Hem çetrefilli hem netameli!
Durduk yerde Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirmesi ile şimdi de kürtaj meselesi tartışılıp duruyor! Aralarında Başbakan Erdoğan'ın da olduğu bir kesim "Kürtaj bir cinayettir" diyerek kürtaj aleyhtarı bir tezi seslendiriyor!
Bu görüşe karşı çıkanlarsa kürtajın bir "kadın hakkı" olduğunu savunarak kürtaj aleyhtarı görüşleri eleştiriyor!
Hem kürtaj niye sadece kadın hakkı olsun ki! Kürtaj yapılan bebeğin bir babası yok mu?
Bizim açımızdan ise mesele hem çetrefilli hem de netameli bir konu olma özelliğini koruyor!
Hiç şüphesiz kürtajı gerektiren bir sağlık sorunu olmaksızın yapılan kürtajın cinayet olduğu fikrine biz de katılıyoruz!
Kürtaja karşı savaş açanları gayet haklı bir biçimde "Siz önce serbest bıraktığınız zinayı bir yasaklayın" diye uyaranlar da var!
Bir yandan zina suç olmaktan çıkarılıp serbest bırakılacak bir yandan da kürtajın yasaklanması istenecek! İç dünyalarında bu kadar çelişki yaşayanlar "tavşana kaç tazıya tut" demiş olmuyorlar mı?
Şayet kürtaj olayında bir patlama yaşanıyor ise bunun en başta gelen sebeplerinden biri de hiç şüphesiz zinanın suç olmaktan çıkarılmış olması değil mi?
Zina serbest, kürtaj yasak olursa doğal olarak bunun sonucunda ne olur? Ne olacak eskilerin "veled-i zina", yenilerin ise "gayri meşru" dedikleri çocuk sayısında patlama olur!
Şimdilerde kürtajın yasaklanmasına şiddetle karşı çıkan çevreler muhtemelen kürtajı böyle bir tehlikeye karşı çare olarak görüyor olmalılar! İstenmeyen gayri meşru çocuklardan ancak böyle kurtulacaklarını düşünüyor olabilirler!
Kürtaja karşı savaş açanlar şayet bu söylemlerinde samimiyseler önce zinaya karşı tavırlarını netleştirmeliler!
"Avrupa Birliğine gireceğiz" diye ya da "Onların beğenisini kazanacağız" diye zinayı suç olmaktan çıkaranlar önce bu yanlışlarını düzeltmeli ve ondan sonra kürtaja savaş açmalılar!
Kürtaja karşı savaşta inandırıcı olmanın yolu bundan başka ne olabilir? "Mücadelemizde samimiyiz" diyenler önce bu büyük hatalarını telafi etmeliler ve ondan sonra ne diyeceklerse demeliler!
Soruna "Kürtaj yasaklansın istenmeyen çocuklara gerekirse devlet bakar" anlayışı ile yaklaşılmasını da hiç sağlıklı bulmuyoruz!
Böyle bir anlayışı istismara çok yatkın bir anlayış olarak görüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.