Pazar notları: Şimdi durmak vakti!
"Akışa bırak" diyorlar! Pek moda bu söz! Yani kendini bırak, sal, uy, uydur diyorlar... Hani "akış" dedikleri şey kader kadar derin, su kadar aziz olsa, bırakalım kendimizi!
Ama hayır! Tam da bu yüzden oruç çok değerli bir tecrübe. Orucun "tutulan" bir şey olduğuna dikkat etmeliyiz. Oruç (Kuran'daki ifadesiyle "savm/siyam") "tutmak"tır; kendini tutmak ve orada kendinle baş başa "durmak"tır!
***
Zihnim öyle dolu ki! Yargılar, kanatlar öyle inatçı ki!
Arzular, hayaller, dürtüler öyle güçlü ki! Alışkanlıklar ve hazlar öyle kemikleşmiş ki! Her seferinde, açlığı bile isteğe tercih ettiğimi (oruç tuttuğumu) unutuyor, açlık çektiğimi sanıyorum.
Yenildiğim(iz) yer tam orası işte!
***
Şu okuduğunuz "Pazar Notları"nı sıralayıp gazeteye göndermeye hazırlanırken bir dosttan gelen mesaj: "Yürüdüğün yolda durmadan kendine çarpmakmış yalnızlık. İnsan bazen bundan yorulup yılıyor."
***
Can sıkıntısı iyidir. İnsan "varoluş"uyla hesaplaşır.
Berbat olan "canım sıkılıyor" diye sıkılmaktır.
***
Herkes "adalet yerini bulmalı" diyor. İyi de o "yer" neresi? Sakın adalet de yersiz yurtsuz olmasın!
Eyvah!
***
Ahmet Murat'ın dizeleri alıp götürüyor beni: "bazı sorularım var, elbet benim de/mesela sevmek doymak mıdır, açlık mı yoksa?/mesela özgürlüğe inanır mısın desem/bu kadar sevmişken, hâlâ?" (İtibar dergisi, son sayı.)
***
Gerçekten dürüst birisiyle tanışmak...
Elimde değil, savaşa gönderilen bir genci uğurlama anına benzer bir his uyandırıyor bende. Sanki kısa süre sonra "kayıp" haberi gelmesi kuvvetle muhtemelmiş gibi bir burukluk... Ardından derin bir şefkat ve saygı...
***
Israrla arkadaşlıktan aşk çıkartmaya çalışan çiftler görüyorum. Oysa zorla güzellik bile olur ama aşk olmaz! İyi arkadaşlar iyi karı kocalara dönüşebilirler.
Bu başka! Ama aşk oyuncu değil, oyunbozandır.
Aşkı, aşıklara bırakmalı!
***
Tarih boyunca dünyanın bütün kültürlerinde dokunmaya korku ve kuşkuyla yaklaşılmıştır. Temelsiz değildir. Çünkü dokunmak yaptığı gibi yıkabilir de...
Çünkü dokunmak ittiği gibi çekebilir de...
Yara açar, çizer, dağlar... Dokunmak dokunur insana!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.