Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Suriye’de beklenen ne?

Suriye’de beklenen ne?

Hani darbeciler, darbe için şartların olgunlaşmasını bekliyorlar ya, uluslarara güç merkezleri de şartların oluşmasını bekliyorlar..

Bunun anlamı şu: Biraz birbirilerini yesinler, birbirilerinin kolunu kanadını kırsınlar, bize muhtaç olsunlar, sonra bakalım.
Çin, Rusya ve İran tavrını sürdürüyor..
Suriye’de rejim de değişecek, iktidar da. Bu kesin ama belli olmayan ne zaman, nasıl ve Esed sonrası ne olacağı.
Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanması önemli..
Suriye’nin düşürdüğü uçağın bulunup, enkazın çıkartılması da önemli..
Körfez’deki gerginlik ve belirsizlik biraz süreci geciktirebilir.
Şimdi Esed sonrası için hazırlıklar sürdürülüyor. Suriye’deki değişimin etkileyeceği bölge dengeleri üzerinde çalışmalar yapılıyor..
Şunu görelim: Suriye kendinden ibaret bir ülke değildir.. Bu durum Esed rejiminin gücünden kaynaklanmıyor..
Suriye üzerinde hesapları olan ülkelerin kaygılarıyla, Suriye’deki rejim değişikliğinin bölgede yol açacagı güç dengesi değişikliğine dayalı stratejik endişeler giderilmeden bu iş hemen çözülmez.
Ben bu konuda uzlaşmazlığın çok fazla süreciğini sanmıyorum. Kimin ne istediği belli. Bu sürecin bu şekilde devam etmesi, kendileri açısından riski büyütecek olursa, “zararın neresinden dönülürse kardır” diye düşüneceklerdir.
Esad, Ayı Yogi gibi boşlukta yürüyor ve her an aşağı bakabilir ve düşebilir..
Türkiye ilk fırsatta Suriye’yi cezalandıracak..
Sanırım içerideki ve dışarıdaki TIR yakma eylemleri de Esed rejiminin 6. kol faaliyetleri içinde olarak görülüyor Ankara’dan. Yani Şam Türkiye’ye karşı doğrudan ve dolaylı olarak saldırılarını sürdürüyor..
Sanırım Suriye’de öfkesi aklından büyük olanların dışındakiler, kendileri için büyük felaketin eşikte beklediğini görmeye başladılar..
Her an Suriye ordusunda ricat ve çözülme başlayabilir..
O uçağı düşürme emrini veren ve füzeyi fırlatanlar artık yaşayan bir ölü Türkiye’nin gözünde..
Pilotların cenazesine halkın gösterdiği ilgi aslında iktidarın arkasında büyük bir kamuoyu desteğinin olduğunu gösteriyor..
Bu arada o şehadet ve ölümsüzlükle ilgili sözleri sebebi ile şehid pilotun babasını selamlıyor, onun için buradan dua ediyorum.. Oğlunuzun şehadetini tebrik ederim efendim.. Mübarek olsun efendim. Allah (cc) bizlere de şerefli bir hayat ve şerefli bir ölüm nasib etsin..
Bu arada Ankara, Suriye konusunda bir diplomatik atak başlattı. Suriye ve ona destek veren ülkeler yalnızlaştırılıyor ve bu arada Davutoğlu’nun verdiği mesajların dozu ve şiddeti de giderek artıyor.
Davutoğlu’nun sözlerinin satır aralarında Esed’i savaş suçlusu olarak Lahey’e göndermek de var.. Tabii Esed Lahey’de tek başına olmayacak ve tek suçu da kendi halkına karşı işlediği cinayetler değil. Hariri suikastından Türkiye’ye karşı terörist faaliyetlere kadar bir sürü suç!
Çin ve Rusya pek umursamaz gibi gözükse de Suriye’ye verilen destek İran’da rejim içinde ciddi sorunlara ve tartışmalara sebep olmuş durumda.. Hizbullah zor durumda. Pasdar bu konuyu tartışıyor, Bazar tartışıyor, Kum tartışıyor. Üniversite tartışıyor ve bu tartışmanın sonunda kaybeden taraf belli: Suriye rejimine destek veren Ahmedinejad.. Ahmedinejad siyasi misyonunu tamamlamış durumda.. Esed’in sonu aynı zamanda Ahmedinejad’ın da siyasi hayatının sonu olacak.. Esed’le birlikte İran’ın bölge siyaseti de çökmüş olacak ve yeni Suriye yönetimi ile iyi ilişkiler kurulması kolay olmayacak..
İran’da bu çerçevede Mehdi ve Mesih konusu, siyasetin tetiklediği bir teolojik tartışma olarak önümüzdeki günlerde daha fazla gündem oluşturacağa benziyor..
İran Suriye’de yanlış ata oynayarak, tüm Sünni dünyasını karşısına aldı. Arap dünyasını kaybetti.. Şimdi yapayalnız. Ahmedinejad, Humeyni ile başlayan Sünni dünyası ile yakınlaşma sürecini bitirdi..
Bu arada Lübnan Hizbullahı açısından da bu durum talihsiz bir şey oldu.
Neyse! Çoğu gitti, azı kaldı. Sonuç belli. Eskiye dönüş mümkün değil. Geri sayma devam ediyor.
Suriye halkı can pazarında.. Orada bir trajedi yaşanıyor. İnsanlık dışı cinayetler işleniyor. Birileri ise şartların olgunlaşmasını bekliyor. Siyaset yapıyor..
Hani derler ya: Koyun can derdinde, kasap et derdinde diye, işte o hesap.
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi