir konuda görüş bildirmem için, hayatımın bir döneminde, mutlaka sol fikriyata bulaşmış olmam gerekiyor.

Buradan da, dolayısıyla, yazarın “solcu”, “devrimci”, “Marksist” filan olduğunu anlıyoruz.

Hemen arşivden eski yazılarına baktım, birkaçını okudum. Hiç sol kokusu alamadım. Hasan Vasfi Altay bildiğimiz Kemalist...
“Hem solcu, hem Kemalist nasıl olunur?” sorusunun peşinde değilim. En azından, Hasan Vasfi arkadaş, iddia ettiği şey değil. Başka bir şey... Hiç solcu ya da Marksist görmesek inanacağız ama inanmıyoruz.

Bir inandırıcılık sorunu var yani Hasan Vasfi arkadaşın...

Bir de “terbiye” sorunu var tabii...

Mesela, hiç tanımadığı insanlar hakkında şunları yazabiliyor: “Star isminde bir gazete var. Çok muhterem kişiler yazı yazıyor. Fehmi, Ergun, Çanakkale Üniversitesi’nden Sedat isimli genç, hukuk alimi Osman Can, liberal Eser filan. Aralarında bir de Ahmet Kekeç isimli birisi var. Pek okumuyorum ama Star’ı karıştırırken denk geliyorum bazen.”

Pek okumuyor ama çarşaf çarşaf cevap yetiştiriyor.

Peki ne söylüyor?

Hiçbir şey söylemiyor...

Bir sürü “yandaş medya” filan gibi tahkir sözcükleri sıraladıktan sonra, erken dönem CHP’siyle ilgili birtakım ansiklopedik bilgiler sıralıyor; Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın nasıl ve kimler tarafından kurulduğunu, DP’nin nerden neşet ettiğini anlatıyor.

Bunları bana anlatmana gerek yok Hasan Vasfi Altay.
Ben bunları senden iyi biliyorum.

Bana, Sabahattin Ali’nin hangi “konsorsiyum” tarafından ortadan kaldırıldığını anlat.

Nazım Hikmet’i zindanlarda kim çürütmüştür? Kemal Tahir’e kim ne yapmıştır? Arif Oruç ve Sertel’lere hangi muamele reva görülmüştür? Tan gazetesini hangi “vatanseverler” yakıp yağmalamıştır? Aralarında İlhan abi, Orhan abi, Süleyman baba gibi, bugün savunusuna kendinizi adadığınız değerler de var mıdır? Onu söyle.

Unutmadan...

Hasan Vasfi Altay, yazısına şu müthiş başlığı koymuş: “Ahmet Kekeç, ne bu skeç...”
Böylece, aynı zamanda esprili bir yazar olduğunu kanıtlamış oluyor.

Ben onun yerinde olsam, “Sanki CHP bir demokrasi ortamında kuruldu ve faşizan eylemlerde bulundu” gibi gülünç yazılar yazmaz, bu kafiye bilgimle kendimi şiire vururdum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi