Ölçtürdüm: Vatan hainiymişim
Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Bunun bir de Atatürkü anma eklentisi var.
Darbe dönemlerinden birinin armağanı olsa gerek...
Hangi darbe olduğunu unuttum. Hatırlıyorsanız söyleyin.
Paşamız, Atatürkün yeterince anılmadığını, Türk toplumu tarafından gereğince bilinmediğini düşünmüş olacak ki, 19 Mayıs ibaresinin yanına, bir de, Atatürkü Anma Bayramı lafını eklemiş yahut eklettirmiş.
Olmuş mu?
Olmamış ama bence bir sakıncası yok.
Biz Atatürkün nasıl anıldığına bakarız.
Bakıyoruz ve hiç de iç açıcı bir manzarayla karşılaşmıyoruz.
Bayramlarımızın ve Atatürkü anma etkinliklerinin ne tür militarize görüntülere sahne olduğunu tafsilatlandıracak değilim. Detayı için bakınız bu konuda yazılmış yüzlerce, binlerce yazı...
Bu satırların yazarı bile, hiç yazmadıysa, en az 50 yazı yazmıştır.
Bir yerlerden bulup okuyabilirsiniz...
Konumuz şu:
Milli bayramlarımızı militer görünürlükten çıkaranlar vatana ihanet suçu mu işliyor?
Ne çok hain yetiştirmişiz son 80 yılda...
Bunun yaygın bir suç kalemi olduğunu düşünürsek, ülke bu kadar haini nasıl kaldırıyor?
Bir zamanlar silah üzerine ölme ve öldürme yemini ettiren emekli bir kurmay Albay vardı... Yanlış hatırlamıyorsam, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunuyor.
Demişti ki bu Albay, Bu ülkede tam 13.500 hain var. Bu hainlerden tek tek hesap sorulacak.
Bu 13.500 rakamını nasıl elde ettiğini bilmiyorum ama vaktiyle bir büyük ordunun komutanlığını yapan asabi general, bu sayıyı daha da yukarılara taşımıştı. Kendisi gibi düşünmeyen neredeyse herkes vatan hainiydi...
Daha önce de yazmıştım:
Hep lumpen kesimi ve vatan haini saptama tekelini elinde bulunduran gençlik örgütlerini suçluyoruz ama her düzeyden insanda rastlanan bir hastalık bu...
Üstelik, çoğunluğunu okumuş-yazmış takımı oluşturuyor. Aralarında parti liderleri var, emekli askerler var, sivil toplum faaliyeti yaptığını zanneden işadamları var...
Devlet başkanları bile var.
Kökü İttihat ve Terakkiye uzanan bir hastalık bu...
Şanlı Türk tarihinin birçok döneminde, şartlara ve konjonktüre göre birtakım hainler türetilmiş, bu durum iç politikanın manivelasında afiyetle kullanılmış...
Kendisi gibi düşünmeyenleri vatan haini ilan eden general (o da şu an emekli ve Ergenekon tutuklusu), Bu hainlerin yeni yetiştiğini, başka hiçbir ülkede böyle vatanını satan kişilere rastlanmadığını ekliyordu.
Ki, bence yanlış beyanda bulunuyordu.
Her dönemde vardı bu hainler.
Murat Belgenin de söylediği gibi, Generalin fikir ve rütbe arkadaşları 20. yüzyılın başından itibaren durmadan hain tespit ettiler. Nurettin Paşa, Ali Kemali kışkırttığı insanların eline verip linç ettirdi, asılı cesedinin üstüne de Artin Kemal diye yafta yapıştırdı. Kenan Esenginin Milli Mücadelede İhanet Yarışı diye bir kitabı vardır. Generallerden Faruk Güventürkün yeşil takke giyiyor diye bir adamı sokaklarda sürüklediğinin fotoğraflarını hatırlarız. 27 Mayısın, 12 Martın, 12 Eylülün genel askeri söyleminin yanı sıra sıkıyönetim komutanlarının bildirilerini hatırlarız. Türkiyede hain hiç yeni çıkmış olabilir mi?
Bu bilgiler ışığında durumunuza bakın.
Darbelere karşı çıkıyorsanız, Ergenekon ve sair oluşumların ayıklanması gerektiğini savunuyorsanız, farklılıkların ve karşıtlıların anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyorsanız, kurtuluşunuz yok...
Kafadan vatan hainisiniz.
Ben baktım... Durumum parlak değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.