Kadına zulüm
Erkeğe de zulüm yapılabilir, Allah kullarına zulmetmez, kullarının da birbirine zulmetmelerini istemez. Bugünkü yazımın konusu kadına yönelik bir zulüm olayı ile ilgili. Bazı ülkelerde ve toplumlarda kadın zayıf, desteksiz ve çaresiz bırakıldığı için ona zulmetmek daha kolay oluyor ve zalimler de zulmü daha çok böyle kadınlara uyguluyorlar.
Ben "mesela" diye anlatayım, siz olmuş bilin.
18 yaşında bir kız kaçırılır. Kaçırmayı dört erkek, içlerinden biri için yapar. Kızı sevdiğini iddia eden yine 18 yaşındaki erkek, kız onu sevmediği ve istemediği halde zorla ırzına geçer. Olay mahkemeye intikal eder ve bu dört kişi hapse girer. Tutukluları kurtarmayı önceleyen aileler (hem mağdurun, hem suçlunun aileleri) kıza, zorla ırzına geçen genç ile evlenmesi için baskı yaparlar, ana babası "sana hakkımızı helal etmeyiz" derler. Aslında kızın istediği ve bu halinde bile kızı isteyen bir başka delikanlı daha vardır, ama ana baba, kızın onunla evlenmesine razı olmadıkları gibi suçlunun ailesi de bu genci tehdit ederler ve kızı istemekten vazgeçmesi için baskı yaparlar. Her bakımdan mağdur ve mazlum olan zavallı kızın gücü canına yettiği için "beni o zanî (zina eden, ırza geçen) ile evlendirirseniz intihar ederim" der.
Buna benzer olaylar ülkemizde sıkça vukubulmaktadır.
Bir yandan Müslüman olduğumuzu söylüyoruz, diğer yandan bakıyoruz; yaptığımızı Müslüman da gavur da yapmaz.
Ortada bir suç, bir günah var, bir haram işlenmiş. Başkalarına ibret olması, başka çaresizlerin canlarının yanmaması için mazlumun yanında yer almak gerekirken zalimin yanında yer alıyor, onu kurtarmayı bütün din ve ahlak değerlerinin önüne geçiriyorlar.
Böyle durumlarda ana babaya, mağdurun yakınlarına düşen vazife mağdura baskı yaparak zalimi kayırmak olamaz; aksine zayıfın, mazlumun yanında yer alarak suçlunun hak ettiği cezayı görmesini sağlamak olur.
Sıkça kullanılan "sana ana baba hakkımı helal etmem, sütümü helal etmem" sözleri tam bir istismar örneğidir.
Çocuğa süt vermek onun hakkıdır; ana sütünü verirken din ve ahlak yönünden mecbur olduğu bir şeyi yapmakta, çocuğa hakkını vermektedir. Hakkını almış çocuğa neyi haram ediyorsunuz; o sizin değil, onun hakkıdır.
"Analık babalık hakkımı helal etmem" diyorsunuz. Bilmiyor musunuz ki, ana ve babanın üstünde Allah'ın hakkı, dinin kuralları vardır. Ana ve baba çocuklarından meşru olmayan bir şeyi istediklerinde onlara itaat eden, Allah'a isyan etmiş olur. Elbette meşru olmayan emir ve isteklere itaat edilmeyecektir ve bu yüzden "hakkı helal etmeme"nin hiçbir değeri ve çocuklar için kötü bir sonucu olmayacaktır; çünkü Allah zulme razı değildir, çünkü dine ve ahlaka aykırı olan emir kimden gelirse gelsin ona itaat edilmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.