İsrail kurulalı tam 64 yıl oldu.

1099 yılında Haçlıların Kudüs’ü ele geçirmelerinden 88 yıl sonra Kudüs Salahaddin Eyyübi tarafından kurtarılmış ve geri alınmıştı.
Eski hesapla 88 yıla 24 yıl var. Lakin bütün işaretler bu defa Kudüs’ün gurbetinin veya esaretinin o kadar uzun sürmeyeceğini gösteriyor.
Zaten Doğu Kudüs 1967 yılında işgal edilmiştir.
Kimi işaret ve beşaretlere göre İsrail’in ömrünü tamamlamasına 10 yıl var.
Bunu ancak 5 yıl daha uzatarak, 15 yıla çıkarmak mümkün.
Bunun için bölgede yeni bir Salahaddin’e ihtiyaç var.
Lakin Salahaddin Eyyübi’nin içeride ve dışarıda bilinmeyen çok düşmanları var.
Onu unutturmak ve Ürdünlü Yazar Hilmi Esmer’e göre yeniden öldürmek veya yeni Salahaddin’i doğmadan boğmak isteyen çevreler var.
Macid Arsan Geylani de ‘Hakeza Zahare Cilu Salahaddin Hekeza Adet el Kuds/ Salahaddin Nesli Böyle Doğdu ve Kudüs Böyle Geri Alındı’ kitabında yeni bir Salahaddin’le karşılaşmak istemeyen İsrail’in Salahaddin’in tarihi şahsiyetini unutturmak istediğini yazar.
Hilmi Esmer de aynı kanaati paylaşır.
Salahaddin remz ve ikon şahsiyettir.
Ünlü şarkiyatçı Profesör Gibb, ‘The Outlook of Islam’ adlı eserinde Müslümanların tek eksiğinin yeni bir Salahaddin olduğunu yazar.
Biz Salahaddin’in tahlilini fazla yapmayız.
Yapanlarımız azdır.
Bundan dolayı Hilmi Esmer geçtiğimiz günlerde Hıttin’in yıldönümünün sessiz sedasız geçmesinden ve Müslümanların bu münasebeti anmadan atlamalarından yakınır.
Bununla birlikte, pusuda bekleyen İsrail düşmanını unutmamıştır ve Müslümanları yeni bir Salahaddin’den uzak tutmak için elinden geleni yapar.
Tarihi hatırasını küllemeye çalışır.
¥
Haçlı Savaşlarının zaferle taçlanması Filistin’in işgaliyle alakalıdır.
Bundan dolayı Lloyd George veya Allenby, Filistin’in işgaliyle birlikte ‘Haçlı Savaşları şimdi bitti’ demiştir.
Fransız Komutan Henri Goro ise Şam’ı işgalden sonra ilk iş olarak Salahaddin’in kabrine gelerek: “Biz geri döndük Salahaddin” der.
Salahaddin Eyyübi döneminde, 25 Haçlı kralıyla karşı karşıya gelir.
Modern dönemde de Henri Goro ancak bunlardan birisi olabilir.
Geriye yeni Salahaddin ile hesaplaşmak üzere İsrail’i bırakmışlardır.
İsrail, Salahaddin modelini öldürmeye çalışıyor.
Sözgelimi tarihi hafızayı sıfırlamak için İsrail, Kudüs fatihlerini ve Salahaddin Eyyübi’nin silah arkadaşlarının yatmış olduğu Memenullah Kabristanını yerli bir etmiştir.
Bugün Salahaddin Eyyübi ile savaşmak, onun mirasıyla ve değerleriyle savaşmaktır.
Salahaddin’i öldürmek, Müslümanların umudunu öldürmektir.
İsrail Salahaddin’in dış düşmanıdır.
İç düşmanlarından da bahsetmiştik.
Salahaddin Eyyübi’nin iç düşmanları kim ola ki?
Cevabı oldukça basit: Fatimilerin varisleri.
Zira Salahaddin Kudüs’ü geri almadan evvel Fatimileri ortadan kaldırmış ve bu vesile ile Müslümanları referans birliğine ulaştırmış ve Kudüs’ün kapılarını açmıştır.
Şimdi İsrail ile birlikte Fatimi hattı Salahaddin Eyyübi’nin manevi mirasını karalamakla meşgul.
Şakir Mustafa adlı müellif ‘Salahaddin’ adlı eserinde Şiilerin Salahaddin Eyyübi’ye dair karalamalarına ve iftiralarına cevap verir.
¥
Salahaddin Eyyübi’yi karalama görevi üzerine alanlardan birisi günümüzde Seyyid Hasan Emin isimli Şii müelliftir
(Salahaddin, Şakir Mustafa, s:395...).
Onun faziletlerini ve menkıbelerini makus hale getirmiştir.
Hilmi Esmer’in ifadesiyle, bu, Salahaddin aleyhtarı Şii kampanya el’an şiddetlenerek devam etmektedir.
Mustabsırın (gözü açılanlar) sıfatıyla Şii kervanına katılan isimlerden Mısırlı Ahmet Rasim en-Nefis, İsrail’in kurulma suçunu da Salahaddin’e yüklüyor.
Tarih önünde İsrail’in kurulmasından Salahaddin’i sorumlu tutuyor!
Şu kine bakın! Sanki o, Kudüs’ü kurtaran adam değil,
Kudüs’ü kaptıran ve batıran adam!
Ölçü kaçınca ve şaşınca böyle olur.
İmam Şafii’nin ifadesiyle: Hoşnutluk ve rıza gözü bütün kötülükleri perdeler.
Nefret gözü ise bütün iyilikleri perdeler ve olumsuzlukları ortaya çıkartır.
Mısırlı neoşii Ahmet Rasim en- Nefis, Salahaddin Eyyübi’yi, cahil ve Şiilere baskı yapan, Mısır’ı tahrip eden ve İsrail’in kurulmasının önünü açan şahsiyet olarak tasvir eder.
Kötülük olarak geride ne kaldı? Ona göre, Salahaddin dünyanın en kötü adamı olmalı (*).
Onlar da İsrail gibi Salahaddin’i unutturmak ve yerine başkalarını ikame etmek ve yerleştirmek istemektedirler.
İsrail onunla savaşır, Şiiler ise şahsiyetini tahrif eder.
Ve gerçekten de Müslüman kitlelerinin gözünde çaktırmadan Salahaddin’in yerine Hasan Nasrullah’ı ikame etmek istemişlerdir.
Suriye’de baltayı taşa vurmuşlardır.
Nasrullah, İsrail’e uçurtma, Suriye’ye ise füze göndermektedir.
Lübnan’da Visam Hasan gibi ileri gelen Sünnileri katletmeleri de cabası.
Hem de en kötü yöntemle, suikast yoluyla.
İsrail, Arap Baharını yeni Salahaddin’in zuhur anı olarak görüyor.
İran ve ekseni de Suriye devrimini böyle görüyor.

(*) http://www.alarabiya.net/views/2012/10/30/246602.html