CHP'nin eğitim üzerinden zorbalığı
Sevgili okuyucular, bu pazar sohbetinde, artık bıktığınızı bilmeme rağmen gene millî eğitimdeki son gelişmeleri sizinle tartışmak istiyorum. Şu bir hakikattir ki, 21. yüzyılın ve yeniçağın en önemli konusu, eğitimde değişim ve reformdur. Bu konu her türlü politik istismarın dışında, mümkün olduğu kadar bilimsel değerlendirmeler yapılarak ele alınmalı ve gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.
CHP'nin zorbalığı
Efendim, düşünebiliyor musunuz? Bir yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu, güya iktidara çağrı yapıp 'Gelin eğitim konusunda uzlaşma sağlayalım' diyor; bir yandan da CHP'nin en militan milletvekilleri TBMM Millî Eğitim Komisyonu'nu basarak eğitimdeki yeni yapısal reformun çıkmaması için ellerinden gelen zorbalığı yapıyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!... Sorarlar adama, 'Arkadaş, sen ne üzerinde uzlaşılmasını istiyorsun? Senin eğitimde yapı görüşün nedir?' Muhataplarınız birkaç 'hık mık'tan sonra ya size cevap veremeyecekler, ya da 28 Şubat Darbesi'nde eğitimde yapılan dayatmanın aynen devamını isteyeceklerdir. Yani, birer papağan gibi 'sekiz yıllık kesintisiz eğitim' diyeceklerdir.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın uzmanları hiç üşenmeden tek tek incelemişler; bütün dünyada İrlanda'dan başka hiçbir ülkede sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olmadığını görmüşler. Esasen, bu, 28 Şubat Darbecileri tarafından da çok iyi biliniyordu. Lâkin maksat reform yapmak değil, din eğitimine, imam hatiplere ve Kur'an kurslarına darbe vurmaktı. Bu arada bütün meslekî-teknik orta öğretim güme gitmiş, bu gerici jakobenlerin umurunda mı? Her zaman darbecilerin ve militarist vesayetin yanında yer alan CHP, bugün de eğitim sistemindeki bu modern değişikliğe kaba kuvvetle karşı çıkmaya çalışıyor.
Çırakları hatırladılar
Efendim, bizim sahte sosyal demokratlar onlarca yıl sonra 'çıraklar'ı yeni hatırlıyor. Bizim Gaziantep'te 100 binden fazla çocuk işçi çalıştığını bilir miydiniz? Siz 'kesintisiz eğitim' diye din eğitimi düşmanlığı peşinde koşarken, asıl uğraşmanız gereken çırakların sosyal durumu ve eğitimiyle hiç meşgul oldunuz mu? Kesintisiz eğitim saplantınız yüzünden bu çocuklarımızın büyük kısmının temel eğitimden mahrum kaldığını biliyor muydunuz?
28 Şubat'ta tank yürütenlerle el ele eğitimi iğfal ederken meslekî-teknik orta öğretimde okullaşma oranını kısa sürede yüzde 60'lardan yüzde 40'lara indirdiğinizin farkında mıydınız?
Bu uygulamada, iddia edilenin aksine meslekî-teknik eğitim ve öğretime teşvikin artacağı, buna mukabil '12 yıllık eğitim' çerçevesinde çırakların meslekî-teknik eğitimden mahrum kalmayacağı görülüyor.
Palavralara ne demeli?!
Efendim, diğer bir iftira da kızların eğitimi konusunda atılıyor. Hiç sıkılmadan melodram havasında senaryolar yazılarak, güya 4+4+4 sistemi uygulanınca, kız çocuklarının okutulmayacağı ve erken evlendirileceği söyleniyor. Millî Eğitim Bakanı defaatle açıkladı: 'AK Parti iktidarında kız çocuklarının okullaşması her dönemden daha hızlı artmıştır. 2002 yılında ilköğretimde kız çocuklarımızda okullaşma oranı 100 erkek öğrenciye karşılık 88 civarında iken, bugün 100'e gelmiş; orta öğretimde ise bu oran 50 kız öğrenciden 88 kız öğrenciye çıkmıştır.' Şimdi ise eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarılınca, bundan elbette erkek öğrenciler kadar kız öğrenciler de faydalanacaklar.
Kalın kafalı Jakobenler
Efendim, yıllardır bakan, milletvekili, eğitim uzmanı olarak söylüyoruz; 'Artık Türkiye dışında ilkokula başlama yaşını azaltmayan ülke pek kalmadı' diyoruz. Sorarım size, çocuklarını üç yaşında okula gönderen Japonlar geri zekâlı mıdır? Üstelik bu konudaki yılların Millî Eğitim Temel Kanunu da yanlış anlaşılıp yanlış uygulanmıştır. Çocuklar, en geç 5, bilemediniz 6 yaşında mutlaka ilkokula başlamalıdır. Ayrıca, okul öncesi eğitim de çağ nüfusunun yüzde yüzüne ulaşabilmelidir.
Lâkin, siz bunları kime söylüyorsunuz?... Komisyonda adam dövüp kürsü işgal eden ve eğitime dair hiçbir şey bilmeyen zorbalara mı?!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.