27 Nisan ve kim kimdir?
İşte CHP bu! İşte bunların hukuk devleti anlayışı bu kadar..
İşte savcının aradığı isimler bunlar olsa gerek. Wikipedia derlemiş, ben de oradan alıntıladım.. İşte 27 Nisan e-muhtırasını destekleyen, alkışlayan, arka çıkanlar.. Ve tabii bunlar sadece bir kısmı..
Mustafa Özyürek (Muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTVye telefonla bağlanarak): Tabii bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir. Onur Öymen (Muhtıradan bir gün sonraki açıklaması): Genelkurmayın tesbitleri bizim tesbitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. Ne mutlu Türküm diyene sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiyeyi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz. Deniz Baykal (Muhtıradan sonra verdiği ilk röportajında): Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider. Nur Serter (Muhtıradan bir gün sonra Çağlayandaki Cumhuriyet Mitinginde yaptığı konuşma: (Bu performansı onu CHPden milletvekili yaptı) Genelkurmay Başkanına memur diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisanda bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisanda Türkiye Cumhuriyetinin gerçek iradesine sahip çıkmıştır. Oktay Ekşi: Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanının sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor. Tufan Türenç (Hürriyet): Tabii ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKPnin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetlerinin karşı olduğunu açıklıyor. Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Demokrasi kaygısıyla, sadece askeri eleştirmek, ne adil, ne yararlı, ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır. Yılmaz Özdil: Hâlâ deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır. Hıncal Uluç: Ordu sonuna kadar bekledi.. Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, Sözde değil, özde diyerek bekledi. Ural Akbulut (Eski ODTÜ rektörü): Bu ikinci 28 Şubattır TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır. İsmail Küçükkaya (Akşam): Sürecin kötü yönetilmesiyle kaçan fırsatı ve Genelkurmayın çok sert açıklamasıyla yeni olanağı görelim. Ece Temelkuran (Milliyet): Genelkurmayın açıklamasıyla mitinglerin daha da coşmuş olması bu mitingleri otomatik olarak militarist yapmaz. Fikret Bila (Milliyet): TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankayaya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir. Nuray Mert (Radikal): Şimdi Genelkurmay bildirisini öne çıkarıp, bu fetihçi zihniyetin arkasında durmak istemiyorum. Erdal Şafak (Sabah): Rehn beyefendi son olarak Genelkurmay Başkanlığının emuhtırası için esip gürledi... Ama Batı basınında da özellikle son dönemde ısrarla vurgulanan Türkiyenin laik kurumlarının altının oyulması girişimleri için Not ediyoruz demekle yetindi.
Yerel basında daha neler neler yazdırdılar.. Devam eden günlerde yazılanlar. Hele bazı gazete ve yazarlar demediklerini bırakmadılar iktidara karşı. Bir ordu göreve pankartı açmadıkları kaldı!
Bunların çoğu CHPli idi.. O günki şartlarda, kimse bunlara kaşının altında gözün var diyemedi..
Bakalım şimdi o günler için kim ne diyecek! Militarizme arka çıkan ve darbe şakşakçılığı yapanlar özür dilemedikçe, her yıl aynı gün kınanmaya devam edecekler..
Artık o post modern darbenin ardından gelen e-muhtıra TSKnın internet sitesinde bile yer almıyor, ama birileri hâlâ oturdukları koltuklarda oturmaya devam ediyorlar, biraz utangaç, huzursuz ve sessiz de olsa..
Sahi neydi bu e-muhtıra denen şey! Unutmayalım lütfen. Affetsek de unutmayalım!
O bildiri aslında daha önce yazılmış, sonra yeniden düzenlenmiş. Bu ayıp 29 Ağustos 2011e kadar da internet sitesinde kaldı.. Belki savcılar bir gün bunu Büyükanıta sorarlar ya da Başbuğa sormuşlardır niye bu bildiriyi kaldırmadığını..
27 Nisan Genelkurmay Başkanlığı Basın Açıklaması TSK adına Genelkurmay Başkanlığının Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23:20de yaptığı, lâiklikle ilgili açıklama bugün e-muhtıra olarak anılıyor. Bildiri internet aracılığıyla verildiği için e-muhtıra olarak da adlandırılmıştır. O rezaletin mimarları arasındaki Sezeri unutmadık, Büyükanıtı da.. Baykalı da unutmadık, 367nin mimarı Sabih Kanadoğlunu da ve tabii Abdurrahman Yalçınkayayı da! Milletin değerlerine sözde değil, özde sadakat istiyoruz beyler..
Belki bir gün 27 Nisan muhtırası da soruşturulur.. Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.