Bu işte bir yanlışlık var
Hükümet yargı alanında varolan sıkıntıları ortadan kaldırmak içinreform paketihazırlayıp birbiri ardına Meclise sevk ediyor.3. Reform PaketiGenel Kurulda,4. Reform Paketide Bakanlar Kurulu gündemine girdi. Hükümetinreformdediklerine daha önce genellikle sahip çıkan birçevrebu kez farklı bir tavır aldı.
CMKnın 250. maddesinin değiştirilmesiyle özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) işlevsiz kalacağını, görüntü ve ses kayıtları yayınının yasaklanmasının Ergenekon davalarını sekteye uğratacağını ileri sürüpDarbeciler salınır, sisteme müdahaleler dönemi yeniden başlardiyor oçevre...
Darbedenilince hepimizin kulakları dikleşiyor elbette... O günlerin geri gelmesini bir avuç güç delisi dışında kim ister? Askerin yeniden milletle yakınlaşma çabasına girdiği, bunun adımlarını ciddi biçimde attığı bir ortamda soruyorum bu soruyu. Türkiyede asker dışında kimsisteme müdahaleanlamında birdarbegerçekleştirebilir ki?
Neyse... Benim üzerinde durmayı değerli bulduğum soru Darbeler dönemi sahiden geri gelir mi? sorusu değil. Kısa süre önce kendi penceremden bakınca neler gördüğümü o soruya cevap teşkil edecek biçimde yazmıştım zaten...
Esas soru şu: Yeni düzenlemelere karşı çıkanlar neden bunu kırıcı bir söylemle ve aleni biçimde yapıyor?
Çevre dediğime bakmayın, birkaç bireysel çıkıştan söz etmiyorum; gazeteler, televizyon kanalları ve görüşlerini yayabilecek kalemlerden oluşuyor o çevre. Daha önce, MİT üzerine kopan tartışmada da, yine hep birlikte tavır aldıklarını görmüştük oçevrenin...
Nitekim, şimdiki gelişmelere bakarak Cemaat ile Ak Parti çatışıyor sonucunu çıkartanlar var; benimçevredediğimeCemaatveyaHizmetadını uygun görerek...
Önce nedenCemaatveyaHizmetyerineçevredediğimi açıklayayım: MİT tartışmasıyla başlayan ve değiştirilmek istenen iki yasa maddesiyle yeniden tırmanan süreçte oçevrenin takındığı tavrı fazla uzağında durmadığımHizmetinbugüne kadar izlediği yöntemle bağdaştıramıyorum...
Geçmişte de hükümetin bazı tasarruflarından rahatsızlık duyduğu, AB kapsamında değiştirilmek istenen bazı maddelerin ifade biçimine itiraz ettiği olmuştuCemaatdenilen yapının; rahatsızlığını yayın organlarında olağanüstü nazik ifadelerle gündeme getirirken itirazın hukuki gerekçeleri eşliğinde alternatif madde tekliflerini değişik kanallardan hükümete ulaştırmıştı.
Yöntemin sonuç almada etkili olduğunu göz hizamda cereyan eden örneklerden biliyorum.
Sözün kısası, belirli birçevretarafından şimdilerdeYoksa darbe olur hatehdidi eşliğinde yürütülen kampanya, eleştirilerin dozu ve kullanılan (veya kullanılmayan) yöntem yüzündenCemaatyapısının işine benzemiyor.
Korkutularak yapmak istediklerinden vazgeçmesi beklenen siyasilerindarbelerkonusunda kendileri kadar hassas olduklarını bilmez olabilir miCemaatyapısı içinde yer alanlar?
Maksat eleştirilen maddelerin zararlı sonuçlar vereceği endişesi olsaydı, ya daCemaatda denilen yapı böyle bir endişeye kapılsaydı, eskiden benzer durumlarda devreye soktuğu söylem tarzı ve yöntemle sorunu kolayca çözebilirdi.
Şimdilerde yürütülen kampanyayıCemaatsahneye koymuş olamayacağına göre, bunu yapançevrehangiçevredir acaba?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.