Bu gün Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti’ndeyiz, İHH’dan Osman Atalay’la birlikte. Yetim kampını ziyarete geldik.. Yerel halk Amharca konuşuyor. Amharca Arapçadan sonra dünyanın en çok konuşulan Sami dilidir ve Ga’ez alfebesi ile yazılıyor. Ülkede Amharca’dan başka, çok sayıda yerel dil ve lehçe ile beraber İngilizce de konuşulmaktadır. Bu yerel dil ve lehçelerden bazıları; Tigrinya dili, Oromigna dili, Guaragigna dili, Somali dili ve Arapçadır.

Ülkenin adı bu dilde Ityopp’ya Federalawi Demokrasiyawi Ripeblik’dir. Bir Doğu Afrika ülkesi. Ülkenin başkenti Amharcada “yeni çiçek” anlamına gelen Addis Ababa’dır. Komşuları Sudan, Güney Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Kenya ve Uganda.. 53 milyon nüfusu var ve toprak büyüklüğü 1.1 milyon kilometrekare. M.Ö. 1300’lere kadar uzanan bir tarihi olsa da M.Ö. 980’lerde güçlü krallıkların doğduğu biliniyor.. Arkeolojik kazılarda Afar bölgesinde 3 milyon yıllık insan iskeleti kalıntılarına raslanmış. M.Ö. 5000 yıllarına ait tarihi kalıntılar da mevcut. D’mit ve Aksum kırallıkları tarihin güçlü krallıkları arasında.. D’mit kırallığı Eritre, Sudan, Somali, Cibuti ve Yemeni de içine alan geniş bir coğrafyada hüküm sürmüştü. Namı diger Habeşistan.. Hicretin gerçekleştiği ülkelerden biri. Habeş kıralı Necaşi Eshame göç eden Müslümanları sahiplenmiş ve onları himayesine almıştı..

Etiyopya bizde, halk arasında Habeşistan olarak bilinir ve bu kelime aslında “Köleler ülkesi” anlamına gelmektedir.. Etopya’nın önemli ihraç ürünlerinden biri de Kahvedir. Son zamanlarda Yemen’den gelen bir tür uyuşturucu olan Gat tarımı da yapılmaya başlamıştır..

Ülkenin Kızıldeniz’deki sahillerinin 1993’te yapılan bir halk oylaması sonucunda Eritre adıyla bağımsızlığını ilân etmesi, Etiyopya’nın Kızıldeniz ile olan bağlantısının kesilmesine ve ülkenin bir kara devletine dönüşmesine sebep olmuştur.

İlginç değil mi, koca ülkenin ne Kızıldeniz’e ve ne de Hint Okyanusu’na sahili yok. Bir tarafı Somali, öte tarafı Cibuti ile çevrelenmiş.. Bosna’nın da öyle, küçücük bir sahili var. Gerisi Hırvatlara verilmiş..

Aslında Habeşistan’da bir çok farklı dil, din, gelenek ve etnisiteye bağlı bir çok topluluk yaşar. Oromolar, Amharalar, Tigreler, Sidamolar, Shankellalar, Somalililer, Afarlar ve Gurageler bunlardan bazıları. En yaygın topluluk Oromalar. Yaklaşık nufusun % 40’ını oluştururlar. Bundan sonra 2. sırada yaklaşık %30’luk nufusu ile Amhara ve Tigreler gelir.

Habeşistan’da Müslümanlar nüfusun yaklaşık % 40’ını oluşturur. Ortodoks Hıristiyanlar % 50, % 10 oranında Animist ve az sayıda da Falaşa Yahudisi bulunmaktadır. Yahudilerin önemli bir kısmı da İsrail’e göç etmiş bulunuyor.

Etopya bugün yoksul bir ülke. Kuraklık sebebi ile bölgede ciddi bir açlık tehlikesi bulunuyor ve bölgede çok sayıda yetim var.

Biliyorsunuz, yeryüzünün bütün açları ümmetin yetimidir.

Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister. Bunun karşılığında ise bize bu dünyada verdiğimizin kat kat fazlası ve cennet vadediliyor..

Afrika’daki açlığı görünce insan bazen insanlığından utanıyor. Bazan insan, kendi ülkesinde yaşadığı sorunların ne kadar basit ve sıradan olduğunu düşünüyor..

Çokca şükretmemiz, sabretmemiz, çalışmamız ve dua etmemiz gerek..

Daha fazlasına sahip olamadıkları için üzülenlerin buralara gelip bu insanları görmelerinde büyük bir yarar var.. İnanın onlara vereceklerinizden çok onlardan alacağımız-öğreneceğimiz çok dersler var. Bu coğrafya bizim coğrafyamız. Bizim kardeşlerimizin yurdu burası.. Burası bize emanet edilen bir coğrafya..

Hani şarktaki mü’minin acısını garpteki duymadıkça bizden olmayacaktı?..

Yemen ya da Etiyopya, Somali çok uzak yerler değil. Keşke hacca, umreye gidenler, buralara gidip öyle gitseler Mekke’ye, Medine’ye ya da Mekke’den evlerine dönmeden buralara gelip öyle dönseler evlerine.

Neden bir turizm firması çıkıp bu işe sahip çıkmaz?. Giderken mevzuat engeli olabilir ama, dönüşte olmasa gerek.. Belki şimdi demiryolu ile hac ve umre yolu açılırsa, bakarsınız denizden de gideriz. Mavi Marmara ile bir umre yolculuğu ne güzel olur?

5 gün buralardayım. Sonra geri dönüp geleceğiz inşallah. Önümüzdeki günlerde de fırsat buldukça buradan bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Selam ve dua ile..