Başbakan anılarını 70 yaşındayken mi yazacak?
Vahşi Batı'nın en hızlı silah çeken kovboyu, yolda yürüyen bir başka kovboyu durdurmuş. Sormuş:
- İki kere iki kaç eder? Kovboy "Dört eder" diye cevap vermiş.
Bu cevabı duyan en hızlı silah çeken kovboy altı-patlarını çekmiş ve iki kere ikinin dört ettiğini söyleyen kovboyu vurmuş.
Namludan çıkan dumanı üfleyip silahı kılıfına geri koyarken mırıldanmış:
- Çok fazla şey bilmek tehlikelidir!..
Medyanın silahşorları olan bizler de her şeyi bildiğimizi zannederek, kamuoyuna yansıyan bilgi kırıntıları üzerinde her gün çeşitlemeler yapmakta değil miyiz? Zaman zaman durum öylesine garipleşiyor ki, bilginin kaynağında bulunan kişilere bile "O öyle değil, böyledir" içerikli uyarılarda bulunmuyor muyuz?
İleride yazacakmış
Bu durum bilginin kaynağında bulunan kişilerden biri olan Başbakan Erdoğan'ı rahatsız etmiş olmalı ki, geçenlerde meslektaşlarımızla sohbet ederken şöyle konuştu:
"- Biz Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyoruz. Şu anda söyleyebileceklerim var, söyleyemeyeceklerim var. Her şeyi, her zaman, her yerde söyleyemeyiz. Ama Allah izin verirse biz bunları ileride kaleme alacağız"
Başbakan'ın bu sözleri bana rahmetli Celal Bayar'la yaptığım bir sohbeti hatırlattı.
Bayar o sırada 101'inci yaşının sonundaydı. Demokrat Parti'yi kurarken 1946'da Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü ile Çankaya'da yaptığı pazarlığı anlatıyordu.
İnönü "Sakın Güneydoğu'da partinizin teşkilatlanmasını ocak-bucak düzeyinde yapmayın" diyerek, bölücülük tehlikesini işaret etmiş.
Ömür biter yol bitmez
Rahmetli Bayar bu tür gerçekten önemli ve çarpıcı bilgiler vermekteydi.
Bir ara sözünü kestim ve sordum:
- Bu anlattıklarınızı da yazabilir miyim? 102'nci yaşam yılının başında bulunan Bayar kaşlarını kaldırdı:
- Sakın yazmayın... Bunları ben ileride yazacağım kitapta anlatacağım.
Tabii ki görüştüğümüz sırada 102 yaşında olan (1883-1986) Celal Bayar'ın "İleride yazacağım" demesi ile bugün 58 yaşında olan (d. 1954) Tayyip Erdoğan'ın "İleride yazacağım" demesi arasında fark vardır.
Ancak Erdoğan'ın "İleride" şeklinde verdiği tarih de yakın yarını pek ifade etmiyor.
O "İleride"nin, iktidar döneminden ve hatta aktif siyaset hayatından sonraki bir ileriyi ifade etmesi kuvvetle muhtemeldir.
Gerçekten araştırıcı gazeteci Alper Görmüş Taraf'taki yazısında bu duruma ilişkin sabırsızlığını seslendirmiş ve Tayyip Erdoğan'ın yazacaklarının neler olabileceğini yazmıştı.
Karanlık tablolar
Başbakan 2003'teki "Balyoz"u hatırlatarak "Her şeyi, her zaman, her yerde söyleyemeyiz. Ama Allah izin verirse biz bunları ileride kaleme alacağız" deyince bir gazeteci "Yani Balyoz'da kamuoyunun bildiğinden daha karanlık tablolar mı var" diye sormuş. Erdoğan da "Var tabii canım" karşılığını vermiş.
Alper Görmüş de buradan giderek, bundan 12 yıl sonrasına dönük şöyle bir kehanette bulunmuştu:
"14 yıl başbakanlık (üç dönem), 10 yıl da cumhurbaşkanlığı (iki dönem) yaptıktan sonra emekliye ayrılan Erdoğan'ın 'Artık Esiri Olsam Da Olur' adlı anılar kitabının bir milyon adet basılan birinci baskısının üç gün içinde tükendiğini, yayınevinin ikinci baskıya geçtiğini haber vermektedirler."
Alper Görmüş'ün algıladığı "İleride" geldiği zaman Tayyip Erdoğan'ın 70 yaşında bulunacağını da hatırlamamız gerekiyor.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu
Ve 58 yaşındaki bir insanın olaylara bakışı ile 70 yaşındaki bir insanın olaylara bakışı arasında farklar bulunacağını da hiç unutmayalım. Düşünün ki bugün 64 yaşında (d. 1948) olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alper Görmüş'ün öngördüğü "İleride" geldiği zaman 78 yaşında olacak.
Mesela o güne kadar da hiç iktidar olamamış bir ana muhalefet partisinin 78 yaşındaki lideri, 64 yaşındaki kadar gergin olabilir mi?
Neyse... "Allah herkese uzun ve sağlıklı ömür versin" demek en doğru tutumdur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.