Aziz Üstel

Aziz Üstel

CIA’nın desteklemediği hiçbir darbe başarılı olamaz

CIA’nın desteklemediği hiçbir darbe başarılı olamaz

Kim demiş bu “CIA’nın desteklemediği hiçbir darbe başarılı olamaz!” lafını? Dahası kime demiş?

Efendim Talat Aydemir 27 Mayıs darbesinin en önde gelen, olsun diye en çok çırpınanların içinde birinci sırayı tutar her zaman. Ancak darbenin amacına ulaşmadığını, yarım kaldığını söylüyordu her kulak verene. Ordu içinde oluşturduğu cuntayla ikinci darbe olasılığını bir yere kadar getirmiş, şimdilerde dış destek arıyordu. Talat Aydemir, 27 Mayıs darbesinin iki yıl gibi kısa bir sürede başarıya ulaşamayacağını savunuyor, devletin tekrar sivillere devredilmesine karşı çıkıyordu.

Kır saçlı, tıknaz, gözleri yuvalarına fıldır fıldır, ABD Büyükelçilik Müsteşarı Barneds’in evinde arkasına yaslanmış, viskisini yudumlarken, uçaktan yeni inmiş, ayağının tozuyla da müsteşarın evine gelmiş General Talbot, soru yağmuruna tutuyordu albayı. Havayı koklasın diye gönderilmişti Ankara’ya. Epey bir süredir darbe söylentileri vardı. Gerçekleşirse eğer, yeni yönetimin ABD’yle ilişkileri ne olacaktı? Türkiye, NATO yörüngesinden kayacak mıydı? Görüşmenin yapıldığı tarih 1962, aylardansa Şubat’tı.

“Darbeyi başaracak mısınız?” diye sordu General Talbot, Aydemir’e.

“Başaracağız!”

“CIA’nin onayını almadan istediğinizi elde edemezsiniz, gibi geliyor bana.”

Aydemir, o gece kafasından geçenleri uzun uzun anlatmış, dur durak bilmeksizin konuşmuş da konuşmuştu ama istediğini pek alamamış, onay gelmemişti. Yeniden oturup görüşmeye kararlıydı Amerikalı generalle...

Gene Bernards’ın evindeyiz. Bu kez Talat Aydemir yok ama. Yeni konuklar kurulmuş koltuklara: Kasım Gülek, Hikmet Belbez, İsmet Paşa’nın damadı, gazeteci Metin Toker. İsmet Paşa’nın damadı olduğundan Toker ilgi odağıydı elbet. Kısa bir süre havalardan sulardan konuştuktan sonra, generale döndü:

“Neden burada olduğumuzu biliyorum!”

Eh general,“darbe olasılığını araştırmak için geldim”, diyemezdi tabi. Gülümsemekle yetindi, Rahmetli Metin Toker hiç oralı olmadı:

“Darbe var mı yok mu diye araştırmak için geldiniz. Evet, belki yarın akşam darbe yaparlar. Yaparlar da ertesi gün asılırlar!”

General ayağa fırladı: “Yarın akşam darbe mi var!”

“Yarın akşam dediysem, sözün gelişi.” Güldü Toker. “Yaparlar ve ertesi gün de asılırlar!”

Talat Aydemir, peşinde Harp Okulu öğrencileri, yanında kimi arkadaşları, 22 Şubat 1962 gecesi darbeye soyundu. İnönü, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları darbeyi bastırdı.

İsmet İnönü, silahlarını bırakması, kan dökmemesi koşuluyla, bir defaya mahsus, Aydemir ve arkadaşlarının bağışlanmasını sağladı. Ama Aydemir kafasına koymuştu bir kere, darbe yapıp Çankaya’ya zıplamayı. Kolları bir kez daha sıvadı; 1 Mayıs 1963 günü gene darbeye kalkıştı. Ama herkesin sabrı taşmıştı; mahkemeye verildi ve idam oldu.

Evet General Talbot’un açık açık söylediği gerçekleşmiş, CIA’nın desteklemediği Aydemir’in darbe girişimi darağacında son bulmuştu. Bu ders olacaktı gelecek darbecilere, bundan böyle silaha davranıp Çankaya’ya tırmanmak isteyen önce Washington’a uğrayıp onay alacak, sonra ne halt edecekse... Edecekti işte!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi