Abdulaziz Hanın öcünü alan Çerkez Hasan Bey
Sultan Abdulaziz dönemi çok önemlidir Osmanlı tarihinde. Osmanlının çatlayan temellerini ayakta tutmak için olağanüstü bir çaba veren Sultan, dış düşmanların arkasında durduğu kimi Osmanlı devlet adamlarının çabası sonucu 30 Mayıs 1876da tahttan indirilir. Ve tam dört gün sonra Feriye Sarayında, intihar süsü verilerek öldürülür. Abdulaziz Hanın kızlarından Nazime Sultan babasının öldürülmesiyle ilgili, kuşkusuz babamın intihar ettiğine hükmedenler, aldatıcılardır. Ben, bizzat kendi gözlerimle babamın öldürülüşüne tanık oldum!
Rumeliden esen isyan ve ateş rüzgarı, ayaklanmalarını habercisidir. Osmanlının dört bir yanını aç kurtlar sarmıştır. İşte bu günlerde bir Osmanlı subayı, düşmanla halvet olarak devleti yıkmaya soyunanlara unutamayacakları bir ders vermeye hazırlanmaktadır.
Kafkasyada Rus zulmünden kaçarak İstanbula gelen Gazi İsmail Beyin büyük kızı Nesteren Nesrin, Pertevniyal Valide Sultan tarafından, Sultan Abdulazizle evlendirilir. İsmail Beyin iki oğlundan Çerkez Hasan Bey, ablasının aracılığıyla padişahın büyük oğlu Yusuf İzzeddin Efendinin özel koruması olarak görev alır. Sultan Abdulaziz Hanın kayınbiraderi olan bu Kafkasyalı yiğit, şerefli bir Osmanlı subayı olarak herkesin takdirini kazanır kısa sürede.
Sultan Abdulaziz tahttan indirilip 4 Haziran 1876da da öldürülünce, yüzbaşılığa terfi etmiş Çerkez Hasan Beyin İstanbulda kalmasını tehlikeli görerek, Bağdata atanmasını buyurur. Ancak Çerkez Hasan İstanbulda kalmaya, öldürülen kayınbiraderinin öcünü almaya kararlıdır. Halasının konağındaki odasında duran sandıkta sakladığı iki altı patlar revolveri kapar, bir Çerkez kamasını ve subaylık kılıcını beline takarak yola çıkar. Bakanlar Kurulu 15 Haziran 1878de, Mithat Paşa Konağının üst katında toplantıdadır. Konak, Serasker Dairesinden getirilen subaylarca korunmaktadır. Bakanlar Kurulu toplantısına Sadrazam Mütercim Rüştü Paşa, Serasker Hüseyin Avni Paşa, Hariciye Nazırı Raşid Paşa, Şura-yı Devlet Reisi Mithat Paşayla birlikte 13 kişi katılmıştır.
Çerkez Hasan Bey herkesin tanıdığı bildiği bir subaydır. Kimse önüne dikilmez, toplantı salonunun kapısını kırarak içeri dalar. Toplantı salonundakiler, bir elinde revolver diğerinde kamayla içeri dalan Kolağası Çerkez Hasan Beyi görünce dehşete kapılır! Çerkez Hasan Bey, tabancasını Hüseyin Avni Paşaya, kayınbiraderini önce tahttan indirip sonra da öldürten adama çevirir:
Davranma Serasker!
Basar tetiğe iki kez. Kurşunlar göğsüne ve karnına saplanır Hüseyin Avni Paşanın. Bakanlar sağa sola kaçışır. Kayserili Ahmed Paşa, arkasından yaklaşıp kollarından tutar Çerkez Hasanı. Bakanlar fırsattan yararlanıp odadan kaçarken yaralı seraskerle kalp krizi geçiren Raşid Paşadan başkası kalmaz salonda...
Kolağası Çerkez Hasan Bey 17 Haziran 1876da sabah namazından sonra Beyazıd Meydanında Serasker kapısının yanındaki dut ağacında ipe çekilir. Cesedi iki gün teşhir edildikten sonra Edirnekepı Mezarlığına defnedilir. Korkusuzca darbe çetesinin ümüğüne çökmüş, hunharca öldürülen kayınbiraderi, Abdulaziz Hanın öcünü almış sonra da direnmeyerek teslim olup idam edilmiştir. Abdülhamid Han tahta geçince Çerkez Hasana bir mezar yaptırıp kitabesini yazdırır. Devlet ve millet için canını feda eden Kolağası Çerkez Hasan Bey, tarihe zulme ve darbecilere karşı direnen bir kahraman olarak geçmiştir.
(Kaynak; Çerkez Hasan Vakâsı -İ.H.Uzunçarşılı. Yılmaz ÖztunaBir Darbenin Anatomisi; Yedikıta Sayı 38 ve 45)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.