AK Parti'nin siyasi hamleleri ve muhalefet
Ankara'da siyasetin nabzı yine hızlı atıyor. Özellikle derin kulislerde siyasi hesapların haddi hesabı yok.
Bir an sanki 2007 öncesi cumhurbaşkanlığı seçimleri kulislerini izler gibi oldum. Aradan 5 yıl geçmesine, bu süre içinde onca siyasi değişiklik yaşanmasına, sivilleşmede ciddi mesafe alınmasına rağmen, hâlâ bazı siyasi mahfillerde hayatla örtüşmeyen siyasi öngörüler prim yapıyor.
Kimi, CHP'nin cumhurbaşkanlığının süresiyle ilgili yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi üzerine, kimi de AK Parti cemaat ilişkisi üzerine farklı hesaplar yapıyor.
Bu hesabı yapanlar da ağırlıkla AK Parti karşıtı cephe...
Oysa AK Parti cephesi tam tersine iç siyaset açısından son dönemin en rahat siyasi sürecini yaşıyor. Meclis kulisini dolaşırken AK Partililerin gülen yüzünden bunu anlamak mümkün, yüksek düzeyde bir özgüven hissediliyor.
Bunun nedeni de son bir aya sığdırılan iki önemli siyasi hamle... AK Parti eğitim hamlesiyle dindar kesimlerde adeta bayram havası yaratan bir karara imza attı.
MHP ve BDP'nin son dakikada fark ettiği, CHP'nin ise hâlâ fark etmediği eğitim hamlesi aslında AK Parti'nin kendi kitlesine yönelik son 10 yılın en önemli hamlesiydi.
AK Parti'nin bu hamlesi aynı zamanda "AK Parti- Cemaat" gerginliğini de bir hayli aşağı çekti.
Böylece AK Parti, Suriye ve Kürt meselesi eksenli bu kritik süreçte muhafazakâr-dindar kesimin gönlünü kazanıp, pozisyonunu perçinledi.
İkinci siyasi hamle hükümetin 12 Eylül darbecilerinin yargılandığı davaya müdahil olmasıyla yapıldı.
Bu hamleyle "Yetmez ama evet" diyenleri haklı duruma getirerek onların "kırılan gönlü" kazanılırken, "hayırcılar" da çelişkiye düşürüldü. Dahası CHP, MHP ve sosyalist sol gibi "hayır" diyen siyasi kesimleri, davaya müdahil olmak zorunda bırakarak gönüllerini kazanmasa da siyasi itirazlarını zayıflattı.
Tabii AK Parti burada duracak gibi de görünmüyor. Henüz ortada somut bir adım yok ama mayıs ayı içinde AK Parti'nin yeni anayasa ve Kürt meselesiyle ilgili de sürpriz hamleleri bekleniyor.
Peki, AK Parti bunları yaparken muhalefet cephesi ne yapıyor?
Bir kere AK Parti'nin bu hamlelerine karşı muhalefetin gündem yaratan bir siyasi çıkışı yok. Daha vahim olanı, dar alana hapsolan muhalefetin tek yaptığı şey, Başbakan Erdoğan'ı takip etmek... Başbakan Erdoğan bir çıkış yapıyor, muhalefet tartışıyor.
Bu nedenle, BDP biraz farklı görünse de CHP ve MHP çevreleri umutlarını tamamen, AK Parti-cemaat çelişkisine veya Anayasa Mahkemesi'nin vereceği negatif karara bağlamış durumda. İşi ileri götürüp Anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinden hesap yapanlar bile var.
Yani anlayacağınız tıpkı 2007 öncesi gibi Ankara kulisleri sabah akşam "kaos" odaklı senaryolar üretiyor.
"Ağustosu bekleyin çok şey değişecek..."
Siyasetin doğal akışı her zaman bu hesapları altı üst etmesine rağmen ne yazık ki eski Türkiye'nin eski siyasi aktörleri bu huylarından vazgeçmiyor.
Bir CHP yöneticisine AK Parti'nin hamle üstüne hamle yaparken CHP'nin ne yaptığını soruyorum. Söyledikleri tam da muhalefet cephesinde neden "kaosa" umut bağlandığını gösteriyor.
"Şu anda bir ilçede delege hesaplarıyla uğraşıyorum. Biliyorum, 50 yıldır aynı şeyi yaptığımız için iktidar olamıyoruz ama bu da bizim gerçeğimiz."