Yiğit Bulut

Yiğit Bulut

Bu kongre Türkiye’nin 2023 ekonomik manifestosunun da yolunu açacak

Bu kongre Türkiye’nin 2023 ekonomik manifestosunun da yolunu açacak

Sadece bir “parti kongresi” değil! 2000-2023 döneminde “nasıl yol alınacağının” özellikle Erdoğan’ın konuşmasında “manifesto” haline gelmesinin tezahürü...

Daha açık yazayım; Türkiye, 1946 sonrası “içine sıkıştırıldığı mengeneden” çıkma yolunda ilerleyecek mi yoksa başlattığı “kurtuluş hareketi” geri mi püskürtülecek? Bu detay, kararlılık, devam azmi ve alt bileşenlerin tamamı bu kongrede Erdoğan’ın ağzından dökülecek cümlelerde ruh bulacak...

Sevgili dostlar, Başbakan Erdoğan, son üç gündür katıldığı TV programlarında “Ustalık Dönemi” manifestosunu ortaya koymaya başladı. Birileri özellikle “yerleşik düzen” uzlaşma beklerken, Erdoğan vitesi bir “seviye yukarı” çekti ve özellikle “ekonomik bağımsızlık” konusunda madenlerden-faiz düzenine kadar çok net mesajlar verdi. Bu konuşmalarda bir gerçeği çok net anladık; Erdoğan için “ustalık” onların umduğu gibi “onlarla uzlaşma” değil HALK adına gerekeni yapmak ve “SON ADIMLARI “da atmak! Bir Türk vatandaşı olarak son 3 gündür dinlediğim Başbakan bana yeni bir umut, taze bir kan verdi; Türkiye ekonomik olarak tam bağımsız olma yolunda başlattığı süreci bitirecek ve Türkiye’nin varlıkları “yerleşik düzen tekelinden alınarak” Türk Halkına iade edilecek...

Sevgili dostlar, bu noktada kongre öncesi “ekonomi” ağırlıklı bazı noktaları sizlere aktarmak ve not düşmek istiyorum;

1- Yeni bir DÜNYA DÜZENİ kuruluyor ve özellikle 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan “psikolojik sınırlamalar” ile birlikte içinde bulunduğumuz bölgede “yıldızı parlayan”, yatırım yapılabilir ve en önemlisi “yaşanabilir-yaşanmak istenecek” tek bir merkez var; Türkiye... En güçlü olduğumuz nokta da tam burası; tezi doğru kurmalı ve alt dinamikleri ile birlikte hayata geçirmeliyiz...

2- Peki Türkiye’ye para ve varlık akışını sağlayacak enstrümanlara sahip miyiz? Gerekli mekanizmaları ve organizasyonları kurduk mu? Hala tam olarak KURMADIK maalesef! Bir örnek; Dubai’den Londra’ya giden ve orada Londra Metal Borsası veya kendi fetva kurulu olan bir bankada değerlenen paraya “alternatif” yaratabildik mi? YARATAMADIK! Fikir yaygın, herkes buraya gelme isteğinde ama “enstrüman” olmayınca nasıl gelecekler!

3- Sermaye Piyasası için neler yapabiliriz ? İMKB’de içeriye yönelik “çekici” düzenlemeler yapılırken, aynı anda bir BÖLGE BORSASI’nı daha İMKB’nin tecrübesinden yararlanarak hayata geçirebiliriz.

4- Avrasya Menkul Değerler Borsası kurabilir, bölgedeki şirketlerin Rusya-Orta Asya-Orta Doğu ülkelerinin “kote olabilecekleri” ve yaratılacak “yeni enstrümanların” işlem göreceği yeni bir “organize Pazar kurabiliriz.

5- Altın Borsası’nı “Londra Metal Borsası” alternatifi olarak bölge ülkelerinin de ihtiyaçlarına göre yeniden düzenleyebilir, “yastık altındaki” altınların sertifikaya döndürülüp daha aktif işlem gördüğü yapıyı teşvik edebiliriz.

6- TOKİ’yi daha güçlü bir hale getirebilir, şehirlerdeki yeniden yapılanma faaliyetleri hızlandırılarak “bina konsolidasyonu” ne pahasına olursa olsun başlatabiliriz. “Konsolidasyon” mantığı çok basit; bir cadde üzerinde 5 katlı 4 bina varsa, 10 katlı 2 binaya çevrilerek kalan alan YOL ve YEŞİL SAHA olarak düzenlenecek. TOKİ, Türkiye’nin “büyük kalkınma hamlesi” için en önemli 5 kurumdan biri!

7- TPAO-BOTAŞ gibi değerlerimizi yeniden yapılandırılarak, verilecek maden-gaz-petrol imtiyazları sonucu oluşan “varlıkları” halka açabiliriz. İçeride-dışarıda bu şirketlerin % 49’unu satarak, yaratılan kaynak ile “arama-sondaj” faaliyetlerini hızlandırabiliriz.

8- Başbakan’ın “madenlerimize sahip” çıkacağız konuşmasından yola çıkarak, Türkiye’nin bütün “yeraltı potansiyelini” TÜRK YERALTI A.Ş’yi kurarak imtiyaz olarak 99 yıllığına devredebilir ve ortaya çıkacak şirketi Halka satabiliriz. Böylece madenler halkın olur.

9- ASELSAN, HAVELSAN, MKE, Roketsan gibi şirketleri Savunma Endüstri Holding çatısı altında toplayıp %49’unu arz edebiliriz!

10- Tapu tespit ve değerlendirme komisyonları kurarak “işgal altındaki” kamu topraklarını yeniden değerlemeye alabilir, kamunun işgal edilen varlıklarını halka geri döndürebiliriz. Örnek: Boğazdaki yalıların, ormanların kalbine saplanan sitelerin, fabrikaların tapularının hepsi eksik veya hiç yok! Sadece sorularak ortaya çıkacak gerçek “milyarlarca TL’ye” yol açabilir!

Sonuç: Türkiye’nin 2023 vizyonuna saatler kala ekonomi ile ilgili bazı noktaları hatırlatmak istedim. Türkiye’nin atacağı daha çok adım var! Bu ülkenin, 2007-2011 arasında Amerika ve Avrupa gibi krize girmediğini de dikkate alırsak; Türk ekonomisinin, sermaye ve para piyasalarının çok hızlı büyümesi gerekirdi, büyüdü de... Genleşti, büyüdü, faiz düştü, piyasalar genleşti ama fazlasını yapabiliriz ve tarihin bize verdiği fırsat çerçevesinde yapmak zorundayız...

Son söz: “Türkiye 150 yıllık tarihi bir fırsatın eşiğinde”! Bu ülkede ekonomide öyle “değerler” ortaya çıkabilir ki; inanın bizler bile bugün hayal dahi edemiyoruz! 2023 hepimiz için, çocuklarımız ve onların bizler gibi sıkıntılar çekmemesi için önemli bir hedef... Bugün ülke adına hep birlikte adım atalım ve “en noktasına” giden yola çıkalım! Yaşasın tam bağımsız, güçlü, cihanşümul Türkiye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Yiğit Bulut Arşivi