Türk parası bölgesel para olur mu?
Türkiye'de son dokuz yılda mali disipline uyulması sonucunda bütçe açığı geriledi, borç yükü de düştü. Bu süreçte Hazine, Merkez Bankası'na el uzatmadı. Eskisi gibi karşılıksız para bastırıp Merkez'den borçlanmadı. Ekonomideki bu normalleşme sonucunda da enflasyon ve faizler tek haneye geriledi. Sonunda Türk parası güvenilir bir para birimi haline geldi.
Aslında bu başarıda Başbakan Erdoğan'ın payı büyük. Niye? Çünkü Türkiye'de bütçeyi Başbakanlar yönetir. Eğer Başbakan, Hazine'ye hesapsız ödeme emirleri verir ve başbakan Hazine nakdini popülist bir şekilde kullanırsa, bu durumda ne Hazine Bakanı ne de diğer bakan ve bürokratlar ekonomik sorunların üstesinden gelebilir.
Ülkemizde başbakanın ödeme emirleri karşısında hiç kimse duramaz. İşte bu nedenle Turgut Özal ve Tayyip Erdoğan popülizme sapmadan bütçe yönettikleri için son otuz yılda ekonomide başarılı oldular. Hatta Tayyip Erdoğan 2011 genel seçimlerinde bütçe disiplininden taviz vermeyerek seçim döneminde bütçe fazlası verdiren ilk başbakan oldu. Ve bu başarılı bütçe yönetiminin sonunda Türk parası diğer ülke para birimlerinden olumlu yönde ayrıştı.
Peki niye Türk parası için bir simge oluşturuldu? Dün Merkez Bankası Başkanı'nın yaptığı açıklamaya göre, Uluslararası Ödemeler Bankası'nın küresel piyasalarda değişik para birimlerinin kullanılmasına dair anket sonuçlarına göre, 2010'da Türk parasının kullanımı 2007'ye göre tam üç kat artıyor. Yabancılar Türk parasına yatırım yapıyor ve 24 saat küresel piyasalarda işlem görüyor. Kısaca Türk parası küresel ticarette ve yatırımda kullanılan bir para haline dönüşüyor.
Peki böyle bir para Türkiye'ye ne kazandırır, sorusu akla gelebilir... Türk parasının küresel piyasalarda kullanımının çoğalması, Türkiye'nin dış ticaretini çoğaltır ve ekonominin büyümesini sağlar. Zaten bu nedenle Merkez Bankası, Pakistan ve Çin merkez bankalarıyla para takası (swap) anlaşmaları yaparak ticaretin artmasını destekledi. Hatta uzun vadede dolar ve euro gibi para birimleri yanında yeni bölgesel para birimlerinin oluşması düşünüldüğünden belki de Türk parası bölgesel bir para birimi olabilir. Bu da Türkiye'ye senyoraj ( para basma) getirisi sağlar.
Gelelim Türkiye'nin ekonomik başarısını hâlâ takdir etmemek için direnenlere... Statükocu İstanbul sermayesi, son dokuz yıldaki ekonomik başarıya hâlâ dudak büküyor. Oysa son dokuz yılda ekonomi iyi yönetilmeseydi, İstanbul sermayesinin şirketlerinin değeri 10 kat artmazdı. İstanbul sermayesi bu sayede çok para kazandı. Ama onlar kendi istedikleri bürokratları kilit yerlere atayamadıkları ve istedikleri rantları alamadıkları için AK Parti hükümetlerini sürekli eleştirdiler.
Dün Başbakan Erdoğan, "Biz seçkinlerin, elitlerin, patronların hükümeti değiliz. Biz, işçisiyle, patronuyla, yoksuluyla, zenginiyle 75 milyonun hükümetiyiz" diyerek statükocu sermayeye cevap verdi.
Hiç haksız bir cevap değildi bu. AK Parti hükümetleri, fakirin yanında durarak kamu harcamalarını sağlık ve eğitimde çoğalttı, askeri harcamaları ise azalttı. Türk parasını da güvenilir bir liman ve yükselen bir değer yaptı.
Bu günlere işte böyle gelindi. Faiz lobisinin ataklarına ve parayla tutulmuş notçuların sahte raporlarına rağmen halkın çocuklarının yönettiği Merkez Bankası, bu güveni güçlendiren bir simgeyi dün Türk parasının üzerine koydu. Anlayacağınız elitlerin katkısının olmadığı bir simge bundan böyle Türk parasının üzerinde yer alacak. Bakalım statükocu işadamlarının derneği TÜSİAD buna ne diyecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.