Kışladakiler, bazı gerçekleri anlamak istemese de, CHP’liler anlamaya başladı. Ötekiler de anlar bir gün. Belediye çalışanına başörtülü kışlaya girdi diye hakaret eden albay da öğrenir bir gün. Biraz geç olsa da..

Sinan Aygün “Yeni bir CHP”den söz ediyor. Başörtüsünün “başüstüne” olduğunu söylüyor.

CHP’nin bu ilk “Başörtüsü açılımı” değil.. Ama hep yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.. Beceremediler.. Geri tepti. Çünki samimi değildiler..

Hanımlara başörtüsü ile başlayıp bitmez bu iş, sonra biz partide mescid de isteriz.. Kimi CHP’lilerin buna yüreği dayanmaz.. Dayanamaz..

Bizim isteklerimizin sonu gelmez.. Allah’ın iradesi içinde ne varsa, biz o konuda O’nun rızasını isteriz. Hani, sonra demedi demeyin.

CHP’liler arzu ederlerse bila bedel bu konuda konsept danışmanlığı yapabilirim.. Ama öte yandan bunlar Yaşar Nuri’ye bile tahammül edemediler ki!

Bazan kantarın topuzunu kaçırıp işi çarşaf açılımına kadar götürüyorlar ama, olmuyor işte. Tutturamıyorlar..

6 oktan vazgeçmedikçe gidecekleri bir yer yok.. Kendi geçmişleri ile yüzleşmeden, Kemalist uygulamalarla hesaplaşmadan bir yere varamazlar..

Bir bakıyorsunuz Kemalizm eleştirisi konusunda birden parlayıveriyorlar. İskilipli Atıf konusunda “devrim yalanları”na sarılıveriyorlar.. Yahu artık internette bu işler yazılıp-çizilmeye başladı. Danimarka’da yeni çıkan bir kitapta, Hitler, Musolini, Stalin ve Mustafa Kemal arasındaki benzerlikler anlatılıyor..

CHP geçmişi ile hesaplaşmadan olmaz. O hâlâ geçmişi ile onur duyan bir parti. Hem geçmişi hatırlamak istemiyor, geçmişe dair belgelerin yayınlanmasını istemiyor, hem de geçmişi ile onur duyuyor.. İstiklal Mahkemeleri ile mi onur duyuyorsunuz? Dersim vahşeti ile mi?

Bakalım Sabiha Gökçen’in adı ne zaman değişecek?.

Varlık vergisi ile mi gurur duyuyorsunuz, takriri sükunla mı?

Açık oy gizli tasnif konusunda ne buyurulur..

Ey CHP’liler, “Türk’ün Yeni Amentüsü”nü okudunuz mu? 10. yıl albümünü okudunuz mu, Cumhuriyetin 10. Yılında yayınlanan albümü. Peki 15. Yılda yayınladığınız “Cumhuriyetin Şeref Kitabı”nı? “Kemalist Türkiye’den Faşist İtalya’ya selam” değil mi?

Hitler’in doğum gününe giderken bıyıkları Hitlervari kestiren sizler değil misiniz?

Tekke, zaviyeleri kapattınız, “hacı-hoca” demeyi yasakladınız, Ezanı Türkçeleştirdiniz, peki camileri niye kapattınız, sattınız, yıktınız be insafsızlar? “İrtica ile mücadele istila ile mücadeleden daha zor ve elzem bir hadise”ydi değil mi?

Açık açık söylesenize, irtica İslam, mürteci Müslümanlardı! BÇG de bu gelenekten aldığı ilhamla terör estirdi yıllarca.. 28 Şubat Postmodern darbesi, diğer darbeler gibi Kemalizm adına yapılmadı mı?

Orakoğlu diyor ki, “28 Şubat’ta hutbeleri bile izliyorlardı”. Vazgeçtinizse, tamam, o da güzel. Ama bu iş “başörtüsü başüstüne” demekle olacak iş değil.. “Sinan Aygün ya da Mustafa Sarıgül açılımı” Kemalist kadrolarla, sadece oltaya takılan bir yem gibi kalır..

Baykal bir açılım denedi olmadı. Kılıçdaroğlu her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdı.. İnandırıcılığı, ciddiyeti kalmadı bu işin.

CHP kurultayından çıkan sonuç ne biliyor musunuz, her iki kurultayın tek galiba var, o da Recep Tayyib Erdoğan! Allah’ın işine bakar mısınız, dün Sav Baykal’a karşı Kılıçdaroğlu’nu getirmek için ne kulisler çeviriyordu, bugün Baykal’ın yanında Kılıçdaroğlu’na karşı hangi planlar içinde! Sahi o kasetleri kim, niçin servis etmişti?..

CHP bundan sonra da Ergenekonun avukatlığını sürdürecek mi?

Hele şu 28 Şubat davası bir açılsın, sadece Nur Serter değil, CHP milletvekillerinin yarısının karanlık ve derin ilişkileri ortaya çıkarsa şaşmamak gerek..

Hani bugünlerde 28 Şubat’ta gazetelerin rolü tartışılıyor ya, Oktay Ekşi ne yapıyordu o dönemde? Ertuğrul Özkök’ü kum torbasına çevirmek kolay.. Tek o değildi ki!

Mart ayı zor geçecek.. 12 Eylül, 28 Şubat, Yazıcıoğlu davaları derken.

Sahi Kozmik oda soruşturması, Arınç suikastı dosyaları ne oldu?

Son bir not: Merve Kavakçı demiş ki, “Ben iade-i itibar istemiyorum, TBMM’ye iade-i itibar yapılsın”. O gün Merve Kavakçı’nın kürsüye çıkmasını engelleyenler adına Nur Serter başını örtüp, Meclis kürsüsünden “başörtüsü başüstüne” derse bu iş olur!

Selâm ve dua ile..