Cumhuriyet Halk Partisi her Salı günü, Meclis çatısı altında yapılması zorunlu olan grup toplantısını Tandoğan Meydanı’nda yapmak üzere Ankara Valiliği’ne başvurdu…

Başvurusu kabul edildi…

Ve Salı günü Tandoğan Meydanı’nda “açık hava grup Toplantısı”nı gerçekleştirdi…

Hem de bir şova dönüştürerek…

Aslında yaptıkları miting idi…

Grup toplantısı değil!

Her ne kadar CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce “grup toplantısı için yeterli çoğunluk vardır 2’inci Yasama Dönemi’nin 23’üncü birleşimini açıyorum” dese de bunun grup toplantısı olmadığını Bay Kemal de biliyor…

“Salı günü yapılacak olan grup toplantımızı iptal edip aynı gün ve saatte miting yapıyoruz” deyip dürüst davranılsa kıyamet mi kopacak?

Tandoğan Meydanı’nda yapılan bu mitinge katılım ile ilgili Melih Gökçek’e malzeme de verildi o ayrı mesele!

Bu hukuksuzluğun, anayasaya aykırılığın, aslında vatandaşı kandırmanın bundan sonra da devam edeceğini tahmin edebiliyoruz ama bunun çok da uzun süreli olacağını sanmıyorum…

Herhalde bu deneyim CHP’nin ilk ve son açık hava grup toplantısıydı!

Hatırlarsanız BDPliler de daha önce grup toplantılarını Diyarbakır’da yapmaya çalışmış…

Bülent Arınç’ın “olsa olsa oturur çay kahve içip sohbet ederler” hatırlatmasından sonra bir sonuç alamayınca vazgeçmişlerdi…

Anlaşılan “halkın isteklerine muhalif” her konuda fikir birliğinde olan iki parti “siyaseti sokağa taşıma” noktasında da birbirlerini örnek alarak nöbet tutuyorlar…

Nöbet sırası şimdi CHP’de…

İşin trajikomik yanı Meclis çatısı altında bizlere hukuk dersi vermeye çalışan muhalefet bizatihi hukuksuzluğun adresi oluyor…

“Sokak Siyaseti”nin yeni aktörü olma noktasında BDP ile yarışıyor…

Sonra da çıkıp “vatandaş bize niye oy vermiyor” diye şikâyet ediyor…

Gerçek manada vatandaşın, esnafın, tüccarın arasına girip karışsalar belki yeni eğitim reformunu kendileri önerecek ama meyhanelerden vatandaşa sıra gelmiyor…

Meyhaneye gitmelerine bişey dediğimiz yok ama ordaki insanları bile dinlemiyorlar…

Dinleseler, ordakiler bile yanlış yaptıklarını söyleyecekler…

Ama onların derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek…

CHP ve Genel Başkanı Bay Kemal öylesine “cahil bir politika” yürütüyor ki Tandoğan Meydanı’na inmekle halkın arasına karıştığını, halkla buluştuğunu sanıyor…

Birçok konuda BDP’yi örnek almasına alıyor da onu da tam beceremiyor…

Yalnız CHP ile BDP arasında bir fark var…

Onu da ortaya koymak lazım…

CHP, www.bizkackisiyiz.com’un gazına gelip ayda yılda bir sokağa iniyor…

Ergenekoncuların içerde olmasından dolayı onu da artık beceremiyor…

BDP ise örgütün talimatlarını yerine getirmekten fırsat bulup halkın sorunlarına eğilemiyor…

Buradan CHP Genel Başkanı Bay Kemal’e bir tavsiyem var…

Eğer bir partiyi taklit edeceksen bu Ak Parti olmalı BDP değil…

Eğer bir lideri taklit edeceksen o da Tayyip Erdoğan olmalı başkası değil…

Hakkını da yememek lazım…

Onu da yapmak için çok çaba da sarf ediyor ama yüzüne gözüne bulaştırıyor…

Çünkü Bay Kemal çok kötü taklit yapıyor…

Ne hikmetse etrafındaki yağcılardan hiç kimse de O’na bu gerçeği hatırlatmıyor…

Biz hatırlatalım dedik;

Yanlış yoldasın Bay Kemal…

Demedi deme!