Ne söylediği değil, niye söylediği önemli
Türkiye'de kamu mali kesiminde en önemli düzenleme, kamu maliyesinin anayasası sayılan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nu çıkarmak oldu. 2003'te çıkarılan bu yasayla, kamu maliyesi küresel standartlara uyumlu hale getirildi. Böylece bütçe açıkları geriledi, kamu borç yükü azaldı.
Peki özel sektörü anayasası sayılan Ticaret Kanunu küresel standartlara uyduruldu mu? Evet uyduruldu ama uygulamaya geçilmedi. Yeni küresel standartlara göre şirketlerde yönetimi sağlayacak olan yeni Ticaret Kanunu (TTK) 1 Temmuz 2012'den itibaren yürürlüğe girecek . Ama bir süredir bu kanuna muhalefet öyle arttı ki! Bazıları küresel standartlara uyumlu yeni TTK'yı asla istemiyorlar. Bunun için de türlü nedenler uyduruyorlar. Yeni kanunun yeni hapis cezaları getirdiğini söylüyorlar.
Aslında bunlar yasanın ruhuna karşılar ama bunu tabii açıkça söyleyemiyorlar. Çünkü yeni Ticaret Kanunu'nun ruhunu şeffaflık, hesap verebilirlik ve AB yatırım iklimi oluşturuyor. Bunlar, "şeffaflığa karşıyız" diyemedikleri için yeni kanunu halka sadece hapis cezalarıyla anlatıyorlar. Oysa halen uygulanan eski TTK'daki hapis cezaları yeni yasadakinden çok daha ağır. Yürürlükte olan 6762 sayılı eski TTK'da 40, 53, 64, 305, 307, 308, 363'üncü maddeler olmak üzere tam yedi konuda geriye dönük de işleyen ağır hapis cezaları var.Yeni TTK'da böyle değil. Ayrıca eski TTK'nın 308'inci maddesine göre, şirketin kuruluşunda yolsuzluk vaki olup olmadığını araştırmayan yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler üç yıla kadar hapis alabiliyor. Ama yeni TTK'nin karşıtları, işlerine gelmediği için bunu yazamıyorlar.
Gelelim Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) meselesine... Rusya ani bir atakla UFRS'yi bizden önce yürürlüğe koydu. Çünkü UFRS uygulamayan ülkeye yabancı yatırımcı gelmiyor. Ama bizde bazıları UFRS'ye de karşı çıkıyor. Niye? Çünkü şirketten para çekip hortumlayana göz yumulmasını istiyorlar. Yeni Ticaret kanunuyla ilgili olarak "şirketten borç alana hapis cezası var" diye de yalan söylüyorlar. Gerçek şu ki, borç alıp ödenmezse sadece idari para cezası var kanunda. Hapis yok. Bir de "ortak şirketten borç alınca hapis var ama ortak koyduğu sermayeye faiz alabiliyor" yalanını ileri sürüyorlar. Oysa yeni TTK 509'da, "sermayeye faiz ödenmez" hükmü var. Ayrıca yeni TTK 132'ye göre, kolektif ve komandit şirketlerde komandite ortağa faiz verilebiliyor. Çünkü şahıs şirketlerinde sınırsız sorumluluk söz konusu olduğu için, sermayeye faiz uygulanması sakınca yaratmıyor. Bu 132'nci madde yeni TTK ile hukukumuza girmiş de değil, yaklaşık 90 yıldır var.
Tabelaya hapis yalanına gelince... Bu da kocaman bir sahtekârlık aslında. Çünkü tabela asmayıp dolandırıcılık yapana hapis cezası Türkiye'de 1926'dan beri var. Eski TTK'nın 53/2,41/2 ve 40/1 maddeleri tabela asmayana hapis cezasını zaten uyguluyor. Bunu yeni TTK'da getirilmiş gibi göstermek okuyucuyu dolandırmaktan başka bir anlama gelmiyor.
Fatura ve fişlere isim yazılması da yine yalan... Niye çünkü yeni TTK 39/2'de ne fiş ne fatura kelimesi var. Bu konular ikincil düzenlemeyle belirlenecek. Ayrıca internet sitesinde şirket sırları açıklanacak iddiası da yanlış. İnternet sitesine, mali tablolar ve sır olmayan bilgiler konacak. Zaten bunlar halen ticaret sicil gazetesinde yayınlanan bilgiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.