Yarış Var Rekabet Yok
Rekabette egoizm vardır, kendi çıkarını öncelemek veya paylaşmadan 'hep bana' demek vardır. Yarışmada ise ?tek başına yarış olmayacağı için- daima başkaları da vardır, yolda, işte ve oyunda başkalarıyla birlikte olmak, paylaşmak, ama en büyük payı hak ederek almak için çabalmak vardır.
İbadette en takvalı,ihlaslı, ihsan sahibi, kullukta en önde giden, olmak; yaptığını değil, yapamadığını görmek, mahcup olmak ve daha bir cehd ile yola koyulmak vardır.
Ticarette, zenaatta, üretimde meşruluk çizgisinin dışına asla çıkmaksızın daha fazlasını yapmak için çaba vardır; çünkü bu alanda da daha fazlası, yapan ve kazananın daha fazla tüketmesine yaramayacak ?çünkü bu israfa girebilir- daha fazla mal ile ibadet ve cihad etmesine yarayacaktır.
Bu yazıda benim asıl maksadım ise 'islami hizmette yarış'tır.
Güzel dinimizi öğretmek,ilâhî murada uygun olarak yaşanmasına yardımcı olmak, insanlığı iki cihanda mutlu edecek 'Peygamber yolu'nu bütün insanlığa açmak için ?fert, cemiyet, cemaat, tarikat, okul... olarak- yola çıkanlar, 'hayırda ve hizmette yarışa çıkanlar'dır.
Eğer her biri diğerini asıl davaya üye olmak bakımından kardeş bilir ve hayatlarının her alanında olduğu gibi yarışta da Peygamber yolunun düsturunu rehber edinirlerse yarış vardır ve makbuldür. 'Tek yol bizimki, tek rehber (veya en üstünü, büyüğü...) bizimki' derlerse; bunu da aşarak diğerleri aleyhinde konuşur, onları azaltmak, küçültmek ve devreden çıkarmak için çalışır veya böyle bir niyet taşırlarsa 'rekabet' başlar ve bu makbul değildir. Bir kere kardeşçe yarış, bölücü rekabete dönüşünce hep birlikte ve daha çok sayıda amaca doğru yol alan yarışçıların yerini, durup birbiri ile uğraşan, en azından vakti zayi eden yarışçılar alır.
Şunu unutmayalım:
Beşer olarak tek ve en büyük olan Allah Resulü'dür (s.a.), tek kitap Allah'ın kitabıdır, tek yol Allah Resulü, ehl-i beyt ve ilk üç neslin ?camia olarak- yürüdükleri yoldur; bunlardan başka ümmet içinde en üstün, tek, en başarılı gibi iddialar görecedir; her gurup kendine ait olan için böyle düşünür ve böyle inanır; ama unutmamalıdır ki, diğerleri de kendileri için aynı inanç ve düşünce içindedirler. Eşyanın tabiatı gereği bu böyle olunca ümmetin birliğini, hayırda ve hizmette yarışı, emanet yüküne birlikte omuz vermeyi gerçekleştrebilmenin tek yolu, 'üstünlük, teklik, büyüklük' gibi konulardaki inanç ve kanaatleri her gurubu kendine bırakmak, bunu diğerlerine karşı dile getirmemek ve hem hududu hem de hedefi aynı olan yolda ( ortak inanç, dava ve cihadda) birleşmek, kardeşçe yarışmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.