Büyük fırsat
Totalitaryan tiranik otoriter sistemler çökmeye mahkûmdur. Hiç beklenmedik ve fakat bir o kadar da beklendik, geç kalmış Arap Baharı bunu bize bir kez daha göstermiş oldu. Zulümle abad olunmadığı doğruydu ancak zulüm, zulme ortak olanlarla uzatılabiliyordu da. Ulus devletlerin zaman tünelinde belki pek de fazla bir şey ifade etmeyen zaman dilimleri ön yıl, yirmi yıl, elli yıl ve belki de yüz yıl süren haksızlıklar, hırsızlıklar, işkence ve şiddet insan ömrü üzerine yansıtıldığında görülüyordu ki nicelerinin hayatlarına, hayatlarının önemli bir kısmına tekabül etmiş. Bedel olmuş. Nesillerin ömürleri çürütülmüş, hayatlar kaymış kaydırılmış. Tarih kitaplarında belki birer paragraf, birkaç sayfa ile kuru kuruya anlatılan süreçler içerdiği kan, gözyaşı ve kalp sızısını ne kadar yansıtabilir ki... Oysa her bir insanın ömrü, her bir insanın hayatının belli bir bölümü nice anlatılabilir ama çoğu da anlatılamaz belki de sadece hissedilebilir acı hikayelerini barındırır içerisinde.
Defaatle diyoruz ya...oysa zaman geri çevrilemiyor, solan çiçekler tekrar açtırılamıyor, yıllar geri getirilemiyor. Zulmü edenin yaptığı yanına belki kâr kalıyor...o da en fazla ahirete kadar....ama bir süre de olsa öyle kalıyor...Telafisi mümkün olmayacak şekilde değişen kalpler o ecelin müsemmayı bekleyerek atıyor. Alışıyor. Unutmasa da sabrediyor kanıksıyor.
Mübarek rejimi Mısır halkına, civar bölgelerdeki ulus devletler arasında sıkışıp kalmış milletlere, zulmün başını çeken dünya liderleriyle iş birliği ederek geniş bir kitleye de çok zulmetti. Gücünü zalimliğinden aldı, gücü zulmünü, zulmü de gücünü besledi. Sözlü, fiziksel, zihinsel işkence birbirinin alternatifi olmaksızın devreye sokuldu. Devlet eliyle orkestra edilmiş sistematik zulm Mısır tarihinin içine sindirildi.
Şimdi yeni bir sayfa açılıyor Mısır için. Bu Allah CCnun bir lütfu olarak görülmelidir. Onlar bir hile kurmuşlardır ama Rabbimizin onlar üzerindeki oyunu daha hayırlıdır. Onlarınkini silip süpürmüş yok etmiştir. Ahhhh bir inansalar... İnanıp gözüküp de inanmazken inansalar. Nerededir şimdi Şaron....Mübarek...Bin Ali...Kaddafi...Hiç düşünmezler. Düşünemezler. Duamız Mısırın üzerine doğan umut güneşinin batmaması. Şer güçler bunun böyle olmaması için var güçleriyle çalışacaktır. Çalışmaktadır da. Şimdiye kadar nasıl ki zulme çanak tutmuşlardır bundan sonra da tutacaklardır. Kimi kuzu kılığına bürünmüş kurttur da münafıklar misali bir bu yana gelip biz sizdeniz diyecektir; bir öteki yana gidip iman tazeleyecektir. Bunun içindir ki İhvan müthiş dikkatli olmalıdır. Dünya sistemi başarısızlığı için alkış tutacaktır. Bu fırsatı vermemek adına pür dikkat manevralarını yapmalıdır yeni Cumhurbaşkanı Mursi. Eski sistem kısmen muhafaza edildiğine göre belki de Mübarek döneminden daha da zorlu bir dönem bekliyor Müslüman Kardeşleri Mısırda. Muhalefet olmak zor ama bir o kadar da bereketli idi İhvan için. Her muhalefet partisi gibi halkın teveccühünü kazanma şansları vardı. Diğer ideolojik hareketlerden farklı olarak İhvan da bu teveccühü karşılıksız bırakmamıştı. Halka verdiği sosyal hizmetlerle tabanını genişletmeyi başarmıştı. Bir de bunun üzerine Mübarekin aşikar baskıları, tutuklamaları, işkenceleri de eklenince milletin gözünde daha da büyüdüler.
Şimdi ise işleri daha da zor. İki sebepten dolayı zor. Birincisi aynı sistemin devam ediyor olmasından kaynaklanan zorlukları aşmak gerekecek şimdi. Sistem aynı sistem, zulüm çarkları hâlâ kırılamadı, askeri vesayet devam ediyor. Bir farklılık Mübarekin olmaması. Sorun bu. Mübareksiz Mübarek düzeni... İkinci sorun da nasıl ki bu ülkede AK Parti iktidar olduğunda bir önyargı vardı, ortalığı velveleye verenler vardı. Benzeri İhvan için de geçerli. Bildik tanıdık bıktırası su-i zanlar...yok şunu yapacaklar yok bunu yapacaklar vatan elden gidiyor... Bir de bunları elimine etmekle uğraşacak Müslüman Kardeşler. Allah güç kuvvet versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.