Taylasanlıların sırrı!
Nejadı Washingtonda yeni yüzüyle tanıdık. Bu yüz Batılılara Mehdiyi anlatan yüzüne benziyor. Gayet munis ve müşfik. İçeride Mehdi kesecek biçecek diyor, dışarıda ise Mehdiyi gayet sevimli göstermenin derdinde. Eski Nejaddan hiç eser yok. 2012 versiyonu farklı.
Hangi Nejada inanacağız?
O da farklı bir mesele. New Yorkta tam da Batılıların duymak istedikleri dilden konuşuyor. Dersiniz ki itidal abidesi! Aşırı tepkilere karşı olduğunu söyledi ama, İrandaki bazıları Selman Rüşdinin kelle ödülünü 3.3 milyon dolara çıkardılar. İyi de kelle bedelini artırmak için niye 20 yıl, özellikle de film günlerini beklediler!
Nejad, Siyonizme karşı çıktı ama Siyonist olmayan dini bütün bir Yahudiyi gelin veya damat görmekten gocunmayacağını söyledi. Bu yönde sabıkalarına bir sabıka daha kattı.
Birincisi; muhalifleri kendisinin aslen Yahudi olduğunu ve sonradan bu ismi aldığını ileri sürüyorlar.
Hitlerin Yahudi olduğu ve annesinin zengin bir Yahudi ailenin hizmetinde bulunduğu sırada hamile kaldığı ve dolayısıyla bir yönüyle Yahudi olduğu yaygın bir kanaat.
Nejadın kökenini ortaya koyan Sabourjian ismi veya lakabı kumaş, bez ve çuha dokuyucusu anlamıına geliyor. Siz bunu siyaset dilinde veya dünyasında çorap ören olarak da anlayabilirsiniz. Asıl sır ise Sabourjian adının İbranice karşılığında. İbranice karşılık Nejadın sırlarını çözmemize imkan veriyor. Sabourjian adının İbranice karşılığı Tallit shawl. Yani Taylasanlı.
Nejadın doğumundan sonra aile Müslüman olarak Ahmedinejad kimliğini alıyor. Aile Aradanlı ve 1950li yıllarda Tahrana göç ediyor.
¥
Anlaşıldığı kadarıyla Taylasan ifadesi Arapçaya İbraniceden geçiyor. Delili şu: Eşkinazi veya Yiddiş lehçesinde Taylasan, tallitot, talleisim, tallism olarak ifade ediliyor (http://en.wikipedia.org/wiki/Tallit). Taylasan İbranicede sabah ibadetlerinde dışa giyilen elbise anlamına geliyor.
Arap İran Araştırmaları Merkezinden Ali Nurizade, Ahmedinejadın geçmişinin onun hakkında birçok bilinmeyene ışık tuttuğunu söylüyor. Özellikle geçmişlerini şiddetle karalayanların, geldikleri yerde tutunma ve yükselme şansına sahip oldukları bir gerçek.
Radikal bir toplum içinde kendine yer edinmenin en iyi ve kestirme yolu Yahudilik hakkında en keskin laflar etmekten geçiyor. Ondan sonra da L formülüne geçebilirler.
Londrada İsrailli diplomatlardan Ron Gidor konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınıyor ve kendilerini ilgilendirmediğini söylüyor.
Nejad, ailesinin isim değiştirdiğini reddetmiyor (http://www.telegraph.co.uk/ news/worldnews/middleeast/iran/6256173/ Mahmoud-Ahmadinejad-revealed-to-have-Jewish-past.html ) Lakin değişen ismine veya ne sebeple değiştiğine değinmiyor. Sır gibi saklıyor. Demirci ustası olan babası, Mahmut Ahmedinejad dört yaşında iken yarı dini nedenlerle yarı ekonomik nedenlerle soy ismini veya aile ismini değiştiriyor. Başkanlık seçimleri sırasında bir televizyon tartışmasında isim değişikliğini itiraf etse de geçiştirdi. İnternet blogcusu Mehdi Khazali, Ahmedinejadın aliesinin geçmişini araştırırken kendisini hapiste buldu.
¥
Nejad geçmişte, İsrail için çok net eleştiriler yaptı. Holokostun yaşanmadığını söyledi.. Aynı zamanda İsrailin soykırım, barbarlık ve ırkçılık yaptığını ifade etti. İsraili haritadan sileceklerini söyledi.
Ama hep gürledi, hiç yağmadı. Bunlar hepsi güzel de bu ifadelerinde ne kadar samimi? Zira Putin-Medvedev gibi birlikte ikili siyasi matruşka sistemi kurmak istediği dünürü İsfendiyar Meşşai, ABD ve İsrailin en dost milletler arasında saymıştır.
Dahası Nejad gibi Pers milliyetçisi olarak biliniyor.
BM Genel Kurul toplantılarına katılmak için gittiği ABDde CNNde Piers Morganın Tonight programına konuk olan Nejad kendisinin Siyonistlere karşı olduğunu ama Yahudilere karşı olmadığını tekrarladı. Buraya kadar bildik eski söylem. İtiraz yok.
Lakin onun ötesine de geçerek çocuklarının veya neslinin Yahudilerle evlenmesine de karşı çıkmayacağını söyledi. (http://edition.cnn.com/2012/09/24/world/meast/iran-ahmadinejad-interview/index.html)
Film konusunda da Washingtonda farklı bir Nejad karşımıza çıkıyor. Filmi doğru bulmamakla birlikte aşırılığın her çeşidini kınadıklarını söylüyor! Muhammed Ali Caferi de, zaten Libyadaki Amerikan elçisinin öldürülmesini doğru bulmadığını söylemişti.
Anlaşılan o ki, bu dil veya söylem iki taraflı çalışıyor! Bazen radikalizmi bazen de itidali oynuyor. Vaktiyle Osmanlıda oyun bitmez demişler.
Nejad ve benzerlerinde ise hiç tükenmez. Washingtonda karşımıza tuhaf bir Ahmedinejad tiplemesi çıkıyor. Vize kuyruğunda dökülenlere rağmen adeta bir çıkarma yapıyor.
Düşman bir ülkeye bu kadar meraklı olmak niye? İran Meclisindekiler de bunu sorguluyor. Nejad da onları b...yemeyin diye tersliyor (http://www.alarabiya.net/articles/2012/09/25/240152.html).
Yahudiler, Birinci Dünya Savaşından sonra üç yeni rejimin ve ülkenin kurucusu olduklarını söylerler.
Birisi İsrail diğeri Rusya.
Üçüncüsünü ise anmaya gerek yok.
Acaba günümüzde Netanyahudan başka dünyanın kaç ülkesinin başında Yahudiler bulunuyor ve bu ülkeleri yönetiyorlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.