Taşeron örgüt
İsrail, Kuzey Iraktaki kamplarda PKKlı militanları eğitip Kandile gönderiyormuş.
Suriye de aynı şeyi kendi topraklarında yapıyor.
Irak yönetiminin PKK konusunda aklı karışık. Ama PKK; bir yandan Rusya ve Bulgaristan, öte yandan ABD, İngiltere, Fransa ve Yunanistanla dirsek teması içinde..
Bu PKKnın asıl gücünün nereden kaynaklandığını göstermesi yanında, yumuşak karnını da gösteriyor..
Eskiden, Kaddafi zamanında Libyada da PKK kampı vardı..
Tabii ki PKKya en büyük destek yine Türkiyenin içinden geliyor.. Türk derin devleti ve mafya da işin içinde..
Hani, Kandile operayon söz konusu olunca, ABD ile müzakeresi gündeme gelmişti ya.. Kandil, ABDnin himayesinde örgütlendi.. Hem İran hem de Türkiye buradan baskı altında tutulacaktı..
Kandile istihbaratı sağlayan da, oradaki hava savunma sistemi kuran da aynı güç..
ABD, nasıl Türk derin devletini elinden kaçırdı ise, Kürt derin devletinin de kontrolünü kaybetti.. Bu işi artık büyük ölçüde İsrail kendine dert edinmiş durumda.
MİTin Apoyu Bursada misafir etmesi konusu aslında bu konuda ilginç ve önemli bir mesele..
Bu arada, Barzaninin Kandildekileri silahları bırakmaya ikna çalışması, ABDnin bilgisi dışında olacak bir iş değil..
KCK operasyonu bir yandan PKKnın şehir yapılanmasını tasfiye amacı güderken, öte yandan PKK içindeki derin unsurlar ve istihbarat elemanlarının tasfiyesi anlamına geliyor.
PKK uzun zamandan beri bir taşeron örgüte dönüştü. Bu örgüt üzerinden varılacak siyasi sonu, Ortadoğuda bir Kuzey Kore olur.. Kemalistleri örnek alan Kürt Modernleşmesine dönüşür bu hareket.. Kime saldıracağı da belli olmaz.. Onun için şimdiden tasfiye edilmesi gerekiyor.
Onun yerine liberal, dindar, milliyetçi, gelenekçi/sağcı, sol bir Kürt hareket örgütlenebilir..
PKKnın geleceği uluslararası güç merkezlerinin yakın takibinde.
Özellikle de PKKnın Rusya, Kıbrıs Rumları, Suriye ve İsraille kurduğu ilişkiler kaygı uyandırıyor..
Apo bakalım bu yeni süreçte nasıl bir rol üslenecek?.. Kandil ne yapacak?
Zananın Erdoğanı ziyareti de bu gelişmeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor..
Yerel seçimlerden önce bu iş bitecek gibi.. Gelişmelerin yönünü izlemek için BDPnin bundan sonraki çizgisine bakmak gerek. Anayasa tartışmaları da aynı şekilde yön gösterici olacak.
Bu arada yeni önemli operasyonlar olabilir.. Bazı Kürt önderlere yönelik faili meçhullerin aydınlatılması da aynı zamana denk düşebilir..
KCK davası başladı. Anadil, resmi dil tartışması güne damgasını vurdu. Bu arada Lozanı da tartışmaya başladık. Azınlık kim? Müslüman azınlık olur mu? Asli kurucu unsurlar kimler?
Bunları yeniden konuşuyoruz. Hafızalar tazeleniyor ve insanlar yeniden karar veriyorlar..
KCK davası sürecinde birçok konu yeniden gündeme gelecek..
Aponun durumu da konuşuluyor. Apo da bu aşamadan sonra farklı bir yol izleyebilir. Zana görüşmesi de bu açıdan önemli..
Yerel seçimlerden önce çok önemli gelişmeler yaşanacak gibi.. Muhtemelen bu kez BDP, Kürtlerin tek yasal temsilcisi olma iddiasında bulunamayacak..
Bu arada operasyonlar devam ediyor.. Suriye konusunda Ankara çok hassas. Barzani, Kandildekileri silahlarını bırakmaya ikna etmeye çalışıyor.. Gelen haberlere bakılırsa, en azından dağa çıkış ve şehir yapılanması büyük ölçüde kontrol altına alınmış durumda..
PKK ya da BDP kendinden ibaret bir hareket değil. Onlar bu iddialarından vazgeçseler bile, içlerindeki bazı unsurlar ya da birileri onlar adına bir şeyler yapmaya devam edecektir..
Mesela İsrail ve Suriye, bugün Türkiyeye karşı bu etiketi kullanma konusunda çok istekli gözükmektedir..
Suriye Kürtleri; Suriye yönetiminden, Türkiyeden talep ettikleri hangi hakları talep etmektedirler ya da bu konuda nasıl bir yol izlemektedirler..
Suriye Kürtlerinin bırakın kültürel haklarını, kimlikleri bile yoktur, genel anlamda..
Hangi demokrasi ve insan haklarından söz edebilirler Baas rejimine karşı..
Kürt açılımı devam ettiği sürece, şiddete dayalı çözüm arayışlarının hiçbir başarı şansı yok..
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.