Annan Planı öldü, bir kurşuna bakar!
Suriye'nin Türkiye sınırında, rejime bağlı askerlerle muhalifler arasındaki çatışmalar Türkiye'den izleniyor. Türkiye topraklarına kadar ulaşan kurşunlardan altı kişi yaralandı. Çatışmaların ortasında kalan Suriyelilerden de ölenler var. Yaralılar Türkiye'ye geçiyor.
Aynı şekilde, Lübnan-Suriye sınırında da çatışmalar devam ediyor. Bir gazetecinin çatışmalar sırasında öldüğü haberleri geldi. Türkiye sınırına benzer bir durum orada da geçerli.
Bugün Suriye için önemli bir gün. Annan Planı uyarınca ateşkes sağlanıp sağlanamayacağı belli olacak. Kofi Annan bu çerçevede Türkiye'ye geliyor. Şam yönetimi, Annan Planı'nı kabul etti ancak o açıklamadan bu yana Suriye'de hiçbir şey değişmedi. Çatışmalar devam ediyor. Askerler göstermelik bazı bölgelerden çekildi. Bazı yerlerde ise sadece mevzi değiştirdi.
Şam yönetiminin ateşkes şartı muhalifler tarafından kabul edilmiyor. Silah bırakacaklarına dair 'yazılı' güvence vermeyeceklerini açıkladılar. Şam, 'yazılı güvence' verirlerse 10 Nisan'dan itibaren askerlerin şehirlerden çekileceğini açıkladı. Ancak sadece muhalifler değil, hemen kimse bu taahhüde inanmıyor. Silah bırakmaya yanaşmayacaklar, öyle görünüyor. İki taraf da son derece kararlı.
Rusya ve Çin'in de destek verdiği Annan Planı, Suriye için son şans. İki ülke de Esed yönetimine Annan Planı'nı adres gösterdi. Bu girişim de sonuç vermezse, bu bölgede neler olacağını az çok kestirebiliyoruz. Oklar yaydan çıkacak, geri dönülmez bir hal oluşacak, Suriye için 'müdahale' seçenekleri açıkça tartışılır olacak. Özellikle Rusya üzerinde baskılar oldukça artacak.
Başından beri, Annan Planı'nın, Arap Birliği girişimi gibi sonuçsuz kalacağına inandık. Bölgenin şartları, Suriye'deki sorunun niteliği, rejimin düşünce biçimi, muhaliflerin durduğu yer böyle olacağını gösteriyor. Plann tek başarısı olabilir; sonuçsuz kalması halinde Suriye yönetimine yönelik baskıları genişletmesi ve yoğunlaştırması. Çünkü dünya, Suriye yönetiminin zaman kazanmaktan başka düşüncesi olmadığına, iyi niyetli olmadığına daha fazla inanacak.
Sanırım bu başarısızlıktan sonra da yeni girişimlerin ortaya çıkması çok zor hale gelecek. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın olaya bakışı da, 10 Nisan'ın şimdiden kadük olduğu ve Plan'ın başarısız olacağı yönünde. Bir süre sonra, bir çok ülke olaya böyle bakacak. 'Bugünden itibaren yeni bir dönem başlıyor' sözü, belki de Suriye için diplomatik çözüm yollarının tamamen kapandığı anlamına geliyor.
Peki 11 Nisan'dan itibaren ne olacak? Gerçekten de Annan planının başarılı olacağına inanan çok azdı. Bu kadar zor bir meselenin çözümünün kolay olmayacağını herkes biliyor. Bir sonraki sahnede, güvenlik önlemlerinin öne çıkacağını söyleyebiliriz. Bugünkü şartlarda Suriye muhalefetinin Esed yönetimini geri adım attırması mümkün değil. İşte ikinci adım bu gücü muhalefete sağlamak olacak. Bunu da yapacaklar.
Türkiye sınırında ya da Lübnan sınırındaki çatışma bir anda böyle bir müdahalenin kapılarını açabilir. Seken bir kurşun, bir top mermisi, yönünü kaybeden bir helikopter saldırısı, münferit bir intikam eylemi ya da her hangi bir provokasyon Türkiye ile Suriye'yi savaşın içine çekebilir. Bu, tahmin edilenden çok daha kolay gerçekleşebilir ve müdahalenin meşru zeminini oluşturabilir.
Kim bilir, belki de Suriye'de rejimi devirmenin yolu böyle çizilmiştir. Neden olmasın! Annan Planı öldü. Geriye kurşundan başka bir şey kalmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.